GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; adına başlatılan icra takibinde, alacaklı tarafın İcra Müdürlüğüne Vekalet sunmaksızın başlatılan takibin müdürlükçe işleme koymaması gerekirken tarafına ödeme emri çıkarılmasının usule aykırı olduğu, ödeme emrinin Evreşe Beldesi Muhtarlığına TK'nun 21. Maddesine göre 09/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat mazbatasının incelenmesinde bu yapılan tebligat eyleminin Yasaya Uygun olmadığı görüldüğünü, usulsüzlüğün İcra Müdürlüğünce dikkatlice incelenmediğinden ve İcra Müdürlüğü muamelesinden ötürü eylemin Yasaya uygun olmaması nedeniyle takibin devamına dair verilen kararının dosya üzerinden incelenerek tedbiren takibin durdurulması ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etimiştir....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrendikleri tarih olan 28.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve usulsüz olarak gönderildiği iddia olunan tebligatın gönderilmemiş sayılmasına, usulsüz yapılan tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden, icra dairesinde yapılan hacizlerin tensiben kaldırılmasına ve takibin tedbiren durdurulmasına, kambiyo senedi vasfını yitirdiği iddia olunan belgelere dayanak yapılarak başlatılan takibin yasal koşulları bulunmadığından zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, takibe konu evrakların dolandırıcılık suretiyle elde edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün ... İcra Daireleri olmadığı, borçlunun ikamet adresinin bulunduğu ... Mahkemesinin ve icra dairelerinin olduğunu, yetki yönünden ve esas yönünden takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Didim (Yenihisar) İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde şikayetin kabulüne, usulsüz tebligat şikayeti sebebiyle öğrenme tarihinin 08/01/2020 olarak kabul edilmesine, gereği gibi işlem yapılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dosyada usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen 3 adet haciz ihbarnamesinin bulunduğunu, haciz ihbarnamelerinin her birinin ayrı hukuki prosedürü ve sonucu olduğunu, Mahkemece usulsüz tek bir tebligat varmış gibi hüküm tesis edildiğini, 1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edildikten sonra 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin iptali yerine, tek bir tebligat yapılmışcasına hüküm tesisinin yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Netice olarak, şikayetçi vekilinin imzanın müvekkiline ait olmadığı ya da imza atamayacak kadar yazı bilmediğini ileri sürmeyip okur - yazar olmadığını iddia etmesine, okur-yazar olmayan kişinin imza atamayacağının kabul edilemeyeceğine, nitekim davacının mahkemece kurumlardan celp edilen belgeleri imzalayıp, imza bilmediği yönünde beyanda bulanmamasına göre; ilk derece mahkemesi usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ancak, borçlunun, icra mahkemesine diğer başvurusu İİK'nun 62. maddesi kapsamında "borca itiraz" olup, takibin şekline göre itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerektiğinden, bu yöndeki itirazların hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, gerekçe ve hükümde kısmen hata edildiği anlaşıldığından, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kira alacağından dolayı tahliye talepli icra takibine gidildiği davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu ayrıca kefaletin geçersiz olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği ve takibe dayanak belgelerin eksik olduğu iddası ile ödeme emrinin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK21/1 maddesine göre ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, ancak beyanı alınan kişinin kim olduğunun tebligat parçasına yazılmadığı, ödeme emrinin davacıya usulsüz tebliğ edildiği, davacının 10/10/2018 tarihinde itirazını içerir dilekçe verdiği, yasal süre içerisinde 17/10/2018 tarihinde de davayı açtığı, bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddi gerektiği, her ne kadar davacı taraf katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde takibin iptali ve ödeme emrinin iptaline yönelik talepleri hakkında bir karar verilmediğini beyan...
İcra Müdürlüğünün 2021/897 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip konusu çekin sahte ve ikiz çek niteliğinde olduğunu, kambiyo vasfına sahip olmadığını, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının borcu bulunmadığını bildirerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, iddialarının kambiyo şikayeti, imzaya ve borca itirazdan çok daha önemli boyutta olduğunu, ikiz ve sahte çek iddiası ve yazılara itiraz hususlarının süreye tabi olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek7201 Sayılı Kanun'un 21. maddesi 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır....
Davacının şikayeti usulsüz tebligata yöneliktir.Davalı cevap dilekçesinde tebligat gönderilen adresin tapu sicil müdürlüğü tarafından kendilerine bildirildiğini ve ayrıca kendilerince açılan kıymet taktirine itiraz davasında da tebligatların aynı adrese tebliğ edildiğini beyan etmiştir. Takip talebinde şikayetçinin isminin bulunduğu görülmüştür. Yine ödeme emrinde şikayetçinin ismi bulunmaktadır. Bu kapsamda mahkemece takibin iptali usulsüz olmakla ve tebligat usulsüzlüğüne dair borçlu ve alacaklının delilleri değerlendirilmeden, davacının tapu müdürlüğündeki adresi mernis adresi mernis adresine taşınma tarihi alacaklının belirttiği kıymet taktirine itiraz a ilişkin dava dosyası bu dosyada yapılan tebligatlar ve istinafa göndelen icra dosyasında okunaksız suretleri bulunan icra emri tebligatı ile kıymet taktiri tebligatı irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK nın 353/1- a-6....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/472 KARAR NO : 2020/2138 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2019/19 ESAS, 2019/63 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/19 Esas, 2019/63 Karar sayılı dosyasında verilen borca itirazın reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2019/8899 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip borçlusu Aksev Mobilya İnşaat Elektrik Tem. Ltd. Şti.'...
Öyleyse usulsüz tebliğe ilişkin şikayetini 7 günlük süre içinde mahkemeye getirmediğinden artık tebligat tarihinin 03/11/2021 olarak kabulü zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla davacının 89/2.maddeye dayalı ihbarnamenin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetleri hükümsüzdür. Müdürlüğün 02/02/2022 tarihli kararına gelince; usulsüz tebligat şikayeti düşmekle İİK 89/2 ihbarnamesine yönelik itirazın süresinde olduğunun kabulü de olanaksız hale gelmiştir. Dolayısıyla müdürlüğünün 02/02/2022 tarihli kararı da yerindedir. Tüm bu nedenlerle, mahkemenin inşa ettiği hükümde; dosyadaki beyanlar ve belgeler karşısında bir isabetsizlik bulunmamakla hükme yönelik davacı istinaflarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 15....