Maddesi yollaması ile İİK'nın 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığı ileri sürülecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zaman aşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir....
İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfanın İİK'nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi’nce hükme esas alınan 08.9.2020 tarihli bilirkişi raporunda; alacaklıya yapılan harici ödemelerin de takip konusu borca mahsubu halinde şikayet tarihi itibariyle bakiye alacak bulunduğu ve tutarının da 1.577.436,68 TL olduğunun tespit edildiği görülmektedir....
Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senet ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 6762 sayılı TTK.nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine göre on yıldır. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
İcra MahkemesiTARİHİ : 29/12/2005NUMARASI : 2005/139/724 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 71/1.maddesi hükmü aynen; “borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman İcra Mahkemesinden isteyebilir” hükmünü içermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesine göre herhangi bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir ( Yargıtay 12. HD'nin 09.11.2017 tarihli, 2016/22459 E, 2017/13826 K. sayılı içtihadı). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için üç yıllık zamanaşımı öngörülmüştür....
Bu durumda davacı yanın isteminin takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosyaya yapılan ödemeler ile borcun itfa edildiğine ilişkin olduğu, dava konusu muhtıranın da borcun itfa edilmesi sebebiyle iptalinin talep edildiği ve bu yöndeki taleplerin süresiz olarak ileri sürülebileceği açıktır. Mahkemece yapılan yargılamada bilirkişi raporu alınmış, ancak şikayete konu memur işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede dava açılmadığı gerekçesi ile süre aşımından dava reddedilmiştir. İİK'nın 33/2. Maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki itfa talepleri ve ödeme sebebiyle borcun bulunmadığı iddiası her zaman ileri sürülebilir nitelikte olduğundan ilk derece mahkemesince davanın esasının incelenip karar verilmesi gerekirken süre aşımından reddine karar verilmesi isabetli değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12- 753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı süreye bağlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça başlatılan icra takibi, genel kredi sözleşmesi alacağına bağlı ilamsız icra takibi olup, 10 yıllık genel zaman aşımı süresine göre değerlendirme yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda İİK'nun 71. maddesine göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazında bulunmuş, mahkemece; itfa nedeni ile takibin iptaline karar verilmiştir. Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kastamonu 3....
Somut olayda takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, şikayetçi borçlu ... hakkında 23.01.2009-24.05.2012 tarihleri arasında, şikayetçi borçlu ... hakkında 12.09.2008 tarihinden bu yana zamanaşımını kesecek herhangi bir işlem yapılmadığı görülmektedir. Maddi olayın tavsifi taraflara, hukuki değerlendirilmesi hakime ait olup, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti niteliğindedir. TTK'nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanan aynı Kanun'un 661. maddesi uyarınca 3 yıllık zamanaşımı süresi anılan tarihler arasında gerçekleşmiştir. O halde mahkemece İİK'nun 71.maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a.maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...