Somut olayda, icra takibinin başlatıldığı ve itirazın iptali davasının açıldığı tarihlerde davalı işçinin ikametgahı...olup, bu adresin bağlı bulunduğu adliye ...Adliyesidir. Dolayısıyla, icra takibi açısından yetkili icra dairesi ... İcra Dairesidir. İtirazın iptali davası açısından ise yine yetkili mahkeme Küçükçekmece Mahkemeleri ise de, HSYK'nın kararları gereği... Adliyesi Ağır Ceza Merkezi olmadığından Küçükçekmece'de açılması gereken iş davalarının Bakırköy İş Mahkemesinde açılması ve yargılamanın da bu son mahkemede yapılması gerekir. Davacı işveren, davalı işçi hakkında... İcra Dairesinde icra takibi başlatmış, davalı işçinin icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi üzerine, icra dosyası yetkili ... İcra Dairesine gönderilmiş, itirazın iptali davası da yetkili Bakırköy İş Mahkemesinde açılmıştır. Neticeten, somut uyuşmazlıkta yetkili icra dairesi ... İcra Dairesi ve itirazın iptali davası açısından yetkili mahkeme ...İş Mahkemesidir. Kaldı ki bir an için......
Bu kapsamda; dava konusu icra takibinin mükerrer icra takibi olduğu zira ilk icra takibinden usulüne uygun şekilde vazgeçilmediği ve takibin hala ayakta olduğu, bu nedenle usulüne uygun yapılmış bir icra takibinden bahsedilemeyeceği dolayısıyla itirazın iptali davasının bir ön şartı olan geçerli bir icra takibinin mevcut olması şartının dosyada mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte, davalı davacı aleyhine mükerrer takip nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş olup; itirazın iptali davası usulden reddedildiğinden dosyanın esasına girilmeden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi mümkün olmamakla bu talebin reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı hakkında davalı tarafından ... icra dairesinde takip başlatıldığı, itirazın iptali davasının icra takibinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği, davacı borçlunun usulüne uygun bir şekilde yetki itirazında bulunmamış olmasından dolayı yetki itirazında bulunmadığının kabul edilmesinin gerektiği, yetki itirazında bulunulmamış olması sebebiyle icra takibinin ... ilçesinde yapılmış olması da dikkate alındığında HMK m.19/4 gereğince ... Asliye Hukuk mahkemesinin yetkili mahkeme durumuna geleceği, bu aşamadan sonra cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulduğundan bahisle genel hükümler dahilinde HMK madde 6 uyarınca genel yetki kuralının uygulanamayacağı ve yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir....
Şti'nin adına çıkartılan tebligata rağmen ödeme emrine itiraz etmeyerek hakkındaki icra takibinin kesinleştiğini, ancak davalı borçlunun icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, yapılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olup müflis şirket alacağının defter kayıtları ile sabit olduğunu ileri sürerek davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına va alacağın %40‘ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da gelmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve sözleşmenin iptali masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece menfi tespit ve takibin iptali talebinin reddi, sözleşmenin iptali talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, satılan malın aypılı ve çalışamaz durumda olması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin ve sözleşmenin iptali, aksi halde ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi istenilmiştir.Mahkemece; menfi tespit ve icra takibinin iptaline ilişkin istemin reddi, sözleşmenin iptali isteminin ise kabulüne karar verlmiştir.Hükmü davalı (Limited Şirketi) vekili temyiz etmektedir.Dava dilekçesi davalı şirkete, "muhatap firmada (çalışan) ... imzasına tebliğ edilmiştir....
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/06/2021 NUMARASI: 2019/406 Esas - 2021/659 Karar DAVA: İtirazın İptali İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiğini, karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; şikayetçi vekili takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini belirterek icra takibinin iptalini istemiştir. HMK 367/2 maddesi gereğince taşınmaz mal ile ilgili ayniyet haklarına ilişkin kararların kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Takip dayanağı ilam tapu iptali ve tescil davası sonucu verilen ilamdır. Bu nedenle kesinleşmeden infazı mümkün değildir. Dolayısı ile ferilerinin de infazı mümkün olmadığından somut olayda takip dayanağı ilamın kesinleşmediği anlaşıldığından şikayetçinin şikayetinin kabulüne, İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesinin 2021/13643 Esas sayılı icra takibinin iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetçinin şikayetinin kabulüne, İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesinin 2021/13643 Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmiştir....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir....