WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip dayanağı belgeler kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senetlerin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK.nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür. Bonolarda takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile İİK.nun 33/a maddesi gereğince süreye tabi değildir (HGK.nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.). O halde, takip sonrası zamanaşımı itirazı süresiz olarak ileri sürülebileceğinden itirazın TTK.nun 749. maddesi koşullarında esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsizdir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine 09/07/2010 tarihinde bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının müvekkilinin maaşı üzerine konulan haczin İİK 106- 110 maddeleri gereğince fekki talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğinden bahisle bu kararın kaldırılmasını, maaşı üzerine konulan haczin fekkine, aksi takdirde takip sonrası zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın incelenmesinde davacının takip sonrası zamanaşımı itirazı yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı, alacaklı tarafa tebligat çıkartılmadan hasımsız olarak dosya üzerinden karar verildiği, icra dosyasının incelenmesinde takip borçlusunun maaşına haciz konulması için müzekkere yazıldığı, ancak haciz müzekkeresine herhangi bir cevap verilmediğinden İİK 106- 110 maddenin uygulama yerinin bulunmadığı, bu nedenle davacının maaşına konulan haczin İİK 106...

    Mahkemece Dairemizin bozma ilâmı sonrası yapılan yargılama sonucunda, Borçlar Kanunu'nun 126/IV. maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımının dolduğu belirtilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı yüklenici ... bedeli isteminde bulunduğuna göre zamanaşımının başlangıç tarihi taraflar arasındaki eser sözleşmesinin sona erdiği tarihtir. Davalı ... sahibi kooperatif davacı yükleniciye gönderdiği ... 18. Noterliği'nin 09.03.1999 tarih 4774 sayılı ihtarnamesi ile davalıyı görevden azlettiğini bildirmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi bu ihtarname ile sona ermiştir. Davacı yüklenici vekili tarafından ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2003/4 sayılı takip dosyası ile icra takibi 02.01.2003 tarihinde başlatılmış, davalı kooperatif vekilinin itirazı sonucu icra takibinin durması nedeniyle 16.05.2003 tarihinde bu dava açılmıştır....

      ın bozma sonrası mahkemece alınan beyanı ve tüm dosya kapsamı içeriğine göre sanıkların kesintisiz takip olmaksızın yakalanmış ve sonrasında çalınan hayvanların ele geçirilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK'nın 35. maddesi uygulanarak eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...‘ın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 10.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik itiraz ve şikayetlerde icra mahkemesi; varsa, önce borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, ardından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ya da alacaklının yetkili hamil olmadığı iddiasına dayalı İİK'nın 170/a maddesinde yazılı şikayeti, ardından imzaya itirazı ve son olarak da borca itirazı değerlendirmek suretiyle sonuca gitmelidir. Somut olayda; davacının talepleri içerisinde yukarıda sayılanlardan yetki ve imza itirazı bulunmamaktadır....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.05.2012 gün ve 7583 Esas, 2012/17311 Karar sayılı kararı ile “fazla mesai ve tatil alacaklarından 1/3 oranında yapılan indirim sonrası hatalı olarak daha az belirlendiğini, ayrıca reddedilen ihbar tazminatı ve ikramiye alacağı dışında fazla mesai ve tatil alacaklarına takdiri indirim nedeni ile davalı yararına vekalet ücretine, ihbar tazminatı ve ikramiye alacağına da maktu yerine nisbi vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “indirim dışında ıslah sonrası zamanaşımı itirazı nedeni ile fazla mesai ve tatil alacaklarından indirim yapıldığı, bu nedenle reddedilen alacak olduğu, zamanaşımı nedeni ile reddedilen kısım için vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile bozmaya karşı kısmen direnme kararı verilmiştir....

          süresi 3 yıl olup somut olayda zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını, yenilemeden önce takip kesinleşmemiş ve ödeme emrinin yeni gönderildiği tespit edildiği taktirde bu kez de iddia edilen bononun 2011 tarihli olması sebebiyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyanla, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere borçlunun itirazı doğrultusunda takip öncesi ve takip sonrası yasal faiz işletilmesini ve takibin bu hali ile devamını talep ettiği görülmektedir. Mahkemece alacaklının yukarıda açıklanan beyanına istinaden ticari faiz uygulanmamasına ve bilirkişi raporu doğrultusunda yasal faiz uygulanmasına, ticari faiz uygulanamayacağına ilişkin itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Alacaklının fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere borçlu vekilinin itirazı doğrultusunda takip öncesi ve takip sonrası yasal faiz işletilmesine ilişkin beyanı, faiz alacağının yasal faizle sınırlandırıldığı anlamına gelmez. Alacaklının beyanı, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere, icra takibinin kabul edilen kısmı yönüyle devamını sağlamaya yönelik bir taleptir....

            Esasına kaydedildiğini, bunca zaman içerisinde icra dosyasında ilk kez haciz işleminin 2022 yılında yapıldığını, dolayısıyla 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, zamanaşımı sebebiyle takibin iptaline karar verilmesi hukuka uygun olduğunu, davacının bu davasının yasal dayanağı olmadığını, icra dosyasındaki takip talebi ve ödeme emrinden de anlaşılacağı üzere takibin dayanağı 24.06.2003 tarihli cari hesap ekstresi olduğunu, taraflar arasında bir sözleşme dolayısıyla da sözleşmede kararlaştırılmış bir faiz oranı olmadığını, davacı taraf takip açarken % 120 oran üzerinden avans faizi talep ettiğini, müvekkili buna itiraz etmediği için takip öncesi faiz kesinleşmişse de takip sonrası faiz için geçen yıllarda yeni yasal düzenlemelerle getirilen sınırlamaların ya da yeni faiz oranlarının takibe uygulanması gerekmekte olduğunu, işin hem özü yani müvekkilinin borcunu fazlasıyla ödemişliği hem de zamanaşımı itibariyle davacı tarafın haklı olduğu hiçbir yer olmadığını, icra hukuk mahkemesi...

              İcra Müdürlüğünün 2016/7105 Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takibe davalının zamanaşımı ve borç bulunmadığı nedenli süresi içerisindeki itirazı üzerine takibin davalı yönünden durdurulduğu, eldeki dava ile; davalı itirazının iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın taraflarının takibe dayanak senetlerdeki konumu itibariyle tabi bulunduğu zamanaşımı süresinin geçmesi ve davalı tarafından süresi içerisinde zamanaşımı def'isinin ileri sürülmesi sebebiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takibe konu edilen bonolarda davalı keşideci, davacı ise ara cirantalar sonrası senetleri elinde bulunduran hamil konumunda bulunmaktadır. Davalı takibe yönelik süresi içerisindeki itirazında zamanaşımı def'isini ileri sürmüş, davaya süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Davaya konu edilen 22/04/2009 tanzim tarihli 12 adet bononun en eskisi 10/07/2009, en yakını ise 10/01/2010 vade tarihli olup, takip 22/06/2016 tarihinde başlatılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu