WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ödenmeyen tarım Bağ-Kur prim tutarlarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma üzerine, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir....

    Nak.San.Tic.Ltd.Şti.nin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığını, kredinin teminatı olarak 06 AN 0003 plakalı aracı üzerine rehin tesis edildiğini, kredi geri ödemelerin aksadığını, hesabın kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine girişilen rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, kredi borcuna yönelik tahsilatların yapıldığını, ayrıca aynı borca dayalı başkaca takiplerin bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Davalının başlatılan icra takibine sadece yetki yönünden itiraz etmiş,asıl borca yönelik itirazda bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın, "Yetki sözleşmesi" başlıklı 17. maddesine göre; (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. 6100 sayılı HMK'nın, "Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları" başlıklı 18. maddesine göre (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır....

        Mahkemece, toplanan delillere göre; ara sözleşmede kredi kartı sözleşmesine atıf yapıldığı, bağımsız bir borç değil, asıl borçlunun sorumluluğu yüklendiği, teminat veren davalının bu sözleşmeyi yapmakta bir menfaati bulunduğunun ispatlanamadığından davalının kredi limiti kadar ana paradan ve hesap tarihinden itibaren de temerrüt faizinden sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile takibin toplam 1.120,75 TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK. 67. maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazı olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı tarafından kullanılan J blok 19 nolu dairenin maliki olduğunun belirlenmesi sonrasında davalının kooperatife doğal ortak olarak kaydedildiğini, satın aldığı dairenin inşaat çalışmalarından kaynaklanan aidat borçlarının ödenmemesi üzerine girişilen takibin, haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, taşınmazı dava dışı ...'den tapuda satın aldığını, kooperatife ortaklık başvurusunda bulunmadığını, doğal ortak kavramının hukuki dayanağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Mahkemece, davacının imzaya itirazının icra hukuk mahkemesince kabul edildiği, takibin davacı borçlu yönünden durdurulduğu, bu davanın 21.01.2014 tarihli duruşmasında davalı vekili tarafından açıkça davacı borçlu tarafından ödeme yapıldığının kabul edildiği, davalıya yapılan ödemenin davacıya iadesi gerektiği, alacak miktarının likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İİK’nun 40. maddesi “Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur.” hükmünü içermektedir....

              İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. ......

                Somut olayda, ipotek veren şikayetçi ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediği görülmektedir. Bu eksiklik İİK'nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebilir. O halde, borçlu tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından, alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde mahkemece, takibin asıl borçlu şirkete yöneltilmesi için alacaklıya ara kararla kesin süre verilmeli, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi (icra emri gönderilmesi) halinde bu konudaki şikayetin konusuz kalacağı, verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 2019/1486 esas 2020/104 karar sayılı karar ile takibin iptali halinde harç iadesine ilişkin açık hüküm bulunmadığı,bu davada takibin iptali nededinin alacaklının davayı kabul etmesi olduğu,bu durumun alacaklının alacağını tahsil ettiğine en azından takibinden vazgeçtiğine dair karine olduğu,aksi durumun kabulünün alacaklı ile borçlunun anlaşarak devlete ait oluşan harç alacağını bertaraf etme sonucunu doğuracağından harç alacağının oluşmadığının kabul edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/573 Esas KARAR NO : 2021/376 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/08/2020 KARAR TARİHİ : 30/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafın mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı taraftan cari hesap alacağının bulunduğunu, taraflar arasındaki cari hesap ekstresine göre davalı tarafın, davacı şirkete toplam borcunun 58.188,92TL tutarında olduğunu, belirtilen borcun ödenmemesi nedeniyle Bakırköy ...... İcra Müdürlüğünün ...... Esas sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu