TL kısmı için şirket yönetim kurulu üyesi olmadığı nedeniyle ödeme emrinin iptaline, takibin iptaline, 2008/019540 takip numaralı ve 19.12.2017 tarihli ve 15381772 sayılı ödeme emrinde yazılı 2007/12, 2008/1, 2 aylarından tahakkuk ettirilen 167.392,21 TL prim, 15.12.2017 tarihine kadar hesaplanan 310.799,59 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 478.191,80 TL borcun imza yetkili yönetim kurulu üyesi olması ve zamanaşımına girmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin reddine, takibin devamına, 2008/019539 takip numaralı ve 20.12.2017 tarihli ve 15473112 sayılı ödeme emrinde yazılı 2007/12, 2008/1, 2 aylarından tahakkuk ettirilen 14.461,30 TL işsizlik sigortası primi, 19.12.2017 tarihine kadar hesaplanan 26.903,93 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 41.365,23 TL borcun imza yetkili yönetim kurulu üyesi olması ve zamanaşımına girmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin reddine, takibin...
ilgisinin bulunmadığını iddia ederek ödeme emrinin iptali ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/94 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 24/11/2020 tarihine kadar müvekkiline usule uygun hiçbir tebligat yapılmadığını, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 24/11/2020 tarihi olarak kabulü gerektiğini, takibin usulüne uygun kesinleştirilmediğini, davacının borcunun bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacıya ait ve haciz konulan İstanbul ili Üsküdar ilçesi Kuzguncuk Mahallesi 571 ada 8 parsel sayılı taşınmazın borçlunun haline münasip evi olduğunu, bu nedenle haczedilemeyeceğini bildirerek, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile takibin öğrenme tarihinin 24/11/2020 olarak tespitine, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....
Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....
Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....
Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin itiraz eden borçlu ...'e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...
O halde, söz konusu ödeme emrinin İİK'nun 58.maddesine uygun hazırlanmadığı anlaşıldığından borçlular Tamer Hasbay, Ahmet Turan Hasbay, Hafize Ayça Hasbay ve SZH Endüstriyel Ürünler Yatırım A.Ş.'ye gönderilen ödeme emrinin iptaline, davacı T1 yönünden ise kesin mühlet kararından sonra başlatılan takibin İİK 294. maddesi gereğince iptaline" dair karar verildiği görülmüştür....
E. sayılı dosyasında 20.07.2018 tarihinde müvekkilinin ailesiyle birlikte oturduğu yerde haciz uygulandığını, davacının davayı 26/07/2018 tarihindeki itirazlarından sonra 02/08/2018 tarihinde icra dosyasında açtığı talep ve buna istinaden gönderttiği aynı tarihli ikinci ödeme muvacehesinde, itirazlarına esas ilk ödeme emrinden dolaylı olarak feragat ettiğini, bu ilk ödeme emrinin sonuç doğurmayacağını, herhangi bir davaya ve itiraza esas olamayacağını kabul etmiş durumda olduğunu, dolayısıyla davacının bu itirazın iptali davasını açtığı gün ikinci ödeme emrinin gönderilmesini talep etmiş olup bu ödeme emrinin de aynı gün gönderilmesi sonucunda davanın konusuz kaldığını belirterek; ilk gönderilen 19.07.2018 günlü ödeme emrine vaki 26.07.2018 günlü itirazına karşı açılmış işbu itirazın iptali davasından sonra, 02.08.2018 günlü ikinci bir ödeme emri gönderilmek ve yeni itiraz hakkı doğmak suretiyle ilk ödeme emrinin ortadan kalkmış olması nedeniyle dava konusuz kaldığından ve dava şartı olan...