"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, mükerrer kaydın iptali istemiyle açılmış olup, iptali istenilen tapu kaydı kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan ve tescil davası sonucunda oluşan 2360 ve 2361 parsel sayılı taşınmazlar olup kadastro işlemi sırasında oluşmuş mükerrerlik durumu söz konusu olmadığından temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2 ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece kira bedellerinin tam olarak süresinde ödenmemesi sebebiyle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, tahliye istemi hakkında bir karar verilmemiştir. Bu durumda tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözönünde bulundurulmadan yazılı şekilde sadece itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle tahliye hakkında bir karar verilmemesi nedeniyle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce, ilamsız icra takiplerinde mükerrerlik iddiası, borca itiraz niteliğinde görülerek, bu itirazın İİK’nın 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğine dair görüş istikrarlı şekilde uygulanmış ise de derdestliğin HMK’da dava şartı olarak düzenlenmesine ve bu hususun Yargıtay Büyük Genel Kurulunun içtihadı birleştirme kararı ile de benimsenmesine paralel olacak şekilde görüş değişikliğine gidilerek, icra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın, mükerrer takibin iptali talebinin, takip şartı olarak değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak İcra mahkemesine şikayet yolu ile getirileceği, söz konusu şikayetin ise süresiz olarak ileri sürülebileceği sonucuna varılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığın incelenmesinde; borçlunun, aleyhine başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibinin konusu olan alacak için daha önce İstanbul Anadolu 6....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/39 Esas KARAR NO: 2021/1197 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 18/02/2020 KARAR TARİHİ: 10/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın ------akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, davalıya taksitli ticari kredi kullandırıldığı, iş bu kredi borcun ödenmemesi üzerine----- yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kesilip kat edildiği, borcun verilen süre içinde ödenmemesi üzerine bu kez ---- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığı, davalıların asıl borca işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğu, takip açıldıktan sonra ---- alacak üzerinden itirazın iptaline , takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı dosyaların takip borçlusunun davacı müvekkili olduğunu ve her iki dosyada da alacağın dayandığı senetler aynı olduğunu, bu nedenle mükerrer takibin gerçekleştiğinin kabulü gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde belirtilen hususlar tekrar edilerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Uyuşmazlık ; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, imzaya itiraz ve mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 15.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 18.10.2021 tarihinde yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür....
E. sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takip mükerrer bir takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığından itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmemiştir. Dosyaya sunulan bilirkişi raporu da bu hususu teyit etmiş olup, rapordaki tespitlerin gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, icra takibinin mükerrer olmasından kaynaklı dava şartının yerine getirilmemiş olduğu kanaatine varılarak ve 6100 sayılı yasanın 114/2 maddesinde düzenlenen yasal düzenleme de göz önünde bulundurularak aynı yasanın 115. maddesi uyarınca icra takibinin mükerrer olması sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili cevabında, davacılardan ...’la müvekkili firma arasında ticari ilişki bulunduğunu, muaccel olan borçların ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, tahsilatta tekerrür olmamak üzere takip yapıldığı için mükerrerlik söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, bu dosya ile birleştirilen İzmir 3.Ticaret Mahkemesinin 2005/79 Esas, 2005/381 Karar sayılı dosyasında ... A.Ş vekili ...’ın müvekkili şirkete 87.517.000.000.TL borcu olduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipotekli takibe itiraz edildiğini itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek 2004/9006 sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinin mükerrerlik nedeniyle iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde; “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. Öte yandan; tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların, aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması, yukarıda yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş ve bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça, Bandırma 3....
Davalı 2843 ada 29 (eski 8379 ada 27 parsel) parseldeki Hazine hissesinin 1631 ada 15 parselden geldiğini, mükerrerlik olan bu durumda kaydın kapatılması halinde 1631 ada 15 parselden gelen Hazine hissesinin yok kabul edilmesi Hazine’nin zarara uğraması anlamına geleceğini ileri sürmüştür. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/02/2015 NUMARASI : 2014/50-2015/16 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İlk takipten 10.04.2013 tarihinde feragat edildiğine, 16.06.2014 tarihli takibin mükerrerlik teşkil etmeyeceğinin anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4 (HMK 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren 10 gün...