Öte yandan tasarrufun iptali kararı sonucunda davayı kazanan alacaklının iptale tabi malı yeni bir icra takibi yapmadan borçlununmuş gibi haczettirebilme imkanının bulunması karşısında tasarrufun iptali davasında davalı bulunan ve nihayetinde malı haczettirilen üçüncü kişi icra dosyasının borçlusu haline de gelmez. Zamanaşımı def'i şahsi def'ilerden olup, münhasıran takip borçlusu tarafından ileri sürülebilir. Nitekim bu husus zamanaşımı sebebi ile icranın geri bırakılmasına ilişkin İcra ve İflas Kanununun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa..." şeklinde ifade edilmiştir. O halde icra dosyasında borçlu olarak yer almayan, tasarrufun iptali davası sebebi ile malı üzerinde alacaklıya haciz ve satış yetkisi tanınan tasarrufun iptali davası davalısının zamanaşımı sebebi ile takibin iptalini istemek bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır (Yargıtay 12....
MAĞDUR ÇOCUKLARA UZMAN KİŞİ ATANMASIMAĞDURUN SERBEST BIRAKILMASI 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 103 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 109 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 110 ] 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 236 ] "İçtihat Metni" Basit cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık Abdurrazzak'ın yapılan yargılaması sonunda: Atılı suçlardan mahkumiyetine dair (Midyat Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 30.06.2006 gün ve 2006/119 Esas, 2006/290 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi o yer C.Savcısı, sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi. Cezaların miktarına göre sanığın duruşma talebinin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle; incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü....
Şti. ve 3. kişi T1 hakkında açılan tasarrufun iptali davasının mahkemece kabul edildiği verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, sonrasında alacaklının talebi ile üçüncü kişi T1 takip borçlusu olarak eklenerek Mahkemece hüküm altına alınan (Kocaeli ili Gölcük ilçesi Değirmendere Köyü 486 Ada 5 Parsel sayılı taşınmaz) taşınmaz için alacaklıya haciz ve satış yetkisinin verilmesi üzerine üçüncü kişi T1 takibin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icra mahkemesine takibin iptali istemi ile açtığı davada mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanununun 282. maddesine göre; "İcra ve İflas Kanununun 11. babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır."...
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; dava konusu 2006/7200 sayılı takibin borçlunun itirazı üzerine durdurulduğu, davacı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı, 2005/15590 sayılı takip dosyası yönünden de icranın geri bırakılmasına karar verildiği kararın kesinleştiği dolayısıyla dava koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine takibin iptaline karar verildiğinden; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 100,80 TL fazla alınan temyiz peşin harcının temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; toplanan delillere göre, öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerektiği, davalının adresinin Trabzon olduğu, kazanın Burdur'da olduğu, Antalya İcra dairelerinin yetkili olmadığı ve yetkisiz icra dairesinde yapılan takibin sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK 50.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK. 9/3 maddesinde "Davalı birden fazla ise, dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılır" hükmü getirilmiştir. İcra takibi, sürücü ve işleten aleyhine ve işletenin ikametgahı olan ../... -2- 2011/9716 2012/10474 Antalya İcra Dairesinde başlatılmış ve borçlu (işleten) yetki itirazında bulunmamıştır....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/18856 esas sayılı takip dosyasında yürütülen para alacağına ilişkin ilamlı takipte, takibin 24/05/2018 tarihinde başlatıldığı, borçlu tarafın itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunması üzerine tarafların dayandıkları kanıtlar toplanarak yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibarıyla alacaklının isteyebileceği nafaka tutarının 70.258- TL olarak belirlendiği, takipte istenen asıl alacağın 17.742- TL'lik kısmının taşkın olduğu, ahlaki görev nedeni ile yapılan ödemelerin hesaplamada dikkate alınmadığı, bu bakımdan taşkın kısımla sınırlı olarak icranın geri bırakılmasına karar vermek gerektiği gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne, İİK'nın 33/1. maddesi gereğince istemde bulunan borçlu yönünden takibin 17.742- TL tutarlık kısmı için icranın geri bırakılmasına karar vermiştir....
İtirazın iptali dava dilekçesinde, reklam pano ücreti olarak 1.000,00 TL, aidat borcu olarak da 2.750,00 TL olmak üzere 3.750,00 TL için itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Buna göre davacının takibe konu ettiği 9.346 TL'nin 1.846 TL'sinin aidat, geri kalanının reklam pano kira borcu olduğu, itirazın iptali davasında da reklam panosu kirası yönünden 1.000 TL, aidat borcu yönünden takibe konu alacak 1.846 TL olduğu halde 2.750 TL için itirazın iptalini istediği dikkate alındığında 1.000 TL reklam pano kirası, 1.846 TL aidat alacağı yönünden itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “…itirazın iptali ile takibin devamına” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine “…itirazın asıl alacak miktarı yönünden iptali ile, takibin 3.500 TL üzerinden devamına” ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 160.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 08.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Kabule göre de; itirazın iptali davalarında kabul yada kısmen kabul kararı verildiğinde sadece takibin devamına karar verilmesi gerekirken mahkemece asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden toplam miktarın davalılardan tahsiline şeklinde takibin devamına karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına geri verilmesine 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili,davalının sigortacısı olduğu aracın,müvekkiline ait kasko sigortalı araca çarpması neticesinde oluşan hasarın,sigortalı araç sahibine ödenmiş olması nedeniyle, ödenen tazminatın rücuen tahsili için davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir....