İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin taraflarına tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, gönderilen ödeme emrini kabul etmediklerini, borcun tamamına faize karşılıksız çek tazminatına faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, takibin ve ödeme emrinin iptalini istemiştir....
Asıl alacağın varlığı yönünden kabule yetkili vekil tarafından yapılan bu beyan davalıyı bağlayıcı olup takibin iptalinin, geçerli bir ikrarı ortadan kaldırmayacağı gözetildiğinde davalı vekilinin asıl alacağa ve faturalara dayalı likit alacağa haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Takip dayanağı faturalara dayalı olarak 12/03/2009 tarihinde yapılan takip nedeniyle borçluya çıkarılan ödeme emrinin borçluya tebliğini izleyen ödeme süresi sonunu takip eden günde davalı temerrüde düşmüş olur. Bu takibin sonradan icra hukuk mahkemesince iptal edilmiş olması davalının temerrüt olgusunu ortadan kaldırmaz....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde ödeme emrinin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının Yargıtay 12.Hukuk Dairesi tarafından 26.01.2010 tarihinde onandığı alacaklı banka vekilinin yeni bir ödeme emri gönderdiği, kredi sözleşmesinin kefili olan davalı ...’nın yeni ödeme emrini 21.12.2009 tarihinde tebellüğ ettiği, itirazın iptali davasının 19.10.2009 tarihinde açıldığı, bir başka ifade ile itirazın iptali davası açıldıktan sonra ödeme emrinin davalının şikayeti üzerine icra mahkemesince iptal edilmesi halinde itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı gerekçeleri ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince de davalı lehine hükmolunan vekalet ücretinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir....
İcra Dosya Bedeli" açıklaması yazılarak, 24.255,00 TL'nin havale edildiği, paranın gönderildiği hesap sahibinin davalı alacaklılar vekili olduğu, dolayısıyla, davacı şirketin ve davacı şirketin yetkilisi olan diğer davacının 15/12/2020 tarihinde dava konusu takip dosyasından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Davacı Ahmet Zeybek'in ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti yerinde olmadığı gibi, davacı şirketin 15/12/2020 tarihinde takipten haberdar olması karşısında, davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, usulsüz tebligat şikayeti yanında, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/215 E. sayılı dosyası ile kayyım atanacağının vakıf yöneticileri tarafından bilindiğini, söz konusu dosyadan alacaklı vakfa 28/05/2021 tarihli karar ile T3'nın kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, bu nedenle yetkisiz kişilerce ve 4721 sayılı TMK 2. maddede belirtilen ilkeye aykırı olarak açılan icra emrinin tümden iptali gerekirken, kayyumun yetki belgesi sunması halinde devamına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kısmen reddedilen kısmın kaldırılarak icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca mükerrer takip, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti ile alacaklı vakfın yetkisiz temsilcisinin takip başlatması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir....
örnek 9 ödeme emrinin iptali gerektiği kanaati ile istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu hakkında 08.11.2019 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlular adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının bulunamadığı icra müdürlüğünün 27.11.2015 tarihli kararında belirtildiğinden ve borçlulara daha sonra takiple ilgili bir ödeme emri gönderilmediği anlaşıldığından, muteriz borçlular yönünden kesinleşmiş bir takip bulunmadığı, borçlulara daha sonra yenileme emri ile birlikte ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmüştür. Borçlular, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettikleri zaman dilimini belirtmemişler ise de, başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçluların başvurularının, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/12/2014 NUMARASI : 2014/1279-2014/1206 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra takip dosyasının işlemsiz bırakıldığını ileri sürerek zamanaşımının oluştuğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçluya 19.08.2009 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin İstanbul 9. icra hukuk mahkemesinin 2009/1546-1572 sayılı kararı ile iptal edildiği, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmediğinden takibin kesinleşmediği, zamanaşımı hakkında İİK:m. 71 ve 33/a maddelerinin...
Buna göre İİK.nun 361. maddesi gereğince, dosyaya yatırılan paranın ilgilisine geri verilebilmesi için, borçludan fazla para alınması veya taraflardan birine yanlışlıkla ödeme yapılması durumlarından birinin oluşması gerekir. Somut olayın incelenmesinde; düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin 27.06.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takibin durmadığı, 10.12.2013 ve 19.03.2014 tarihlerinde borçlu tarafından dosyaya toplam 22.788,90 TL yatırıldığı, bu arada usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin.... İcra Mahkemesi'nin 2014/925 E. – 2015/238 K. sayılı kararı ile kabul edilerek tebliğ tarihinin 04.11.2013 olarak düzeltildiği anlaşılmıştır....
Davanın ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içerisinde açıldığı ve dava konusu takibin dayanağını oluşturan Kurum işleminden bir bölümü ile ilgili olarak idare mahkemesince verilmiş bir iptal kararının bulunduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İptali istenen takibin dayanağı tahakkuk ettirilen idari para cezası olup bunun iptali halinde ödeme emrinin dayanağının kalmayacağı ortadadır. Dava konusu takip nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emri, işyeri bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle 1.825,00-TL ve sigortalıya ödenen ücret ile ilgili olarak ücret bordrosu düzenlenmemesiyle ilgili olarak da 7.300,00-TL asıl alacağa ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ......