Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, dava konusu yapılan her iki takip dosyasında da zamanaşımını kesen takip işlemlerinin yapıldığı, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2015/33284 Esas sayılı takip dosyasında en son 11.09.2019 tarihinde zamanaşımını kesen takip işleminin yapıldığı, bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar olan dönemde yasada öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, yine Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2015/33286 Esas sayılı takip dosyasında da en son 09.01.2022 tarihinde zamanaşımını kesen takip işleminin yapıldığı ve bu takip dosyasında da 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, her iki takip dosyasında en son yapılan takip işleminden itibaren geriye doğru da 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takip işlemlerinin yapıldığının anlaşılması nedeniyle her iki takip dosyasında da zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince her iki takip dosyası yönünden davanın...
Borçlunun zamanaşımı iddiasını ileri sürmesi halinde HMK'nın 33.maddesi uyarınca Hakim uygulanacak hukuku re'sen tayin edeceğinden tarafların hukuki nitelendirmeleri ile bağlı değildir. Bu kapsamda takipte davacı borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediğinden mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı olarak değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi yerindedir....
-TL. cari hesap borcu oluştuğunu ve bu borcunu ödememesi üzerine aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin davamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan satın aldığı mal bedellerini ödediğini ve borcu kalmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın takip tarihinden sonrası için istenilen faiz oranı dışındaki bölümünün kabulüyle 6.308.70.-YTL. asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 60 ve değişen oranlarda faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, % 40 oranında 2.523.48.-YTL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında müvekkilince davalıdan satın alınan kumaşların gizli ayıplı çıkması sonucu müvekkilinin zarara uğradığnı, zararın tazmin edilmemesi üzerine bu bedelin tahsili amacıyla aleyhine takip başlatılan davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili , malların ayıplı olmadığını ve davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını dava için zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Ancak; Sanığın olay sonrası şüphe üzerine yakalandığında araçta bulunan 5 adet VCD'yi 20 gün önce okuldan çaldığını beyanla diğer VCD ve bilgisayar malzemelerinin olduğu yerleri de kolluk görevlilerine söylediği ve iade edilmesini sağladığı anlaşılmakla, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Olay yerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu ve olay yeri fotoğraflarının incelemesinden, suça konu hayvanların bulunduğu ağılın, katılanın evinin eklentisi niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK'nun 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 142/2-g maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 116/1, 119/1-c ve 31/2 maddelerine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli dava zamanaşımının ilk karar tarihi olan 31.12.2014 tarihinden, bozma sonrası karar tarihi 22.05.2019’a kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı...
Mahkemece, 2008 yılı öncesi talepler yönünden zamanaşımı süresi dolduğu, 2008 yılı sonrası hakkındaki talepler bakımından ise herhangi bir elatma saptanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Zira itirazın iptali davasıyla alacaklı ödeme emri ile takip konusu yaptığı alacağın varlığının tespitini talep etmekte ise de davacı sonuç olarak alacağın tahsilini amaçlamaktadır. Bu nedenle itirazın iptali davasının takip hukukuna özgü bir tahsil davası olduğunun kabulü gerekir. İtirazın iptali davası sonucunda tesis edilecek hükmün kapsamı, infazı ve sonuçları da bu görüşü desteklemektedir. Borçlunun takibe sadece zamanaşımı yönünden itiraz etmesi halinde alacaklı açacağı itirazın iptali davasında alacağın zamanaşımına uğramadığını kanıtlayacaktır. Bu durumda borçlunun açılan davada ayrıca zamanaşımı def’inde bulunması gerekmeyecektir. Tahsil davasında ise mahkemenin yapacağı incelemenin kapsamı itirazla sınırlı olmadığından süresi içinde cevap dilekçesi ile ileri sürülmeyen zamanaşımı def’inin sonradan ileri sürülmesi halinde savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşı çıkılabilecektir....
Yetki itirazı yönünden; mahkememizce ön inceleme duruşmasında, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazların cari hesap alacağını oluşturan fatura ve sevk irsaliyeleri, ticari ilişki incelendikten sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalının defterlerine göre --- olduğu, davalının ---tutarında çek ile ödeme yaptığı, çek ile ödeme sonrası bakiye borcun --- olduğu, davalının ----faturayı defterlerine kaydettiği, takip konusu alacağın faturaya konu para alacağı olduğu, faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı görülmekle ----gereği alacaklının yerleşim yeri icra dairesinde takip yapabileceği, dava açabileceği anlaşılmakla icra dairesinin ve mahkekemizin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir....