Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun 11.148,35-TL asıl alacak, 617,80 TL işlemiş faiz ve 30,89 TL BSMV miktarına yaptığı itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden işleyecek %35 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 11.148,35 TL.nin %20'si oranında (2.229,67-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesine yapıldığını, bu nedenle mahkemenin yetki itirazına ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, sözleşmedeki kefalet imzasına ve yazılara itiraz etmelerine rağmen mahkemece bu konuda bir inceleme yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin muris ...'nın mirasını reddettiğini buna ilişkin Yahyalı Sulh Hukuk Mahkemesinin ........
İcra Müdürlüğü'nün 2018/4429 Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek davalının borca vaki itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takip konusu alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır....
İcra Dairesi'nin 2018/32970 esas sayılı dosyası üzerinden davacı hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus yolu ile takip işlemlerine geçildiğini, ancak başlatılan takip akabinde davacı tarafından yetkiye, imzaya, borca, ferilerine itiraz edildiğini, yetkili icra dairelerinin Gebze İcra Dairesi olduğunu, davacının imzaya itirazının haksız olduğunu, çünkü diğer takip borçlusu ile aralarında ticari bir ilişki olduğunu, davacının söz konusu çek üzerindeki imzayı kendisinin imzalayıp müvekkiline verdiğini, bu nedenlerle davacı tarafından yapılan 03/05/2018 tarihli borca ve imzaya itirazın reddine, icra takibinin kaldığı yerden devamına, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/32970 esas sayılı dosyası....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2020/541 ESAS - 2020/814 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 26.İcra Müdürlüğü'nün 2020/4652 Esas sayılı dosyasındaki takipten haricen haberdar olduklarını, müvekkilinin takibe konu senede imza atmadığını, borca, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlükleri ve mahkemelerinin İzmir olduğunu belirterek, yetkiye, imzaya, borca itirazlarının kabulüne ve %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Artvin İcra Müdürlüğünün 2020/1204 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, takip uyarınca icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, yetkili icra müdürlüğünün Şavşat İcra Müdürlüğü olduğunu, davalı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle dayanak senet üzerindeki imzaya, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek öncelikle yetki itirazının kabulüne aksi halde imzaya, borca ve ferilerine ilişkin itirazlar uyarınca takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş, duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, hem de borca itiraz ettikleri, yetkili yer olarak .../...’ı gösterdikleri, davacının açtığı itirazın iptali davasının içeriğinde yetki itirazından bahsetmeksizin borca itirazın iptalini istediği, bu şekilde davalıların yetkiye yönelik itirazını benimsediği ve kabul ettiği gerekçesiyle yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Her ne kadar temyize konu mahkeme kararının gerekçesinde davalıların adresinin .../..., davacının adresinin ..., sözleşmede belirtilen yetkili yerin ... olduğu, bu durumda ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, yetkiye ve imzaya itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği, bozma kararından sonra mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğü' nün 2010/1680 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, ancak davalının borca yönelik itirazı üzerine takibin durduğunu, senet altındaki imzaya ise itiraz etmediğini belirterek itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile davadışı ... Ltd.Şti. arasındaki alacağın temlikinin geçersiz olduğunu, İcra Mahkemesince borcun kendisine ait olduğuna dair bir hüküm kurulmadığını, davacıya borcunun olmadığını, senedin tanzimli olarak kaybolmuş olduğunu, temlik verenin ve davacının kayıtları incelendiğinde bunun anlaşılacağını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı imzaya itiraza yönelik beyanlarını tekrarla birlikte tebliğ itirazlarının imzaya yönelik olmayıp tahrifata yönelik itirazlarının bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından takibe konu olan düzenleme ve ödeme tarihlerine yönelik tahrifat iddiasının ileri sürüldüğü, ancak mahkemece borca itiraz ve imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, tahrifat iddiasına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. HMK'nin 266. maddesi gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, mahkeme; bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut olayda, borçlunun bonoda tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları, sözü edilen yasa hükmü gereğince bilirkişiye başvurulmadan sonuçlandırılamayacağından davacının istinaf istemi isabetlidir....
Somut olayda; mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda; "Davacının davasının açılmamış sayılmasına" karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda “davacının yetki itirazının reddine, davacının borca, imzaya itiraz ve takibin iptali davasının açılmamış sayılmasına" karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmiştir. 10.4.1992 tarih ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedenidir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar vermekten ibaret olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir....