Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde takip sonrası zamanaşımı itirazına ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2004/1407 Esas takip dosyası ile davalı - alacaklı tarafından davacı -borçlunun ve dava dışı borçlu hakkında 06/02/2004 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, takibin şeklen kesinleştiği ve davacı borçlu şirketin malvarlığına haciz uygulandığı anlaşılmaktadır. 6762 Sayılı TTK'nun 726.maddesinde çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken, 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanun'un 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK'nun 6273 Sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkiline ait otel için kaçak tahakkuku düzenleyerek takip başlattığını, müvekkilinin itirazı üzerine davalının İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığını, yargılama sonunda itirazın iptaline karar verildiğini, bu sırada müvekkilince ihtirazı kayıtla takip dosyasına 156.050 TL ödeme yapıldığını, bu arada itirazın iptaline dair mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulduğunu, bozma sonrası yapılan yargılamada dava konusu alacağın yargılama sırasında ödendiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davalının kaçak ve revizyon tahakkuku uygulamasının haksız olduğunu, sayaçlara müdahale edildiğine dair bir rapor bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu Oteli Aralık 2001 tarihinden itibaren işletmeye başladığını, bozmadan sonra alınan ek rapor dikkate alındığında davalının müvekkilinden çok fazla tahsilat yaptığının anlaşılacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000...
Davacı T2 bakımından; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun emre yazılı senetlerde zamanaşımı hususunda uygulanan madde hükümleri olan 749 ile 751'de düzenlenmiş, 749. madde'ye göre poliçede poliçeyi kabul edene dolayısıyla da emre yazılı senette asıl borçluya karşı ileri sürülecek istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Yine madde 750'de "zamanaşımı; dava açılması takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle kesilir" ve madde 751/2'de "zamanaşımı kesilince, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar" denmektedir. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, keşideci borçlu yönünden zamanaşımı süresi 3 yıldır. Takip alacaklısı, bonoya dayalı olarak borçlular aleyhine 24.07.2006 tarihinde takip başlatmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, icra dosyasının detaylı bir şekilde incelenmediğini, takip dosyasının icra müdürlüğünde kaybolduğunu, UYAP kayıtları uyarınca yeni dosya oluşturulduğunu, takip sonrası tüm belgeler ve taleplerinin dosyada yer almadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davacı vekili katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne ilişkin kararın yasaya uygun olduğunu, ancak davayı vekille takip etmelerine rağmen mahkemenin lehlerine vekalet ücretine hükmetmemesinin yasaya uygun olmadığını söyleyerek istinaf talebinin kabulü ile tarafları lehine vekalet ücreti verilmesini istemiştir....
den temlik aldığını, alacağın tahsili için gerekli yasal işlemleri yürüttüğünü, açılan davanın kötü niyetli ve alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olup reddi gerektiğini, takip dosyasının ve takip dayanağı bononun zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu icra dosyasında takibin açıldığı günden bu yana pek çok işlem yapıldığını, işbu hususun icra dosyasının fiziken incelenmesi ile de açıklığa kavuşacak olup, zamanaşımı nedeni ile takibin iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığını, dosyada gerek temlik eden Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. gerekse de temlik alan müvekkili şirket tarafından zamanaşımını kesen pek çok talepte bulunulduğunu, dosyanın açılan dava dosyaları içerisine celp edildiğinin görüleceğini ayrıca dosyanın düzenli olarak takip edilip takip dosyasında yapılan her icra takip işleminin ve bu takibe bağlı olarak ikame edilen her dava ile zamanaşımı süresisinin kesilmiş olduğu için de davacıların iddialarının mesnetsiz...
Buna göre, Çorlu İcra Müdürlüğündeki takip yeni bir takip olmayıp, yetkisiz İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin devamıdır, dolayısıyla yukarıda açıklanan maddeler gereğince zamanaşımı takip tarihi olan 07.11.2019 tarihinde kesilmiş ve yeni bir süre işlemeye başlamıştır. Bu tarihten sonra borçlunun icra mahkemesine başvurduğu tarihe (19.08.2021) kadar zamanaşımı dolmadığından, mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. Öte yandan borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında zamanaşımı itirazı olup bu itiraz İİK'nun 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Bu durumda mahkemece zamanaşımı itirazının İİK.nun 169/a maddesi kapsamında olduğu gözetilerek aynı maddenin beşinci fıkrası gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken mahkemenin kabulüne göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken iptali yönünde hüküm tesisi yerinde değildir....
Bu halde takip dosyasında usulsüzlüğü ileri sürülen icra emrinin borçlu vekiline 19/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki başvurunun ise 18/01/2021 tarihinde yapıldığı gözetildiğinde mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin 2021/37 esas sayılı dosyada yapılan yargılamanın sonucunu beklemek ve o dosyada verilecek kararın kesinleşmesine göre, eldeki davadaki zamanaşımı itirazı başvurusunun İİK'nın 33/1. maddesine göre süresinde açılıp açılmadığı değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar vermek şeklinde olmalıydı. Bu nedenle eldeki başvuruda usulsüz tebliğ şikayeti olmadığı halde, talep aşılarak tebligat usulsüzlüğüne yönelik değerlendirme yapılması yerinde olmadığı gibi, henüz zamanaşımı itirazı başvurunun süresinde olup olmadığı kesinlik kazanmadan zamanaşımı itirazının esasına ilişkin değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi de yerinde olmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazının takibin kesinleşmesinden önceki dönem ve takibin kesinleşmesinden sonraki dönem olarak iki ayrı şekilde yapılabileceğini, takip ilamsız (örnek 7) icra takibi olduğundan bu konudaki zamanaşımı itirazının İİK'nun 62. maddesine göre icra dairesine yapılması gerektiğini, takibin kesinleşmesinden önceki dönem için zamanaşımı itirazının görev yönünden reddinin gerektiğini, takip tarihi itibariyle de takibin kesinleşmesinden sonraki 5 yıllık zamanaşımı süresinin de henüz dolmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; takipten önceki zamanaşımı itirazı yönünden talebin görev yerinden usulden reddine, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemdeki zamanaşımı itirazı yönünden sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10732 Esas sayılı dosyasında İİK'nun 71/2 maddesi yollaması ile İİK 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına, zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı itirazının yenileme dilekçesinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiğini, davacının süresi içinde açıkça zamanaşımı itirazında bulunmadığını, dava dilekçesinde icra takibinin 3 yıl takipsiz bırakıldığından bahsedilmesinin zamanaşımı itirazı olarak kabulünün mümkün olmadığını beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar karar verilmesini talep etmiştir....
Hüküm alacaklı vekili tarafından dosya ve taraflarla ilgisi olmayan bir dosya hakkında karar verilmesi nedeniyle temyiz edilmiştir Somut olayda, şikayete konu takip dosyası ... 13.İcra Müdürlüğü'nün 2012/5613 E. sayılı dosyası şikayetin taraflarıda bu takip dosyasının tarafları olup şikayet nedenleri arasında zamanaşımı itirazı bulunmadığı halde Mahkemece tarafların iddialarıyla ilgisi olmayan zamanaşımı tartışılarak ...2. İcra Müdürlüğü'nün E. sayılı... takip dosyası hakkında hüküm oluşturulması isabetsizdir SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....