WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2....

    İcra Müdürlüğünün 2015/11119 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takibin borçlunun itirazı üzerine durdurulduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, İdare Mahkemesinin 2015/665 Esas, 2015/631 sayılı kararından 6 ay sonra 23/10/2015 tarihinde müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, yani takibin başlatıldığı tarihte İdare Mahkemesince müvekkilinin lehine ısrar kararı verildiğini, müvekkilinin emekli maaşını almaya halen devam ettiğini, bu sebeplerle itirazlarının yerinde olduğunu beyanla davanın reddi ile %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/503 Esas KARAR NO : 2021/123 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/07/2020 KARAR TARİHİ : 05/02/2021 K. YAZIM TARİHİ : 10/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari satıma ilişkin akdi ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği "ürün" bedeline ilişkin faturanın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı; dava dilekçesi ve duruşma gününün usulen tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır....

        -TL lik kısmı yönünden takibin durdurulmasına, 28.04.2013 ödeme tarihli keşide yeri bulunmayan senet yönünden ise İİK' nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin tümüyle iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İlk Derece Mahkemesi tarafından; "İtirazın iptali istemli davada öncelikle davanın dayanağı olan takibin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığı hususunun ivedilikle değerlendirilmesi gerektiğinden, davalının Ankara 33. İcra Müdürlüğünün 2020/1004634 Esas sayılı icra takibine sunmuş olduğu 22/10/2020 tarihli itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunarak İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirttiği, buna rağmen takibin Ankara İcra Müdürlüğü dosyasında kalmaya devam ederek davacının İstanbul Mahkemeleri'nin yetkili olması sebebiyle İstanbul Mahkemelerinde itirazın iptali davası açtığı, tarafların tacir olduğu, davacının sunmuş olduğu sözleşmenin 7. Maddesinden İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmış olup HMK mad. 17 gereğince yetki şartı olarak İstanbul (Merkez) Mahkemeleri yetkili olduğundan itirazın iptali davası için takibin yetkisiz olan Ankara İcra Dairesinde yapıldığı anlaşılmıştır....

          İtirazın iptali davası İİK 67. maddesinde düzenlenmiş olup, takibin devamını amaçladığından takibe ve itiraza sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasının şartları; 1-) Geçerli bir takip bulunması, 2-) Süresinde ödeme emrine itiraz edilmesi ve 3-)1yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması (itirazın tebliğinden itibaren) şeklindedir. İtirazın iptali davasında usule ilişkin veya esasa ilişkin nihai kararlar verilebilmektedir. Usule ilişkin nihai kararlar dava şartı noksanlığı durumunda verilen kararlar olup, süresinde ödeme emrine itiraz edilmemiş olması, itirazın davadan önce geri alınmış olması, davadan önce borcun tamamen ödenmiş olması, hak düşürücü sürede dava açılmaması ve geçerli takibin bulunmaması durumlarında verilecektir. Dava konusu ... 14. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyası ile davacı banka tarafından borçlular ..., ...ve ...'e karşı alacağın tahsili amacıyla 27/11/2019 tarihinde icra takibine başlanıldığı, borçlular ... ve ...'...

            İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır. Bu nedenle, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. İlâmsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2021/125 ESAS 2021/427 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki borçlu ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şikayet taleplerinin kabulünü, icra takip alacaklısı Denizbank A.G'nin adresinin ve vergi numarasının başka bir tüzel kişiye ait olduğunu, bu sebeple takibin iptaline taleplerinin kabul edilmemesi halinde, icra emrinin iptali ile yeniden icra emri gönderilmesini, takip öncesi masraf talebi içerir takibin iptalini, takibin iptali taleplerinin kabul edilmemesi halinde 6 örnek icra emrinin iptali ile yeniden gönderilmesini, takibin durdurulmasını, yargılama gideri ile vekalet ücretinin...

              Müh." iş ortaklığının taraf ehliyeti olmaması nedeniyle adi ortaklık aleyhine yapılan takibin iptaline, müvekkilleri Öz Oğuz İnş. T1 Şti., T2 Müt. İnş. Malz. Top. Stş. Müh. (Şahıs Firması) bakımından konkordato mühlet kararı nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda adi ortaklık aleyhine yapılan takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, konkordato mühlet kararı nedeniyle davacılar aleyhine yapılan takibin iptaline karar verildiği, karara karşı davacılar vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesine göre, iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Sadece gerçek veya tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır....

              Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....

                UYAP Entegrasyonu