HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2003 KARAR NO : 2023/1412 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SERİK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2022/115 ESAS 2022/128 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine Serik İcra Dairesi'nin 2022/590 Esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, taraflar arasında Manavgat İcra Müdürlüğü'nün 2019/7274 Esas sayılı takip dosyasında takip başlatıldığından bu takibin mükerrer nitelikte olduğunu, takibe...
Mahkemece, itirazın iptali davasının koşullarından birisinin de yetkili icra dairesinde yapılmış ve itiraza uğramış bir icra takibi olduğu, somut olayda yetkili icra dairesinde (Karaman İcra Müdürlüğü'nde) usulüne uygun biçimde yapılmış bir icra takibi, davalıya çıkartılmış bir ödeme emri ve davalının böyle bir icra takibine itirazı söz konusu bulunmadığı gerekçesiyle dava koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olup, ilamsız icra takibinin yapıldığı yerde bu davanın açılması zorunluluğu da bulunmamaktadır. Davalı borçlu, icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı incelenmelidir. Mahkemece icra dairesinin yetkili olduğunun anlaşılması halinde mahkemenin yetkisine itiraz edilmediğinden işin esasına girilerek bir karar verilmelidir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 01/02/2015 tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 30/06/2015 tarihinde, davalı ... ile dava dışı ... aleyhine başlattığı icra takibi ile 2.500,00 TL kira ve aidat alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlular süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir. Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/6485 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı, yasal süresi içinde borçlu yüklenici tarafından yetkili icra dairesinin Bakırköy olduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisine ve borcun aslı ile ferilerine itiraz edildiği, yetki itirazı sonucunda dosyanın .... İcra Dairesi'ne gönderildiği ve 2011/11883 Esas sayısını aldığı anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının olmadığı, bu durumda usulüne uygun da borca itiraz olmayacağından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de; mahkeme dosyası arasında bulunan ......
O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı imzaya ve borca itirazı sonuç doğurmayacağından mahkemece itirazın reddine karar vermek gerekirken işin esasının incelenip takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Oysa, sözü geçen icra dosyasında borçlu-davalı vekili esas yönden itirazı ile birlikte Sakarya İcra Dairesinin yetkili olduğunu savunarak 09.05.2013 tarihinde yetki itirazında da bulunmuştur. Bunun üzerine alacaklı vekili takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne intikalini sağlayarak Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya yeni ödeme emri tebliğini yaptırmış, bu icra dosyasında da, borçlu süresinde (29.07.2013 tarihinde) borca itiraz etmiştir. Her dava, dava tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilir. İtirazın iptali davasının dava koşullarından birisi de, geçerli ilamsız icra takibi yapılmış ve bu dosyadan çıkarılan ödeme emrine itiraz edilmiş olması koşuludur. Bu davanın açıldığı tarihte bu koşul mevcut değildir. Yetki itirazının kabulü ile Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı icra dosyasında tebliğ edilen ödeme emrindeki borca itiraza karşı açılmış bir dava yoktur....
Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Uyuşmazlık; davanın temelini oluşturan icra takibinin para alacağına ilişkin olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre yetkili icra dairesinin neresi olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı alacaklının başlattığı icra takibinde, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğü’nün müvekkili borçlu şirketin merkezinin bulunduğu Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu belirtip icra müdürlüğünün yetkisine,borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Yargıtay' ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir....
İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle itirazın iptali davasına konu icra takibine, borçlunun vekil aracılığı ile itiraz etmiş olması üzerine açılan davada, borca itiraz eden vekilin davayı takip edeceğinin mutlak olmadığı dikkate alınarak dava dilekçesi ve duruşma gününün asile tebliğ edilip yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin, müvekkili şirketten fatura karşılığı aldığı malların bedelini ödemediğini bunun üzerine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatı ödemesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir takip olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık alım-satım akdine dayalı fatura bedelinden kaynaklanmaktadır. Davalı icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmekle birlikte akdi ilişkiyi inkar ettiğine dair bir beyana rastlanılmamıştır. Davacı davalıya mal satıp teslim ettiğine dair fatura, irsaliye ve mutabakat belgelerini dosyaya sunmuştur....