Temyiz Sebepleri Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 05.03.2024 tarihli ve 39152028-153.01-1127-2022-E.429/7112 sayılı kanun yararına temyiz dilekçesinde; tanımanın evlilik dışı çocuğun babası ile arasında soybağı kurulmasını sağlayan tek taraflı bir irade beyanı olduğu, tanımanın geçerli olabilmesi için ilk şartın bizzat baba tarafından yapılmış olması, ikinci şartın nüfus memuru veya mahkemeye yapılacak yazılı beyanla veya resmi senet veya vasiyetname ile yapılmış olması ve üçüncü şartın da çocuğun başka bir erkek ile soybağının bulunmamış olması olduğu, yargılamaya konu somut olayda ise davalı asılın "evli" olduğunun anlaşıldığı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 295 inci maddesinin son fıkrasındaki "Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz." hükmü uyarınca bu hususta bir araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğu gerekçesiyle; kararın kanun yararına temyizen incelenerek...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; tanımanın iptali ve babalık davasıdır. Davalı taraflardan T3 vekili; davada verilen görevsizlik kararına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Davalı tarafın istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesinin HSK'nın 27/12/2019 tarih, 1584 sayılı kararına göre aile mahkemesi kurulmayan yerlerde aile mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlere 2. Asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılması gerektiği yönündeki değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava Türk Medeni Kanunu'nun 298 ve devamı maddelerinde düzenlenen tanımanın iptali istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını teşkil eden Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesi ise aile hukuku kitabında yer alıp 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince davaya bakma görevi aile mahkemesine aittir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. Bu husus dava şartıdır. O halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere görevsizilik kararı verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
CEVAP: Davalı T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere müvekkili ve Bekir Kaçar arasında tanıma sureti ile soybağının kurulduğunu, davacı tarafça nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılmışsa da, iş bunın dava niteliği ve esası itibariyle tanımanın iptali davası olduğunu ve soybağına ilişkin olduğunu, yani bu dava ile yapılması istenen tanıma işleminin sıhhatinin incelenmesi ve iptal edilmesi olduğunu, bu sebeple iş bu davanın TMK'nın 298. maddesi kapsamındaki tanımanın iptali davası olduğunu; paylaşılan içtihatlardan da görüleceği üzere niteliği ve esası itibariyle tanımanın iptali davası olup, müvekkilinin soybağında değişiklik talep edilen iş bu davada Aile Mahkemelerinin görevli olduğu gibi, aynı zamanda TMK'nın 300/2. maddesinde "Her halde tanımanın üzerinden 5 yıl geçmekle düşer." hükmü gereği davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....
Bu yapılmadan “babanın rıza beyanına” geçerlilik tanımanın doğru olmayacağı düşüncesiyle değerli çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum....
in davalı ... ile evlenirken davalının daha önce evlilik dışı doğan çocuğunu gerçek bir aile olacakları inancıyla kendi nüfusuna yazdırdığı, ancak davalıdan kısa bir süre sonra boşandıkları gerekçesiyle tamamının iptali istenmiş; mahkemece, aile mahkemesi sıfatıyla bakılan, ve tanımanın iptali olarak nitelendirilen hakdüşürücü süreden reddine dair verilen karar, süresinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın tanımanın iptali, soybağının reddi-sonradan evlenme yoluyla soybağının düzeltilmesine itiraz veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu ihtilafta davacı nüfus kaydında oğlu olarak görünen davalı T3' ün kendi çocuğu olmadığının tespitini ve annesinin T1 olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep etmektedir. Davanın kabulü halinde davalı T3 ün anne ve baba adının değiştirilmesinin yanında nüfus kayıtlarına göre baba görünen şahısla soybağının da koparılması gerekeceğinden, davanın bu niteliği itibariyle bir nesep davası olduğu, soybağı hukuku ile ilgili davaların yukarıda belirtilen kuruluş kanunun 4- 1. maddesinde gösterilen davalardan olduğu ve TMK.'...
Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Hal böyle olunca davalı davacı ...'ın, mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile genetik anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında davacı ... ile genetik babası Bekir Kalkan arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır....
Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Hal böyle olunca ikiz çocuklar ... ve ’nın, mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile genetik anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında çocuklar ile genetik babası ... arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır....
Aksinin kabulü, “tanıma kararına” inşai hüküm niteliğini vermek olur ki; bu ise, tanımanın bir tespit niteliğinde olduğunu belirten yasal düzenlemeyle çelişir. Durum böyle olunca, davalının, ikinci evliliğini yaptığı tarihte “evli olduğu” kabul edilemez. İlk evliliği, tanıma kararının kesinleştiği tarihte değil, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği anda sona erdiğine (5718 s. MÖHUK m. 59) göre, ortada, ikinci evlilik bakımından bir mutlak butlan sebebi mevcut değildir. Bu hukuki durum karşısında, ikinci eşin iyiniyetli olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan davanın reddine karar verilmelidir. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına iştirak etmiyorum....