T1’ye ödememe protestosu çekmediğinden müvekkili şirkete başvuru hakkını kaybettiğini, müvekkili bakımından takibin iptali gerektiğini beyanla müvekkil hakkında yapılan icra takibinde müvekkil asile tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ ve yok hükmünde kabul edilerek iptalini, takibin iptalini, davalının yasal süresi içerisinde senet keşidecisine protesto çekmediğinden müvekkil aleyhine icra takibi başlatması mümkün olmadığından icra takibinin iptalini, ödeme emrinin iptalini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ödeme emrinin öğrenildiği tarihin düzeltilmesi ve devamında ödeme emrinin ve takibin iptali talep edilmiş ise de borçlu şirket gerek daha önce İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2020/23562 sayılı dosyası ile yapılan tebligatlar ile gerekse de Bakırköy 13....
ya gittiğini ve ikametinde bulunmadığını, borca itiraz ettiğini beyanla takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emrinin davacı borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde, muhatabın adresine normal tebligat gönderildiği, mernis şerhli gönderilmediği, borçlunun adreste ikamet ettiği halde adresin o an kapalı olması nedeniyle komşusu......
Yukarıda açıklandığı üzere, kredi kartı alacağına ilişkin alacağın varlığı ve miktarı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu durumda kredi kartı alacağı bakımından, takibe dayanak belgeler ilam niteliği kazanmadığından, İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilemez. Ancak, ipotek, bu alacaklar dışında ticari nitelikteki diğer alacakları da teminat altına aldığından, takibin kredi kartı alacağı yönünden kısmen iptali halinde, bu kredi alacağının teminatsız kalması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, ipotek hakkının bölünmezliği ilkesi karşısında icra emrinin tamamının iptal edilerek yerine ödeme emri çıkarılması gerekir. Açıklanan ve kamu düzenine ilişkin olan bu hususun, borçlunun takibin iptali istemi ile yaptığı başvurusunun incelenmesi sırasında, mahkemece re'sen gözetilmesi ve icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, icra emri tebliğinin iade edilmesi işleminin yeterli araştırmaya dayanmaması nedeniyle aynı adrese 35.maddeye göre çıkarılan icra emri,kıymet takdiri, satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğunu, icra emri tebliğinden itibaren 1 yıl içinde satış talep edilmediğinden takibin düştüğünü, ipoetekli takipte koşulları oluşmamasına rağmen önce 6 nolu icra emrinin tebliğ edildiğini ileri sürerek, ihalenin feshi ve takibin iptali talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince icra takibinin iptaline yönelik şikayetin bu davadan tefriki ile iş bu davada ihalenin feshi...
Mahkemece toplanan delillere göre; iş bu davaya konu icra takibinde davalının şikayet yoluna başvurarak ödeme emrinin iptalini talep ettiği ve bu davaya ilişkin yargılama devam ederken icra hukuk mahkemesi kararıyla ödeme emrinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, buna göre bu davaya konu icra takibindeki ödeme emri iptal edildiğinden ortada geçerli bir ödeme emrinin bulunmadığı, davacı tarafça yeni bir takip de yapılmaması nedeniyle devamına karar verilebilecek bir takibin mevcut olmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacının takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından ve koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesinin 2021/299 esas 2021/4515 karar sayılı ilamı) O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle, şikayetin kısmen kabul edilerek icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetli olmadığından; HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, şikayetin kısmen kabulü ile, icra emrinin davacı yönünden iptaline, takibin iptali isteminin reddine, sair şikayet (usulsüz tebliğ şikayeti) bu aşamada konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalı alacaklı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
ise de; yapılan takipte ipotek maliklerinin icra emrinde gösterildiği ve icra emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ayrıca eş rızasının bulunmadığı da belirtilmiş ise de, bu şikayetin İİK'nun 16/1 maddesi gereğince 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği dolayısıyla başlatılan takipte usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin mükerrer takibe ilişkin şikayeti ile ipoteğin paraya çevrilmesi şartlarının oluşmadığına dair şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Hal böyle olunca; her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin ödeme emrinin iptaline yönelik kararı yerinde ise de, mükerrerlik şikayetinin esasının incelenmesi hatalı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, borçluların İİK’nın 58 ve 61. maddelerine dayalı şikayetlerinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali sebebiyle sair şikayet nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde öncelikle mükerrerlik iddiası incelenerek takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterildiği ancak ödeme emrinde TL karşılığının gösterilmediği, her ne kadar ödeme emri ve takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmemesi ile ödeme emrindeki bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği şeklinde yerleşmiş uygulama mevcut ise de, eldeki dosyada icra müdürlüğünce maddi hata ile ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği, ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmemiş olmasının maddi hataya müstenit olup borçluya süresiz şikayet hakkını doğurmayacağı, takip talebinde TL karşılığının gösterilmiş olması nedeniyle bu hususun her zaman tamamlanabilecek eksikliklerden olduğu, süresinde şikayet yoluna başvurulmadığı...
karar üzerine bu kez İİK'nın 43 maddesi kapsamında iflas takibi talebinde bulunulduğunu, örnek 12 ödeme emri gönderildiğini, şikayet üzerine ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine örnek 11 ödeme emri tebliğ edildiğini, İİK'nın 43 maddesi kapsamında bir kez takip hakkının değiştirilebileceğini, davalının ikinci kez takip hakkının değiştirmesinin mümkün olmadığını, ayrıca örnek 11 ödeme emrinin borçlu asil yerine vekile tebliğ edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bunun yanında borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığı gibi mal varlığınnı alacağı karşılamaya yeter miktarda olması sebebiyle iflas takibi yapılması şartlarının da bulunmadığını beyan etmiş, şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....