"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dairemizin 20.02.2019 tarihli geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla; yeni bir geri çevirme kararına mahal verilmeden, Mahkemece, Mardin Valiliğinden sigortalının çalıştığı birimin hangi kamu kurum kuruluşuna devredildiğine ilişkin kayıt ve belgeler ile buna ilişkin devir protokolünün celbinin sağlanması, gelen cevabın eklenerek Dairemize geri gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 22.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına" ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine" davalının Eski ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 2500 TL asıl alacağa 29.6.2009 takip tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle takibin devamına" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 7.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2012/362 Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın 6543,52 TL'ye asıl alacak ve 336,21 TL'lik faiz yönünden yapılan itirazın iptaline, ve takibin 6543,52 TL'si alacak, 336,21 TL faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin davacı tarafın talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı ... vekili temyiz talebinde bulunduktan ve Dairemizin 2017/2735 - 2018/5539 E.K. sayılı geri çevirme kararından 26/12/2018 havale tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden vazgeçtiğini bildirmiştir. Davalı vekili temyiz aşamasında temyizden vazgeçtiğinden ve vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisi bulunduğundan temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi....
- K A R A R - Davacı-karşılık davalı vekili, davalı-karşılık davacının müvekkili aleyhinde aslında olmayan bir alacak iddiası ile ... 2.İcra Müdürlüğünün 2003/16996 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yaparak ödeme emrinin asılsız olarak tebliği ile takibin kesinleştiğini ve haciz işlemlerinin yapıldığını, haciz işlemi sırasında davalı-karşılık davacı vekilinin müvekkilinin annesinden dosya borcuna karşılık 1.700 TL aldığını ancak bu ödemeyi icra dosyasına bildirmediğini, daha sonra İcra Hukuk Mahkemesinde açtıkları dava sonucu mahkemece ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17.02.2006 olduğu belirlendiği ve müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, böylelikle anılan dosyada yapılan tüm icra işlemleri hukuken geçersiz hale geldiğinden davalı-karşı davacı vekilince harici olarak yapılan haksız tahsilatın geri alınması için başlattıkları takibin davalı-karşı davacının itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, %...
A.H DAVA TÜRÜ :İtirazın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * borç olarak verilen paranın geri ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.02.2007...
Davacı alacaklı ve borçlu arasındaki borç dayanağı takip 2009 yılında açılan ve aynı yıl karara bağlanan boşanma davasından kaynaklanan mali haklara ilişkindir. Dava konusu iptali istenilen takip, bundan sonra 31.03.2011 tarihinde başlamış ve hiçbir taşınır va taşınmaz mal haciz için araştırma ve talep olmadan doğrudan borçlunun maaşı üzerine haciz konulmuş ve bu istemin dışında hiçbir talepte bulunulmayarak dosya işlemden kaldırılmıştır. Anılan takip dosayası alacaklısı , borçlunun arkadaşı olarak boşanma davası sırasında tanıklık yaptığı da dosya içeriği ile sabittir. Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde, iptali istenilen takibin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğu ve dahası borçlunun maaş haczini önlemeye yönelik danışıklı takip olduğu sabit olup talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İcra Müdürlüğünün 2014/4012 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının daireye verdiği zarar ile evden alıp götürdüğü eşyalar ve bonolar sebebiyle vaki alacaklarının tespitini ve icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; ... 8. İcra Müdürlüğünün 2014/4012 sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin 1.028,69 TL üzerinden devamına, 70.000 TL’lik istem açısından ise davanın alacak davası olduğu ve sulh hukuk mahkemesinde görülecek davalardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının başlattığı ilamsız icra takibinde; toplam 71.028,71 TL alacak talep edilmiştir. Uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı ve bir bütün olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalılar ... ve ...'ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldıklarını, kredi geri ödemelerin aksaması sonucu hesabın kat edilerek noter kanalı ile ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2021/298 ESAS, 2021/692 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine İstanbul 14. İcra Mdnün 2015/37646 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu bononun tanzim ve takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, icra dosyasında 15/02/2016 tarihinden sonra 3 yıllık süre içerisinde zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığını söyleyerek icranın geri bırakılmasını istemiştir....
Mahkemece, davacının alacağını borç ikrarını içerir çekler ile ispatladığı, davalının ise bu çekler nedeniyle borcunu ödediğini, sebepsiz zenginleşmediğini, aynı kuvvette delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibin 31.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve 31.10.2013 tarihli davacı vekilinin duruşmadaki beyanından davanın alacak davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının anılan bu beyanı ve dava dilekçesi içeriği gözetilerek, davacının alacaklı olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın niteliği hakkında yanılgıya düşülerek, İcra Hukuk Mahkemesince de ''icranın geri bırakılması'' kararı verilmiş olan takibin devamına şeklinde hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir....