WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda tapu pay malikinin muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Tapu kaydına göre malik olmayan davacının muhdesatın tespiti isteğine gelince, kural olarak, malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre eda davasına ilişkin talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

    Davalı tarafça açıkça veya örtülü olarak kabul edilmiş olmadıkça, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen tespit bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez. Somut olayda; davacı tarafından, davadan önce yaptırılan delil tespiti dosyasına sunulan ziraat bilirkişi raporunda, davacının kullanımında olan mısır ekili tarladaki zarar miktarı 3.472,82 TL olarak belirlenmiştir. Delil tespiti dosyası incelendiğinde, bu raporun davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının ise, bu dosyada yapılan yargılama sürecinde cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tespit dosyasında sunulan bilirkişi raporu davalı aleyhine bir delil olarak kabul edilemez....

      Davacı vekili 07/02/2022 tarihli dilekçesinde özetle; 02.02.2022 pay değerlerinin tespiti talebimizden de anlaşılacağı üzere müvekkilimiz şirket paylarını devrederek ortaklıktan ayrılmayı istemektedir. Fakat şirkete ait makine ve ekipmanların değerlerinin belirlenmesinde uzlaşı sağlanamamıştır. Bu sebeple bunların değerleri konusunda uzlaşmanın gerçekleşememesi halinde ileride açılacak davalarda delil olarak kullanılmak üzere delil tespiti yapılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. GEREKÇE; Dava şirkete konulacak ayni sermayenin tespitine ilişkin dava olmayıp delil tespiti olduğundan değişik iş esasına kaydı gerekmektedir. İlgili talebin öz sermaye tespiti olmadığı, delil tespiti olduğu anlaşılmakla esasın bu şekilde kapatılarak değişik iş sırasına kaydının yapılmak üzere tevzii bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece, muhdesatların tespiti yönünden davanın kabulüne, davacıların payları oranında taşınmaza malik olduklarının tespiti yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulüne dair mahkeme kararı davacılar vekili tarafından vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta birden fazla talep mevcut olup ilki; ortaklığın giderilmesi davasına konu imar uygulaması sonucu oluşturulan taşınmaz üzerinde davacıların payları oranında malik olduklarının tespiti, ikincisi ise taşınmaz üzerindeki bir kısım muhdesatların davacılara ait olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. 1....

          Mahkemece emsal ücret araştırması yapılarak İTO tarafından davacının emsali işçinin 2008 yılı ücretinin yasal asgari ücretin %30 fazlası olduğu bildirildiğinden ve 2008 yılı bordrosunda davacının brüt ücreti 2008/1-6 döneminde asgari ücretin %26, 2008/7-12 döneminde asgari ücretin %20 fazlası olduğu tespiti ile davacının ücretinin ortalama asgari ücretin %30 fazlası olduğundan hareketle talep konusu döneme ait gerçek ücretin tespit edildiği anlaşılmakla prime esas kazanç tespiti davalarında emsal ücret araştırmasına itibar edilmesi yerinde değildir....

            Bu tür davaların (muhdesat tespiti) ön koşullarından biri az yukarıda açıklandığı üzere derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunmasıdır. Yargıtay'ın ve Dairemizin uygulamaları ile birlikte usul ekonomisi de göz önünde bulundurulduğunda, taşınmaz hakkındaki ortaklığın giderilmesine ilişkin dava derdest olduğu sürece muhdesatın tespiti davası her zaman açılabilir ve görülebilir. Bu durumda, temyize konu dava dosyasının açıldığı ve karara bağlandığı tarih itibariyle ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan 2015/66 Esas, 2015/335 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davası derdest olup, henüz kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığından, yürütülmekte olan muhdesatın tespiti davasının takibinde davacıların güncel hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....

              Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1 -h, 115 m.) Dava konusu ... ada ... parsel, paylı mülkiyet şeklinde davalılar ... ve ... adına kayıtlı olup, davalı banka lehine ipotek tesisi mevcuttur. Davacılar, taşınmaz üzerinde kayıt maliki ya da paydaş durumunda değildir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, kural olarak bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yararları bulunmamaktadır....

                Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir....

                  DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Ortadan Kaldırılması, Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, İlan DAVA TARİHİ : 27/06/2023 KARAR TARİHİ : 29/01/2024 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Ortadan Kaldırılması, Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, İlan davasının yapılan açık yargılaması sonunda: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalının, müvekkiline ait tescilli ...ve/veya ... ibareli markasından doğan haklarına vaki TECAVÜZÜNÜN TESPİTİ İLE DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına, markanın ayırt edilemeyecek derecede benzerlerini tarıtma vasıtası olarak ihtiva eden İNTERNETTEKİLER de dahil olmak üzere tüm reklamların DURDURULMASINA, bu markayı/tanıtma vasıtasını ihtiva eden her cins etiket, mahfaza ve ticarievrakın vs. basılı her türlü evrak ve tanıtım malzemelerinin ve işyeri tabelasının BULUNDUĞU HER YERDEN KALDIRILMASINA...

                    Ltd Şti. aleyhine 01.02.2010 tarihinde, kaza geçiren ... aleyhine de 30.07.2010 tarihinde iş kazası olmadığının tespiti davası açılmış olup daha sonra açılan bu davaların kurum zararı için açılan alacak davası ile birleştiği ve yargılamanın son safhasında alacak davası ile iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin davaların tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği ve zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin iş bu davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; iş kazası olduğu veya olmadığının tespiti istemleri, bu davalara bağlı tazminat davalarında ön sorun olduğundan ve verilecek karar gerektiğinde 506 sayılı Yasanın 99. Maddesi uygulanarak gelir bağlanması ile bağlantılı olduğundan hak düşürücü süreye, zamanaşımı süresine tabi değildir.İş kazası olduğunun veya olmadığının tespitinde zamanaşımı olmayacağı gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın reddi hatalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu