DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/11823 (Gebze 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2199 eski esas) esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 10/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, alacaklının talebi ile takip işlemlerine devam edildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebi ile ödeme emrinin iptalini, 2 yıl dolmadan yapılan kıymet takdirinin iptali ile kıymet takdirine itirazları nedeni ile yeniden kıymet takdiri yapılmasını, süresinde satış talep edilmemesi sebebiyle takip dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını ve satışın durdurulmasını talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile satış kararının iptaline, sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne dair karar verilmiştir. Davacı tarafça, takip dayanağı belgenin yanlış değerlendirildiği ileri sürülmüş ise de; alacaklı vekili icra dosyasına sunduğu dilekçede, belirtilen vekaletnameyi ispat vasıtası olarak sunduklarını açıkça belirtmiş, kaldı ki cevap dilekçesinde de takipte herhangi bir belgeye dayanılmadığını ifade etmiş olduğundan, ileri sürülen bu husus yerinde değildir. Mahkemece, icra emrinin iptal edilme sebepleri kararda açıklanmış olup, hükmün, infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olduğu iddiası da yerinde değildir. Takip başlatılırken vekaletname sunulmamış olması da sonradan tamamlanabilir eksiklik olduğundan bu husus da takibin iptalini gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlu tarafın, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, örnek 6 numaralı icra emrinin borçluya 23.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 08.08.2014 tarihinde mahkemeye yaptığı başvuruda sair itirazları ile birlikte takibin kesinleşmesinden önce borcu ödediğini belirterek takibin iptalini talep ettiği görülmektedir....
No:7B/20 Yenişehir/MERSİN" olduğu, bu adrese gönderilen ödeme emrinin "taşınmış" açıklamasıyla bilâ tebliğ iade edilmesinden sonra, alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce şikayetçinin adres sorgusunun yapıldığı, şikayetçinin adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin olmadığının tespit edilmesi nedeniyle TK'nun 35. maddesine göre şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin ve kıymet takdir raporunun aynı adreste sırasıyla 22/02/2020 ve 13/10/2020 tarihlerinde tebliğ edildiği şikayetin ise 16/04/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre, usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin dayanağı olan belgelerin ödeme emrine bağlanarak tebliğ edilmediğine yönelik şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekmektedir....
Adalet Bakanlığının 21/04/2022 tarihli yazısında; mahkemece, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapılmış olduğu gözetilerek davalı borçlunun itirazında haklı olduğu ve itiraz üzerine duran takip için itirazın iptali isteminde bulunulmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip tarihinden sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce borcun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın kısmi ödeme nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir....
A.Ş. vekili tarafından borçlu aleyhine, kredi kartı sözleşmesine dayalı olarak ilamsız takibe başlandığı, ödeme emrinin 13/10/2001 tarihinde bila tebliğ iade edildiği icra dosyası alacağını devralan temlik alacaklısı Mevduat Sigorta Fonu A.Ş. vekilinin 28/06/2013 tarihli yenileme talebi ile, icra dosyasının yeni esasa kaydı yapılarak takibin yenilendiği ve borçluya yenileme dilekçesi ve ödeme emrinin 02/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan önce 31/10/2013 tarihinde borca itiraz ettiği icra müdürlüğünce 07/11/2013 tarihinde ödeme emrinin tebliğ tarihine göre itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi ile 27/06/2014 tarihinde borçlu adına kayıtlı araçlar üzerine haciz konulduğu, borçlunun şikayeti üzerine mahkemece; süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibe devam edilmesinin ve haciz işlemi yapılmasının usulsüz olduğu belirtilerek şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun...
Somut olayda borçluya örnek (10) ödeme emrinin 22.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise (5) günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 27.10.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 71 ve bu maddede atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddelerindeki zamanaşımı şikayeti, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin olup olayda anılan maddelerin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek zamanaşımı itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Davacı taraf, ihtiyati haciz ara kararına dayalı olarak esas takibe geçilmesinin mümkün olmadığını, yargılamanın henüz devam ettiğini ve karar verilmediğini, davalı tarafın sadece tedbiri uygulamaktan öteye geçemeyeceğini, buna rağmen alacak kalemlerinin de talep edildiğini ileri sürerek takibin iptalini ve aynı gerekçeyle müdürlük tarafından ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Ancak, davalı alacaklı tarafından mahkeme ara kararı ile hükmedilen ihtiyati haciz kararı takibe konulmuş ise de, aynı anda ilamsız takip başlatılmasına da engel bulunmadığı, ihtiyati haciz kararı ibraz eden alacaklının, asıl dosyasının henüz derdest olduğu gerekçesiyle ilamsız takip yapma hakkının sınırlandırılamayacağı açık olup, bu nedenle ödeme emrinin ve takibin iptali talebi yerinde olmadığından ilk derece mahkemesince bu istemlerin reddedilmesi yönünden kararda isabetsizlik yoktur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine başvuru sebeplerinin borca itiraz olmayıp, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talebi olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak borca itiraz talebi ile başvurulmuşcasına hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak sadece ödenmeyen kira bedelleri ve kira artış farklarının gösterildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin hangi döneme, hani aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gibi kira artış farklarının da ne miktar olduğunun belirtilmediğini beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....