Varlığı ihtilafsız 13/02/2018 tarihli müşteri taşıt tanıma sözleşmesinin 3 yıl süreli olduğu, sözleşmenin 5.2.2. Maddesine göre "müşteri her ne şartla olursa olsun akaryakıt araçlarının yakıtlarını münhasıran ... taşıt tanıma sistemi üzerinden yapacaktır." , 5.2.10. maddesine göre "müşteri her ne sebeple olursa olsun iş bu sözleşme tahtında düzenlenmiş olan maddelere koşulsuz riayet etmekle yükümlü olduğu, müşterinin iş bu sözleşme kapsamında belirtilmiş olan maddelere uymaması, ... taşıt tanıma sistemini kullanmaması veya sistemden çıkması, bu işi başka bir kurum ile yapması müşteriye ait araç yada araçların bir ay süreyle akaryakıt almaması, farklı tedarikçiden yakıt alması veya yakıt tüketiminin %50' nin altına düşmüş olması dahilinde bayiye iş bu sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkını vermektedir....
de ikamet ettiği, kısıtlı adayının babası tarafından tanındığı, tanıma üzerine velayetin babaya geçtiği, kısıtlının adresinin babasının adresi olduğu, tanıma işlemiyle küçüğün mernis adresinin babanın ikamet ettiği yer olan ........../...... olarak değiştirildiği anlaşıldığından yetkili mahkeme, TMK'nın 19 ve 411. maddeleri uyarınca kısıtlı adayının sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerleşim yeri olan ............... Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. (1086 sayılı HUMK'nın 25 ve 26.) maddeleri gereğince ............... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31.03.2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Hukuku Dairesinin 26.07.2012'de kesinleşen yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 20.05.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK m.58). Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmamıştır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı gerekir. Hal böyleyken mahkemece tanınmasıyla kesin hüküm etkisi gösteren yabancı mahkeme ilamı dikkate alınmaksızın, kusur belirlemesi yapılarak davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Zaman aşımı süresi tanıma veya tenfiz hakkındaki kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren başlar. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2010/979 esas-2010/1180 karar sayılı ilamı tanındığı ve tanıma kararının 15.02.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davada zaman aşımı süresi dolmamıştır. Mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2015 (Per.)...
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tanıma yolu ile annesi nüfusuna tescil edilen küçüğün annesinin de küçük olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 404. maddesi gereğince vesayet altına alınması istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün menfaatine uygun olarak vasi atanması veya velayetin babaya verilmesi hükümlerinin değerlendirilmesinde görevin Aile Mahkemesine ait olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Aile Mahkemesi tarafından ise, TMK'nın 404. maddesindeki düzenlemeye göre vasi tayini ile görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Küçük ...'in tanıma yolu ile annesi nüfusuna tescil edildiği, annenin de yaşının küçük olduğu, ancak babasının hayatta bulunduğu anlaşılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/252 Esas KARAR NO: 2022/422 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ: 05/04/2022 KARAR TARİHİ: 31/05/2022 İş bu davada yapılan yargılama sonunda; GEREKÇE:Davacı vekili davalı tarafından müvekkili aleyhine --- Mahkemesinde --- sayılı bir dava açtığını, --- tarihinde davanın reddine karar verilip o davacının müvekkiline--- yargılama masrafı ödemesine karar verildiğini; mahkeme kararının --- tarihinde kesinleştiğini,--- ödenmesi için icra emri düzenlendiğini belirterek; kararın ------ icrası için tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili mahkememizde cevap süresini uzatılmasını istemiş, Bu aşamada iken davacı vekili davasından feragat ettiğini beyan etmiş davalı vekili de davacıdan yargılama gider ve vekalet ücreti istemediklerini bildirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan tanıma ve tenfiz davasında; davalı, yetkili mahkemenin Haymana Mahkemeleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Haymana mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Tanıma ve tenfize konu Hollanda Devleti Noord Holland Mahkemesinin C/15 /294827 / FA RK 19-5911 sayılı kararının usulen onanmış aslının veya onanmış örneğinin ve onanmış tercümesinin dosya içerisine alınarak gönderilmek üzere dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Belirtilen işlemin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Yabancı mahkemede boşanma davasının, kendisine karşı tanıma istenen davalı kadın tarafından açıldığı, tarafların ikisinin de duruşmada dinlendikleri ve mahkemece, davanın kabulü ile tarafların Belçika Medeni Kanununun 232.'nci maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, bu kararın kanun yollarına başvurulmayarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararı, davalının talebi üzerine verildiğine ve boşanmayı talep eden davalının, Türk Kanunlar İhtilafı kuralları gereğince yetkili kılınan hukukun uygulanmamış olmasına bir itirazda bulunmadığına göre davalının burada tanıma talebine karşı çıkması iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz.(TMK. 2.) Yabancı mahkeme boşanma kararında kamu düzenine açık bir aykırılık da bulunmamaktadır. O halde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru bulunmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nafakaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiş ancak yabancı mahkeme ilamında yer almayan düzenlemelere yer verilerek yeniden hüküm kurulmuştur. Yabancı mahkemece verilen nafaka kararının tanıma ve tenfizi isteğine ilişkin davalarda, koşulların varlığı halinde kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmekle yetinilir. Açıklanan sebeple yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....