Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlu mirasçıların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....
Bingöl Merkez / BİNGÖL" adresine gönderildiğini ve Tebligat Kanunu 21.madde doğrultusunda tebligat yaptırılmak suretiyle takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini ve haciz işlemlerine geçildiğini, yapılan takibin, ödeme emrinin gönderildiği adresin bilinçli olarak yanlış gösterilmesinin, usule aykırı bir biçimde ilk tebligatta TK 21.madde uygulanmasının istenmesinin açıkça kötü niyetli bir tavır olduğunu, İcra memurunun başlangıçtan itibaren tüm işlemlerinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, gerek takibin kabulü ve ödeme emrinin gönderiliş şekli, usulsüz tebligatın kabul edilmek suretiyle takibin kesinleştirilmesi ve bu işlemlerin düzeltilmesine yönelik talebin reddinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin usulsüz bir biçimde icra edildiğini, ödeme emrinin müvekkili şirketin kullanmadığı bir adrese gönderildiğini, ekte sunulan ticaret sicil gazetesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili şirketin adresinin "Yenişehir Mah....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatta gönderen mercinin, takibin başlatıldığı icra dairesinden farklı olarak İstanbul İcra Müdürlüğü olarak yazıldığını, tebliğ yapılan adresin ikamet adresi olmadığını, babasına yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, babası ile arasının bozuk olduğunu, konuşmadıklarını, takipten 01.07.2021 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu, takip talebinde adresinin yazılmadığını, mernis adresine tebligat şeklinde ibare ile hazırlanan takip talebinin icra müdürlüğünce kabul edildiğini, takibin bu hali ile iptali gerektiğini, alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takipten 01.07.2021 tarihinde haberdar olduğunun tespitine, yasal şartları taşımayan takibin ve ödeme emrinin iptaline, takibin durdurulmasına, hacizlerin ayrı ayrı fekkine karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile birlikte icra müdürlüğüne, takibi öğrenme tarihine göre yapmış oldukları itirazın süresinde kabul edilerek takibin durdurulması gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İ.İ.K'nın On altıncı Bab'ının 337/a maddesinde düzenlenen suç bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçun niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde "davanın düşmesine" karar verileceği düzenlemesi karşısında, Somut uyuşmazlıkta; borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin, şirket yetkilisi orada olmadığından 26/05/2012 tarihinde daimi çalışana tebliğ edildiği, yetkili kişinin nerede olduğu hususunun tebligat zarfına şerh olarak düşülmesi gerektiği, bu şartı içermeyen tebligatın 7201 sayılı yasa ve ilgili yönetmeliğe aykırı...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İcrai davranışla görevi kötüye Kullanmak Hüküm : Sanık hakkında CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde PTT Kemer Şube Müdürlüğü'nde tebligat memuru olarak görev yapan sanık hakkında görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle katılanlar aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşerek katılanların mağduriyetine sebebiyet verip görevini kötüye kullandığı iddia edilen somut olayda; katılanlar aleyhine yapılan icra takibinde usulüne uygun tebligatla başlatılmış olsa dahi takibin durdurulması için her halükarda teminatın yatırılması gerektiği, dolayısıyla durumun usulsüz tebligattan kaynaklanmadığı, Antalya 1....
İnş.Ve Tic.A.Ş. icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile beraber yetkiye ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece şikayetçinin takip borçlularından olmaması nedeniyle dava açma ehliyeti bulunmadığından bahisle istemin usulden reddine karar verilmiş, kararın şikayetçi tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nin 22.11.2017 tarih ve 2017/2029 E. - 2017/2445 K. sayılı kararı ile şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiş, karar şikayetçice temyiz edilmiştir. Somut olayda; takip konusu çekin lehtarı ve ilk cirantasının ... … Ltd. Şti. &...… Ltd. Şti. İş Ortaklığı olduğu, takibin bu iş ortaklığını oluşturan ... … Ltd. Şti. ile...… Ltd. Şti. hakkında başlatıldığı ve ödeme emri tebligatlarının bu şirketlere tebliğ edildiği, takip borçlularından olan ... … Ltd....
İcra Hukuk Mahkeme'sinin 2021/437 Esas sayılı dosyasında borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve kıymet takdirinin iptali talebiyle şikayette bulunulduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını öte yandan iddiaların asılsız olduğunu beyan ederek talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK'nın 4. maddesine göre takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı İcra Müdürlüğünün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/22561 Esas sayılı dosyasında başlatılan takiple ilgili şikayet, İİK'nın 4. maddesi uyarınca yetkisiz yerde ileri sürüldüğünden mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin ... Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Müdürlüğünün 2020/5924 esas sayılı takip dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, alacaklının yetki itirazını kabul etmesi sonrasında dosyanın Düzce İcra Müdürlüğünün 2020/12249 esas numarasına kayıtlandığı, borçlu davacıya bu icra dosyasından gönderilen 7 örnek ödeme emrinin " Kültür Mah.Güven sok.No:6 İç kapı no:3 Düzce" adresine tebliğe çıkarıldığı, iade dönünce aynı adresin mernis adresi olması sebebiyle mernis şerhli olarak Tebligat Kanunu 21/2 gereğince 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu tebliğin usulsüzlügü şikayeti ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun Bilinen adreste tebligat başlıklı 10 uncu maddesinde "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.(Ek fıkra: 11/1/2011- 6099/3 md.)...