WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile birlikte icra müdürlüğüne, takibi öğrenme tarihine göre yapmış oldukları itirazın süresinde kabul edilerek takibin durdurulması gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir....

    Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Ilgın İcra müdürlüğünün 2010/644 talimat sayılı dosyasından alınan kıymet takdiri raporunu içerir tebligatın usulsüz olduğunu ve gecikmiş itiraz ileri sürerek tebligatın iptalini, meskeniyet şikayeti ileri sürerek haczin kaldırılmasını ve kıymet takdirine itirazını ileri sürerek yeniden rapor aldırılmasını talep etmiş olup; -Davacının usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz şikayeti inceleme yetkisinin, İzmir 14. İcra Dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine aittir. - Meskeniyet şikayetine konu mahcuz taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza, asıl takip dosyası olan İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 2008/5275 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine ait aittir. - İzmir 14....

    DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili hakkında Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı, takibin usul ve esasa aykırı olduğu, müvekkiline herhangi bir tebligatın yapılmadığı, takibe konu edilen senet üzerinde tahrifat yapıldığını, söz konusu tahrifatın müvekkili tarafından yapılmadığını, davaya konu edilen senetin hem ödeme tarihinde hemde miktar kısmında tahrifat yapıldığı, takibin yetkisiz icra dairelerinde başlatıldığı, müvekkillerinin yerleşim yerinin Adana olduğu netice olarak takibin iptaline, davalının %20 kötü niyet tazminatı ödemesine, tedbir talebinin kabulüne , yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı...

    İcra Hukuk Mahkemesince, somut olayda takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, haciz aşaması söz konusu olmadığı, taşınmazın bulunduğu yer icra müdürlüğünce taşınmazın haczedilmesine ilişkin bir talimat bulunmayıp, doğrudan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünce işlemler yapıldığı, bu nedenle, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri kararı alan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması söz konusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, ... İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin ......

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

      DAVA KONUSU : Usulsüz tebliğ şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

        Bu durumda muteriz borçlu tarafından yapılan usulsüz tebligat şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürede olduğunun kabulü gerekir.Öte yandan borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebliğ işleminin; “muhatabın adreste oturduğu tespit edilmiş, adres kapalı olduğundan evrak mahalle muhtarına teslim edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği, bu hali ile tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğu görülmektedir.O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri...

          Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Dosya kapsamında davacılar vekilinin taleplerinin; müvekkili şirket yönünden usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve borca itiraza ilişkin olduğu, diğer müvekkili gerçek kişi hakkında şikayet ve itirazlarının bulunmadığı anlaşılmış, mahkemece, davacı borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer taleplerin ise reddine karar verildiği, hükmün tebligat şikayeti ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmış olup, Dairemizce inceleme bu kapsamda yapılmıştır....

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Borçlu şirkete çıkarılan ödeme emrinin 28.04.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, bunun dışında dosya kapsamında borçlu şirkete başkaca tebligat yapılmadığı ve takibin kesinleşmediği, henüz takip kesinleşmeden ........2014 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/.... maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar...

            UYAP Entegrasyonu