kayıtsız, koşulsuz borç ikrarı içermeyen bir üst sınır ipoteği olduğunu ve bu halde borçluya icra emri gönderilemeyeceğini ancak ödeme emri gönderilebileceğini, ayrıca müvekkillerinin talep edilen tutarda bir borçları bulunmadığını, alacak miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektireceğini, talep edilen ana para, faiz tutarı ve oranının keyfi olarak belirlendiğini ve fahiş olduğunu belirterek icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı borçlu vekili temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçelerinin tekrarı ile kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali isteminden ibarettir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. ve 170/a maddesi, Elektronik Tebligat Yönetmeliği 5. maddesi, Tebligat Kanunu 7/a-2 maddesi ve sair ilgili mevzuat. 3....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipte taraf teşkili eksiği nedeniyle takibin iptali ve usulsüz ödeme emri tebliğinin düzeltilmesi şikayetidir. Şikayete konu İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2020/1025 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı aleyhine 13 örnek haciz ve tahliye istemli başlatılan ilamsız takip olduğu, takibin dayanağını oluşturan 01/11/2007 tarihli kira sözleşmesinin kiraya veren T3 ile kiracı Esat Tanık & T1 Adi Ortaklığı arasında düzenlendiği, davacı borçlunun aynı zamanda kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, ödeme emrinin davacı borçluya "muhatabın aranan saatte işi gereği adres dışında olduğunu beyan eden daimi çalışanın imzasına tebliğ edildi. Gamze Turan" şerhi ile 14/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 29/01/2020 tarihinde icra dosyasına vekaletname ile borca itiraz dilekçesi sunduğu, şikayetin niteliği itibariyle süresiz şikayete tabi olduğu anlaşılmıştır....
İcra Dairesi'nin 2020/8227 Esas numaralı takip dosyasından icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin kanuna aykırı olarak düzenlendiğini, 23.06.2020 tarihinde tebliğ edilen ilamsız takibe ilişkin ödeme emrine süresi içinde icra dairesine itirazda bulunduklarını ancak ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin itirazın şikayeti gerektirdiğinden huzurdaki davayı açtıklarını, 23.06.2020 tarihinde tebliğ edilen ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinde, talep edilen alacağın ve diğer harç ve masrafların yatırılması için ilgili icra dairesinin banka hesap numarasının yer almadığını, bu hususun ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini beyanla, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
A.Ş. ve SK Engineering&Construction Co. Ltd. Adi Ortalığı İşletmesi'nin yazıldığı, bu haliyle düzenlenen icra emrinin ilama aykırı olduğu, bu hususun davalı alacaklının da kabulünde olduğu, hatta davalı alacaklının hatanın düzeltilmesi için İcra Müdürlüğü'ne talepte bulunduğu ve bilahare düzenlenen icra emrinde borçlu olarak T1'nin yer aldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece İcra Müdürlüğü'nce ilama aykırı olarak tanzim edilen icra emrinin iptaline karar verilmesi yerinde ise de hatalı işlemin yapılmasında kusuru bulunmayan ve bu yöndeki şikayete de karşı koymayan davalı alacaklı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmolunması isabetsizdir. Yine davacının takibin iptaline yönelik şikayeti reddedildiğine göre şikayetin kısmen kabulü yerine şikayetin kabulü ile davalı alacaklı lehine vekalet ücretine hükmolunmaması da hatalıdır....
İcra Dairesinin 2020/1835 esas sayılı takip dosyasından ödeme emri gönderildiğini, müvekkili şirket hakkında konkordato ilan edildikten sonra 29/01/2020 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin kanuna aykırı olduğunu, geçici mühlet kararı verildikten sonra müvekkiline ödeme emri gönderilemeyeceğini, takip talebi ve ödeme emrinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, takip talebinin İİK.nun 58. maddesine uygun şekilde düzenlenmediğini, taraflarına takibin dayanağı belgelerin gönderilmediği gibi bir suretinin icra müdürlüğüne de ibraz edilmediğini, ödeme emrinin alacaklı tarafından düzenlenen takip talebine uygun olmadığını, ödeme emrinde icra müdürünün mührünün olmamasının da yasaya aykırı olduğunu belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından 22/04/2014 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin Büyükçekmece 2....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin borçluya 30/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 01/07/2016 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin ... (Kapatılan) 6....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmemesi şikayeti ile ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmemesi nedeniyle ödeme emrinin ve takibin iptali istemi ile borca itiraza ilişkindir. Somut olayda, davacının faiz oranı ve muacceliyet kaydına ilişkin iddiaları borca itiraz olup, bu itirazların yasal süresinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Ödeme emrinde açıkça takibin 01/10/2013 tarihli kira sözleşmesine dayandığı belirtilmiş ve ekinde anılan kira sözleşmesi sunulmuş olduğundan, davacı vekilinin takibe konu edilen kira sözleşmesi ve taşınmazın belli olmadığı yönündeki istinaf nedenleri yerinde değildir. İİK'nın 269/d maddesinde aynı yasanın 58 ve 61. maddelerine atıf bulunmadığından takibin niteliğine göre dayanak kira sözleşmesinin davalıya tebliğine gerek bulunmamaktadır....
Kanunu m.21/2 'ye göre tebligat yapıldığını, haber kağıdı yapıştırılmadığını ve müvekkilimin takipten haberi olmadığından takibin kesinleştiğini, tebligat parçası dosyada bulunmadığından tebligatların usulüne uygun yapılıp, yapılmadığı taraflarınca tespit edilemediğini, yakalamanın öğrenilmesi ile birlikte müvekkilinin takipten haberdar olduğunu, takibe konu kefalet sözleşmesini geçersiz olduğunu, azami kefalet miktarı üzerinden ödeme emrinin düzenlendiğini, İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43731 sayılı icra takibinin müvekkili yönünden iptali veya ödeme emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını, müvekkili aleyhinde yapılan tüm icra işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İstanbul 29....