İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, davalılar tarafından her ne kadar itiraz yoluyla icra takibinin durdurulması talep edilmiş ve söz konusu itiraz dilekçesi sonucunda ilgili icra müdürlüğünce itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, yasal süre içerisinde hesap kat ihtarnamesine itirazda bulunulmamış olmakla icra takibine karşı yapılan itirazların hükümsüz olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine taraflar arasında imzalanan .../.../... tarihli protokol ile kredi borcunun .../.../... tarihi itibariyle 113.574,00 TL olduğu ve borcu tarafın söz konusu borcunu kayıtsız ve şartsız, kesin ve gayri kabili rücu olmak üzere kabul ettiği hüküm altına alındığını, davalılar tarafından yapılan itirazların kötü niyetli olduğunu ve zaman kazanma amacına dayandığını, itiraz olunan takip tutarının %20'den az olmamak üzere tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir...
Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz. Kısaca, itirazın iptali davasını gören mahkeme, kendi yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek ve sonuçlandırmak zorundadır....
sayılı dosyalara yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Bu durumda itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında "itirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a -5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 10....
Borçlunun bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabulü halinde aynı Kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK'nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
da kovuşturmaya yer olmadığı karar verildiğini, bu kişinin müvekkilini zarara uğratmak için bu defa da teminat olarak verilen senedi tedavüle çıkardığını ve senedin takibe konu edildiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyasında başlatılmış ve davalı/borçlunun yetki ve borca itirazı üzerinde alacaklı vekili dosyayının (yetki itirazını kabul ederek) Ödemiş İcra Dairesi' ne gönderilmesini talep etmiş akabinde Ödemiş İcra Müdürlüğünün ... Esas numarasını alan takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine ödenmeyen cari hesap alacağından kaynaklanan toplam 114.426,46-TL'nin talep edildiği, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür. Dava, 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davacının, otoyoldan ihlalli geçiş iddiası ile ihlalli geçiş bedeli ve ceza bedelinin tahsiline yönelik başlattığı Bakırköy ...... İcra Müdürlüğü'nün ....... sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında alacaklı görünen tarafın müvekkillinden alacaklı olduğuna dair herhangi bir belge sunmadığını, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Bakırköy .........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı arasında kredi sözleşmesinin yapıldığını ve bu sözleşmeye istinaden ödeme zamanları belirlendiğini, davalının bu süreler içerisinde ödemeleri yapmadığını, bu borca yönelik Beyşehir İcra Müdürlüğünün 2009/172 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak davalı borçlunun borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %40'tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; aşamalarda verdiği beyanlarıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Şti. olduğu, takibin 4.564,00-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 01/10/2020 tarihli ödeme emrinin borçluya 02/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 05/11/2020 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 10/12/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu hususları dikkate alındığında eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....