Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkin olup, ikinci ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 58, 60 ve 61. maddeleri. 3....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ödeme emrinin şekil unsurlarının varlığını inceleme ve takdir etme yetkisi bulunmadığını, borçlunun da bu yönde bir icra şikayeti de olmadığını, dolayısı ile resen Yerel Mahkemenin ödeme emrindeki unsurları inceleyerek davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka uygun bulunmadığı, bunun üstüne kusur atfeder şekilde arabuluculuk ücreti ve vekalet ücreti tahmilinin kesinlikle haksız ve kaldırılmaya muhtaç olduğunu, ödeme emrinin takip talebine uygunluğunu icra hukuk mahkemeleri tarafından incelenebileceğini, ödeme emri hazırlanmasının sorumluluğunun kendilerine bırakılamayacağını, yerel mahkemece, tesis edilen bu karar ile hukuki yarar ve usul ekonomisi prensipleri de göz ardı edilerek aleyhe bir hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
İcra Müdürlüğünün 2019/13510 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin, şirketlerinde çalışmayan ve tebligatın yapıldığı tarihte şirketle hiçbir ilişkisi ve temsil sıfatı olmayan Buğra Aydın'a usulsüz tebliğ edildiğini, takipten tahliye işlemi için şirkete gelinen 25/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, takibe ve tahliye taahhüdüne itiraz ettiklerini, tahliye taahhüdündeki imzayı kabul etmediklerini bildirerek usulsüz tebligatın iptaline, süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, tahliye emrinin davacı T5 daimi çalışanı Buğra Aydın'a tebliğ edildiğini, bu kişinin şirket çalışanı olduğunun 25/11/2019 tarihli haciz tutanağında daimi çalışan Şebnem Yaşar'ın Buğra Aydın'ın 15 gün önce işten ayrıldığına ilişkin beyanından da anlaşıldığını, aynı taraflar arasında İzmir 5....
İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisi Hüdayet Durgut aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacıların murisinin vefat etmesi üzerine icra takibinin davacı ve diğer mirasçılara yöneltildiğini, icra dairesi tarafından davacılara ilamsız ödeme emri tebliğ edildiğini, davacılar tarafından icra takibinin kambiyo seedine dayanılarak başlatıldığından bahisle iş bu davanın açılarak takibin tedbiren durdurulmasının istenildiğini ve ödeme emrinin iptalinin talep edildiğini, davacılara tebliğ edilen ödeme emrinin ilamsız takibe ilişkin olduğunu ve icra dairesinde yapılacak itirazın takibin durması için yeterli olduğunu, davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın husumet yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın açılmasında kusurları bulunmadığında aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine, davanın lehlerine karar verilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet...
da usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkilinin takipten 26/11/2021 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu belirterek öncelikle takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, akabinde takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte olması halinde ödeme emrinin iptaline, ödeme emri ıttıla tarihinin 26/11/2021 olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili şikayetinde Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2012/7 Esas sayılı dosyasından Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin 30.11.2011 tarihli ara kararına dayanılarak taşınır teslimine veya taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin örnek no 2 ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibe dayanak alınan belge ilam niteliğinde olmadığından takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Takip dayanağı Bakırköy 6....
İİK’nun 16. maddesine göre, kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Aynı kanunun kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibi düzenleyen 171. maddesinde ödeme emrinin “… (3) Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı”nı içermesi gerektiği, 172. maddesinde ise, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmesi gerektiği düzenlemelerine yer verilmiştir....
Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....
aynı adreste oturmadığını, PTT memuru tarafından adrese hiç gidilmeden, doğrudan muhtarlığa tebligat teslim edildiğini, bununla birlikte tebligat mazbatasında tarihinde yazmadığını, müvekkilinin takibi e-devlet sistemi üzerinden 06/10/2020 tarihinde öğrendiğini ve öğrendiği gün takibe itiraz edildiğini, bu nedenle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihi olan 06/10/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, itirazın bu tarihte olması hasebiyle itirazın süresinde olmadığından bahisle takibin durdurulmamasına ilişkin işlemin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir....