WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki Newyork Sözleşmesinin 4....

    e ait tüm mirasçılarını gösterir veraset belgesinin sunulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, sunulacak veraset belgesinin dosyaya konulması veya bahsi geçen ....hakkında tüm mirasçılarını gösterir verasete esas aile nüfus kayıtlarının dosyaya eklenmesi, yeni bir yazışmaya neden olunmaması için gelen kayıtların mahkeme hakiminin denetiminden geçtikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın gönderilmesi için Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davacının tazminat ve alacakları kabul edilmesine rağmen davadan önce gemi üzerinde ihtiyati tedbir kararı aldığı, ancak 10 günlük süre içinde dava açmadığı, bu nedenle tedbirin kaldırıldığı gerekçesiyle kanuni rehin hakkı tanınması isteminin reddine karar verilmiştir. Belirtmek gerekir ki, ihtiyati tedbir istemi davadan önce ve davanın devamı süresince alacağın veya hakkın geçici olarak korunmasını sağlayan bir kurumdur, ihtiyati tedbir kararı aldıktan sonra, işyerinde dava açılmadığı takdirde tedbirin kalkması alacağın yada hakkın sona erdiği anlamına gelmez. Somut olayda gemi adamı olan davacının, işçi alacakları hüküm altına alınmakla Türk Ticaret Kanunu'nun 1235/3 ve 1239. maddeleri uyarınca gemi alacaklısı hakkına sahip olduğu ve kanuni rehin hakkının tanınması gerektiği tartışmasızdır. Bu istemin kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalıdır....

        Davacı işçinin iş sözleşmesi davalı işveren tarafından yasal haklarının ödeneceği belirtilmek suretiyle feshedilmiştir. 1475 sayılı iş Kanununun 13. maddesinde, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin iş sözleşmesinin işverence feshinde işçiye ihbar öneli tanınması veya ihbar tazminatının ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bu noktada işçinin tam yada kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışmasının sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde dahi ihbar öneli tanınması gerekir, işverence buna uyulmaması halinde ise ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğmaktadır. Mahkemece davacı işçinin ihbar tazminatı isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde isteğin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

          Öte yandan, MÖHUK’un 51. maddesinde de yabancı hakem kararlarının tenfizi ve tanınması davalarında “asliye mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş olup, Asliye Ticaret Mahkemesinin de bir asliye mahkemesi olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Borçlu-kiracının temerrüdünden söz edilebilmesi için kendisine otuz günlük ödeme süresi tanınması davanın da bu sürenin bitimini müteakip açılması gerekir. Usulüne uygun ihtarname düzenlenmediğinden tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün alacağa ilişkin bölümünün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, tahliyeye ilişkin kısmının yukarıda 2. bentte gösterilen gerekçe ile BOZULMASINAve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 18.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi'nin 28/04/2011 tarihli 7 O 102/08 sayılı kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile, ... ... Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 28/04/2011 tarihli 7 O 102/08 sayılı kararının tanınması ve tenfizine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

                Bu durumda mahkemece tanınması ve tenfîzine karar verilen yabancı mahkeme ilamının davacının tanınması ve tenfîzine karar verilmesini istediği boşanma ilamına ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; davacıya tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesini sunması için uygun süre verilmeli, eksiklik tamamlandığı takdirde, tanıma talebinin 5718 sayılı Yasanın 58/1. maddesinde gösterilen şartları incelenip, hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmeli, verilen süre içinde eksiklik tamamlanmaz ise, davanın usulden reddi yönüne gidilmelidir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                  Şti. ile ... bazı borçları nedeniyle borçların yeniden yapılandırma konusunda çıkan 6111 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan yapılandırma sonucu ortaya çıkan 27590 TL'yi ödediğini ve bunun tahsiline karar verilmesini istediğine göre 27590 TL'nin hangi tarihlerde ne amaçla ve hangi kuruma ödediğine ilişkin okunaklı ödeme makbuzları ya da bunların yerine geçen yazılı belgeleri dosyaya sunması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, verildiğinde Hakim denetiminden geçtikten sonra dosyaya eklenmesi, 2-......

                    Sulh Mahkemesinin 12/06/2014 tarih 25 XVII Y 49 sayılı tedbir kararı ve 29.01.2015 tarihli kesin kararı ile eşinin kısıtlı adayına vasi olarak atandığını belirterek söz konusu kararların Türkiye'de tanınması ve tenfizini talep etmiştir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 51. maddesinde tenfiz kararlarını vermeye görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmiştir. Düzenlemede tenfiz kararının hangi konudaki yabancı mahkeme kararına ilişkin olduğu hususunda bir ayrım yapılmamıştır. Bu durumda, anılan yasal düzenleme karşısında uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu