"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu ciranta hakkında iki adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 03.03.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece çekte zamanaşımını düzenleyen 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayetinde bulunmuş, mahkemece borçlu .... yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir. İİK.nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere itfa şikayetinin noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür. Takip dosyasının incelenmesinde; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/33 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı gereğince diğer borçlulardan ..... hakkında takibin tedbiren durdurulduğu ve bu tedbir kararının 19.02.2014 tarihli müzekkere ile takip dosyasına bildirildiği, 26.02.2014 tarihinde diğer borçlulardan ....'...
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takibin zaman aşımına uğradığını, asıl borçlunun vefat etmiş olması nedeniyle, kefil olan müvekkilinin borç ile ilgili sorumluluğunun sona erdiği yönündeki taleplerinin de reddedildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık, kira alacağının tahsilini teminen başlatılan ilamsız icra takibinde, borca itiraza ve takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ait zaman aşımına istinaden icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. A- DAVACI TARAFIN TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRAKİ DÖNEME AİT ZAMAN AŞIMINA İSTİNADEN İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İSTEMİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147/5. maddesi (818 sayılı BK.nun 126/4. maddesi) uyarınca kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihte işlemeye başlar (TBK 149.md.-BK 128.md.)...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; davacının davasını süresi içinde ikame etmediğini, icra takibinin 19.02.2007 tarihinde yapıldığını, takibin işlemsiz bırakılması üzerine 29.04.2016 tarihinde takibin yenilendiğini, ödeme emrinin davacı borçluya 24.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 11.05.2018 tarihinde açıldığını, bu duruma göre takibin 02.03.2017 tarihinde kesinleştiğini, davacının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin kesinleşmeden itibaren 3 yıl geçmediğinden yerinde olmadığını, takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazının ise İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi olduğunu, davacının takibin kesinleşmesinden önce ki zaman aşımı itirazını 5 günlük sürede ileri sürmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, davacı borçlu tarafın alacağın 19.02.2007- 28.07.2016 döneminde takibin kesinleşmesinden...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; davacının davasını süresi içinde ikame etmediğini, icra takibinin 19.02.2007 tarihinde yapıldığını, takibin işlemsiz bırakılması üzerine 29.04.2016 tarihinde takibin yenilendiğini, ödeme emrinin davacı borçluya 24.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 11.05.2018 tarihinde açıldığını, bu duruma göre takibin 02.03.2017 tarihinde kesinleştiğini, davacının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin kesinleşmeden itibaren 3 yıl geçmediğinden yerinde olmadığını, takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazının ise İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi olduğunu, davacının takibin kesinleşmesinden önce ki zaman aşımı itirazını 5 günlük sürede ileri sürmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, davacı borçlu tarafın alacağın 19.02.2007- 28.07.2016 döneminde takibin kesinleşmesinden...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak 07/08/2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, en son takip dosyasında 27/02/2017 tarihinde işlem yapıldığı, bu tarihten sonra her hangi bir takip işlemi yapılmadığından dosyanın işlemden kaldırıldığı, bu şekilde yasada öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin takipten sonraki dönemde dolduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkememize açılan davanın takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle İİK'nın 71/son maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması davası olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 71. Maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zamanaşımı itirazı süreye bağlı değildir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1988 tarih ve 1998/12- 763 esas 1998/797 karar sayılı içtihadı). Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığını bildirerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini isteyebilir. Borçlu bu iddiasını ispat için bir belge göstermek zorunda değildir. Çünkü, takibe ilişkin son işlem tarihi, icra dosyasında bellidir. Bu tarih ile, borçlunun icranın geri bırakılmasını istediği tarih arasında borcun tabi bulunduğu zamanaşımı süresi geçmiş ise, borçlu zamanaşımı iddiasını ispat etmiş sayılır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/1577 Esas sayılı dosyası ile İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2013/403 Esas, 2014/745 Karar sayılı ilamına dayalı olarak davacı borçlu aleyhine 7.500,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat, 291,60 TL yargılama gideri, 1.500,00 TL ilam vekalet ücreti alacakları ile talep edilen alacak kalemlerinin işlemiş faizleri ile birlikte toplam 15.799,85 TL alacağın tahsili istenilmiş, davacıya icra emri 22/01/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Açılan davada davacı tarafından 14/11/2016 tarihli sulh sözleşmesine dayanılarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa iddiasında bulunulmuştur. Davacı tarafından sunulan 14/11/2016 tarihli "sulh sözleşmesidir" başlıklı belgenin incelenmesinde sözleşmenin İzmir 7....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı)....