İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
itirazın reddine karar verilmesi halinde bu kararın da kaldırılması gerektiğini, alacaklı veya vekili tarafından onanmış takip dayanağı belgelerin takip talebiyle birlikte dosyaya ibraz edilmediğini, ayrıca ödeme emri ekinde de tebliğe çıkarılmadığını öne sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/05/2021 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının süresinde yapıldığına, yetki itirazı kabul edilmez ise dayanak belgeler dosyaya eklenmemiş ve ödeme emri ekinde tebliğ edilmemiş olduğundan öncelikle takibin, olmadığında ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; dava konusu takip dosyasında ilk ödeme emrinin 30.12.2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, yapılan davetiyeye takip dayanağı belgelerinin eklenmediği ve davanın 1.İcra Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı şikayet sonucu 2009/1445 Esas 2010/358 Karar sayılı ilamla, şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davalının ilk ödeme emrinden sonra aynı zamanda borca da itiraz edip takibi durdurduğu, takibin durduğu 31.12.2009 tarihinden sonra 1 yıl içinde iptal davası açılması gerektiği, itirazın iptali davası ise 18.05.2011 tarihi olup, yaklaşık 1,5 yıl sonra açıldığı, davacının ilgili icra dosyasından gönderdiği 10.06.2006 tarihli ödeme emrini sadece ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü giderdiği, dava süresinin başlangıcı için bu tarihin esas alınamayacağı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
şikayeti yerinde görülerek, Çay İcra Müdürlüğü'nün 2020/204 Esas sayılı dosyasındaki takip talebinin iptali ile takibin 16.142,03 Euro toplam alacak ve asıl alacağa takip tarihinden işleyecek % 1 azami mevduat faizi uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerden iktisadi işletme aleyhine icra takibi başlatıldığını, 24/12/2019 tarihli ödeme emrinin müvekkil iktisadi işletme adına düzenlenerek tebliğ edildiğini, ödeme emrine itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, ancak devamında 24/12/2019 tarihli olarak icra müdürlüğü tarafından takip talebine aykırı şekilde T1 aleyhine ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, takip talebinde borçlu olmayan kişi aleyhine ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 18/01/2021 gün, 2020/1185 E. 2021/98 K. sayılı kararla; "Şikayetin reddine" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/18427 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, 20/09/2018 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını, takibe konu çekin vade tarihinin 25/10/2014 olduğunu, bu nedenle zaman aşımına uğradığını ve kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, takibin iptali gerektiğini, ayrıca ödeme emrinde icra dairesine ait banka adı ve hesap bilgilerinin bulunmadığını, ödeme emrinin iptali gerektiğini söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı temlik alacaklısı Sümer Varlık vekili duruşmadaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı ve icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyasında yer alan tebligata göre davacı borçluya örnek no10 ödeme emrinin 20/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2018/8699 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takipte müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin usule uygun tebliğ edilmediğini, takibe dayanak edilen Noter Ortaklık Sözleşmesinin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine eklenmediğini belirterek; ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, "... Tüm dosya kapsamından; davacı taraf her ne kadar ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın öğrenildiği tarihin( 22.11.2018 ) tebliğ tarihi olarak kabulü ile takip talebine dayanak noter ortaklık sözleşmesinin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini şikayet yoluyla talep etmiş ise de; öncelikle davacının TK 10....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğü'nün 2018/4393 Esas sayılı dosyası ile hakkında kıymetli evrak hukukundan doğan bonolar dayanak gösterilerek aleyhe ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe konu ödeme emrinin müvekkiline yapılmadığını, ayrıca takibin takibe dayanak yapılan senetlerin kambiyo niteliği taşımadığı ve ayrıca takibe konu senetlerin daha önceki yapılan sözleşmeye göre geçersiz ve bedelsiz olan senetler üzerinde tahribat yapılarak takibe konu yapıldığını, İcra memurunun kambiyo senedi niteliği taşımayan senetler hakkında inceleme yaparak re'sen işlemi yapmaması gerektiği halde kambiyo niteliği taşımayan senetler hakkında müvekkili aleyhine başlatılan takibin takibin iptalini, Yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/31276 eas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin takipten 23/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın müvekiline ait olmadığını, müvekkilinin borcu bulunmadığını belirterek usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 23/11/2017 tarihi olarak kabulüne, imzaya ve borca itiraz nedeniyle takibin iptaline, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa yapılan tebligatın geçerli ve usulüne uygun olduğunu, imzaya ve borca itirazın yasal 5 günlük süresi içerisinde olmadığını, itirazlarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin 19/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı/borçlu vekili Av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilâmsız takipte, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve kefalet akdinin geçersiz olduğuna ilişkin şikayetleri ile birlikte borca ve fer'ilerine itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin 26/11/2014 tarih ve 2014/269 Esas 2014/374 Karar sayılı ilk kararı ile; davacının davasının süre yönünden reddine karar verildiği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi ve Dairemizin 12/05/2015 tarih ve 2015/3185 Esas 2015/13456 Karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine, mahkemece bozma ilâmına uyularak...