Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "davanın, kredi sözleşmesi gereğince bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiği, zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartı olduğu, borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının öncelikle irdelenip sonuca bağlanacağı, bu hususun mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdeleneceği, çünkü mahkemenin yetkisine itirazın ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsadığı, Bakırköy ......
Bu durumda, her nekadar borçlu itiraz dilekçesinde teminat senedi iddiasını ileri sürmemiş ve imza itirazı ile çelişecek bir itiraz da ileri sürülemez ise de; itiraz dilekçesinde süresi içinde borca da itiraz edilmiş olduğu ve teminat iddiasının da borca itiraz niteliğinde olup, alacaklının senedin teminaten verildiğine ilişkin kabulü karşısında HMK'nun 141/2. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi söz konusu olmayıp, teminat iddiasının sürede olmadığından da bahsedilemez. O halde mahkemece, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince teminat senedi iddiasının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....
in yaralandığını, tedavisi için Sağlık Bakanlığı tarafından fatura edilen 1.229,57 TL'yi 10.02.2011 tarihinde ödediklerini, ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili için başlatılan takipte birkısım davalıların yetki itirazında bulunduklarını ve tüm davalıların da borca itiraz ettiklerini, kaza yeri ... olduğu için ...İcra Müdürlüğü'nün takipte yetkili olduğunu belirterek, davalıların takibe itirazlarının iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı ..., kendisinin yetki itirazı olmadığını ve sadece borca itiraz ettiğini, itiraz tarihinden sonraki 1 yıl içinde açılmayan davada hakdüşürücü sürenin gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Diğer davalılar, davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davalıların ......
Esas sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, akabinde borçlu tarafından iş bu icra takip dosyasındaki borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonucu alacağın varlığı ortaya çıkacak olup davalı borçlunun haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinin sabit olacağını, davalı-borçlunun takibe konu borca itiraz ettiği gibi yetkiye de itiraz ettiğini, ancak icra takibi yetkili icra dairesinde açılmış olup davalı-borçlunun yetki itirazı da haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi cari hesaptan kaynaklı ilamsız icra takibi olup alacaklının yeri icra dairelerinin yetkisi bulunmadığını, davacı müvekkilin alacağı için yapılan takibe, borca ve yetkiye, borçlu tarafından itiraz edildiğinden ve borç da hâlihazırda ödenmediğinden iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu bulunduğunu, davalı-borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin...
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 88.933,57 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ihlalli geçiş ücreti, Para cezası, faiz ve KDV alacağının davacı şirket tarafından icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de para alacaklarında davacının ikametgahımda icra takibi yapılabileceğinden yetki itirazı yerinde görülmemiştir. TBK m. 82....
Dava; zaman aşımına uğramış bono nedeniyle girişilen ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Yargılama sırasında davacı vekiline takip talebindeki işlemiş faiz talebine ilişkin harç eksikliği gidertilmek suretiyle harç makbuzu dosyaya sunulmuştur. ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 1 adet ... tanzim - ... vade tarihli 1.250,00.-TL bedelli bono nedeniyle 1.250,00.-TL asıl alacak ve 375,94.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.625,94.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlu vekili tarafından süresinde icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle hem icra dairesinin yetkisine hem de borcun tamamına itiraz edilerek, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde de mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ve ......
yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle ... 30....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı borçlunun yasal süresi içerisinde takibe itiraz ettiğini ve itiraz geçerli görülerek takibin durdurulduğunu, müvekkili davacının alacağına kavuşması için huzurdaki davayı açmasının zaruri olduğunu, hukuki yararı bulunmadığından söz edilemeyeceğini, davalının borca itiraz dilekçesinde tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk şartından bahisle takibin hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğini, ancak arabuluculuğun dava şartı olduğunu, icra takibine engel teşkil etmediğini, alacaklının dava açmak yerine, cebrî icraya başvuru seçeneğini her zaman tercih edebileceğini, arabuluculuğa başvurunun zorunlu olmasının sadece bir dava şartı olarak kabul edildiğini, icra takiplerinin zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında bırakıldığını, buna rağmen borçlunun haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminde...
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Bulancak İcra Müdürlüğü'nün 2020/279 esas sayılı takip dosyası ile hakkında takip yapıldığını, icra takibine konu senetteki miktar kadar borcunun olmadığını, 1.500 TL borcunun 15.000 TL yapılarak icraya konulduğunu, davalının senedi düzenleyerek kendisine imzalattırdığını, kendisine olan 3.000 TL borcunu ödemeye gittiğinde 7.000 TL daha para istediğini, davalı tarafın kendisini yasal olmayan bir şekilde borçlandırdığını, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını beyan ederek takibin durdurularak davalının kötü niyet tazminatı ve para cezasına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
Alacaklının cevap dilekçesinde takip konusu bononun teminat senedi olduğunu açıkça kabul ettiği görülmüş olup, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan bononun teminat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....