İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/439 ESAS 2021/557 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 5.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 14/10/2021 tarih ve 2021/439 Esas, 2021/557 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı T6 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2009/197 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde 08/03/2012- 07/12/2016 tarihleri arasında 4 yıl 9 ay işlem yapılmadığını, 07/12/2016 tarihinde takibin devamı için talep yapılarak dosyanın yeni esas aldığını, belirtilen tarihler arasında zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığını belirterek zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, zaman aşımının gerçekleştiği tarihinden itibaren yapılan icra işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Bonoya dayalı kambiyo takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına ilişkindir. Mahkemece de anılan husus kabul edildiğine göre uygulanması gereken İİK.nun 169/a-4,5.maddesine göre takibin durdurulması gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, ödeme emri tebliğinden ve dolayısıyla takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olup başvurusu bu hali ile, İİK'nun 169/a maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalıdır. Takip kesinleşmediğinden bu gibi hallerde, mahkemece İİK'nun 71. maddesi değil, 169/a maddesi koşullarında inceleme yapılmalıdır. Bu durumda zamanaşımı itirazının, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olarak İİK.nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre icra mahkemesine yapılan başvuru yasal süresindedir. Bononun vade tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi uyarınca poliçedeki zamanaşımına ilişkin TTK'nun 661 ve 663. madde hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, takibin zamanaşımına uğradığını, davalı tarafın icra emrinin tebliğinden sonraki tarihlerde iki defa dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, Yargıtay’ın istikrarlı uygulamasına göre yenileme taleplerinin tek başlarına takibin devamını sağlayıcı, dosyayı içinde bulunduğu durumdan daha ileri aşamaya taşıyıcı işlemler olmadığından işlemekte olan zamanaşımını kesmediğini, ilamlı icra takibinde icra emrinin tebliğinden sonraki bir dönemde ilamın zamanaşımına uğramış olduğu iddiasının her zaman ileri sürülebileceğini belirterek, öncelikle takibin tedbiren durdurulmasına, davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
İİK.nun 71/2 maddesinde, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcu zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33.a maddesi hükmü kıyasen uygulanacağı, 33/a maddesinde ise, ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda, davalı alacaklı sigorta şirketi İzmir 11. İcra Dairesinde hasar alacağından dolayı davacı borçlu aleyhine icra takibinde bulunmuş, davacı borçlu borca itiraz etmeyerek kesinleşmiştir. Davalı alacaklı kesinleşmesinden sonra icra dosyasında herhangi bir işlem yapmayarak borç zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda takibin şekline göre mirasın reddi nedeniyle icra takibi yapılamayacağı hususu borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Nitekim borçluların süresinde mirasın reddi kararına dayalı icra takip dosyasına itiraz etmedikleri ve takibin İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.06.2012 tarih 2012/103-684 sayılı itirazın kaldırılması kararı neticesinde kesinleştiği anlaşılmıştır. O hâlde yukarıda anlatılanlar ışığında; borçlu vekili tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mirasın reddi kararı icra müdürlüğüne sunularak, kesinleşen takipte hacizlerin kaldırılması istenemez....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için bononun zamanaşımına uğradığı itirazı nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili itiraz dilekçesinde; ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurarak, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bonoların zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş, mahkemece istem yerinde görülerek takibin kaldırılmasına ve alacaklı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedilmiştir. Borçlunun başvurusu; icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK'nun 169/a maddesine dayalıdır....
Aile Mahkemesinin 2009/863 esas 2009/820 karar sayılı ilamında müşterek çoçuk için hükmedilen 600,00 TL iştirak nafakası ve devam eden ayların tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, 04/12/2020 tarihi itibariyle bakiye borç miktarının 134.966 TL olduğu, davacı borçlu tarafından iş bu hesaplamaya itiraz edilerek ve ödeme dekontlarının bulunduğu belirtilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine ilişkin olup, bu hali ile başvuru, İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiasıdır. İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir....
Takip dosyasının incelenmesinde takibin durmasına ilişkin karardan sonra sonra herhangi bir işlem yapılmadığı davacı vekilinin son celse vermiş olduğu beyanı ile takip dosyasının fiziken incelenmesinden sabittir. Her ne kadar takip talebi ile zaman aşımı kesilse de takip talebi ile takibin kesinleşmesi arasında alacağın zaman aşımına uğraması söz konusu olmasa da takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zaman aşımına uğraması mümkündür. Haciz ve satış isteme sürelerinin geçmesi hallerinde takip düşmemekte takip dosyası derdest kalmaya devam etmektedir. Bir yenileme talebi ile haciz istemek suretiyle takibe her zaman devam edilebilir. Takibe ilişkin son işlem tarihinden itibaren borcun tabi olduğu zaman aşımını geçirdikten sonra yenileme talebinde bulunulursa borçlu alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürebilmelidir. (İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, Prof Doktor Baki Kuru, Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz 21....