İcra Hukuk Mahkemesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına, borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ......
Temyiz Sebepleri Davanın esasına ilişkin ilam kesinleşmiş olduğundan takibin kesinleşmesinden sonra başlatılan takibin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, menfi tespit davasında asıl talep yönünden verilen kararın kesinleşmesi sonrasında ilamın kesinleşmeyen kısmının icra takibine konu edilip edilemeyeceğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre alacaklı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/15261 Esas sayılı dosyadaki takibin iptaline karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 04.12.2014 tarih, 2014/22275-29434 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece verilen icranın geri bırakılmasına dair kararın alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, ... İcra Müdürlüğü'nün ......
Maddesine göre; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. " hükmünün düzenlendiği, somut olayda usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı nazara alındığında, takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazının 7 günlük süresinde yapılmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı incelendiğinde ise; İİK.nun 39. maddesine göre; ilama müstenit takibin, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrayacağının belirtildiği, takip dosyasının incelenmesinde alacaklı vekilince davacı borçlular takibin yönünden değişik tarihlerde takibin devamını sağlayacak taleplerde bulunulduğu, bu şekilde zamanaşımının kesildiği, takibin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından; davacılar vekilinin zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar...
Haciz işleminin haksız olduğu, itirazın iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi ile sabit olmuştur. Zamanaşımının başlangıcı, belirtilen kararın kesinleşmesi olarak alınmalıdır. Şu durumda, işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken yanılgıya dayalı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu durum bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin dayanağı bono olup, bononun vade tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesinin yollaması ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 661/1. maddesi gereğince, bonoda keşideciye karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi üç yıldır. İcra takibinin dayanağı olan bonoda, davacı keşideci sıfatını taşımaktadır. Takip, keşideci aleyhine başlatılmıştır. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun takip sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine dair karar verildiği görülmektedir. TTK’nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Alacağın bağlı olduğu zamanaşımı, takiple ilgili son işlem tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlar....
Müdürlüğü'nün 2009/11760 sayılı dava dosyasında davalı ... yönünden itirazın iptali ile takibin 3.809,00 TL üzerinden devamına, davalı ... A.Ş. yönünden davanın reddine, birleşen 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/104 esas sayılı dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile 3.809,00 TL'nin ödeme tarihi olan 07/03/2008 tarihinden itibaren davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, birleşen dosya davalısı... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle hasarı ödeyen ...'nin alkol nedeniyle sigortalısından rücuen tazminat istemine ilişkindir. Birleşen dosya davalısı ... A.Ş. vekili birleştirilen davaya karşı süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def'i ileri sürmüş, mahkemece zamanaşımı def'i yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Zamanaşımı defi hakkında inceleme yapılıp, öncelikle bu hususların sonuca bağlanması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı taraf alacaklı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla 20/08/2007 tarihinde icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, mülga TTK'nın hükümlerine göre; bonolarda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, senedin vade tarihi itibariyle icra takibinin süresinde açıldığını, alacaklının dosyayı takipsiz bıraktığından; dosyanın işlemden kaldırıldığını ve alacaklı tarafından dosyanın, 27/05/2016 tarihinde yenilendiğini, ilk takibin açıldığı ve kesinleşmesi ile birlikte; müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu ve Ocak 2008 tarihinden itibaren başkaca bir icra işlemi yapılmadığını, takibin, zamanaşımına uğradığını, bu nedenle; icra mahkemesine şikayette bulunulduğunu ve takipten sonra zamanaşımı gerçekleşmiş olduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiğini, takibin, tüm unsurları ile kambiyo senedi niteliğinde bulunan 23/04/2006 ödeme tarihli bonoya dayalı...
O halde şikayetçi borçlunun açtığı dava neticesinde, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya itirazı kabul edilerek takibin durdurulmasına ve tazminata karar verildiğine ve söz konusu kararın yerine getirilmesi için kesinleşmesi şartı bulunmadığına göre, takibinin iptali yönünde hüküm tesisi yerinde görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden açıklanan nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Bakırköy 8.....