İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip borçlusu hakkında İpsala İcra Müdürlüğünün 2020/40 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, icra müdürlüğünce 08/02/2020 tarihli karar ile takibin faiz yönünden durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın İİK 62.maddeye aykırı olduğunu, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın miktarını açıkça göstermesi gerektiğini, aksi taktirde itiraz etmemiş sayılacağını, borçlunun itiraz dilekçesinde talep edilen alacağın ne miktarına itiraz ettiğini açıkça belirtmediğini, itirazın geçersiz olduğunu söyleyerek icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava; kısmi itiraz üzerine, müdürlükçe verilen faiz yönünden takibin durdurulmasına dair memur işleminin şikayetine ilişkindir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımına uğrayan senetler uyarınca temel ilişki ve sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacak talep edilebileceğini, yapılan takibin şekline göre itirazın yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Alacaklı tarafından borçlular aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2020/3341 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların mahkememize başvurarak, takibe dayanak senetlerin kambiyo vasfını yitirdiğinden bahisle takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. İİK 62/1 maddesinin "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.(Değişik cümle: 17/07/2003- 4949 S.K./13. md.)...
İcra Müdürlüğü'nün 2010/8874 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin tebliği üzerine ödeme emrine itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali için müvekkili tarafından şikayet yoluna başvurulduğunu, İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/02/2011 tarihli kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, ancak davacı yanca davaya konu icra dosyasından yeni bir ödeme emri gönderilmeksizin iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, esastan da müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre İzmir 16. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8874 E. sayılı dosyasında davalı adına çıkarılan ödeme emrinin İzmir 10....
edilmeye muhtaç olduğundan bahisle takibe itiraz ettiği, mahkemece; itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....
Ancak; 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 62.maddesinin ilk fıkrası “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emrinin davalı ...'e 29.04.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalı tarafından 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 07.05.2014 tarihinde itirazda bulunulduğu; bu durumda takibin bu haliyle kesinleştiği anlaşıldığına göre, kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılamayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yargılama yapılması doğru görülmemiştir....
Tüm dosya kapsamına göre; İİK 62/1 maddesi gereğince itiraz süresinin ödeme emrinin tebliği ile başlayacağı, davacıya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle daha önce yapılan itirazın geçersiz olması nedeniyle takibin devamına yönelik Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesi kararının takibin kesinleşmesi sonucunu doğurmayacağı, davacıya ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden icra müdürlüğünce takip dosyasında haciz konulmasına yönelik işlem usul ve yasaya uygun olmadığından, mahkemece hacizlerin kaldırılmasına yönelik verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
DAVA Borçlu vekili dilekçesinde; ilam niteliğinden olmayan belgeye dayalı olarak aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, döviz kredisi ve taksitli ticari kredi alacağı genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden ilamlı takibe konu edilemeyeceğini, hesap kat ihtarnamesinin tarafına tebliğ edilmediğini, kat ihtarnamesine itiraz etmesinden ötürü aleyhine takip başlatılamayacağını, ipotek limitini aşar şekilde alacak talebinde bulunulduğunu, takip konusu alacak kalemlerine ve faizin başlangıç ve bitiş tarihlerine itiraz ettiğini beyan ederek icra emrinin/ takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; kredi borcunun ödenmemesinden ötürü usul ve yasaya uygun takip başlattığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....
Karara karşı davalı T5 vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olup hatalı karar verdiğini, davacı tarafça ödeme emrine itiraz edilmemiş olup takibin kesinleştiğini, davacı tarafa gönderilen ödeme emrinin 31/08/2022 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edilmiş olup davacı tarafça ödeme emrine itiraz edilmediğini, davacı tarafça bu süre içerisinde takibe itiraz edilmediğinden davacı tarafa yönelik temlik eden banka tarafça icra işlemlerinin devam ettiğini, davacı tarafından ödeme emrinin tebliğinden bir gün sora mirasın reddine ilişkin dava açıp icra dosyasına ve tarafına tebliğ olunan ödeme emrine itiraz etmemiş olmasının davacının kusuru olduğunu, karşı tarafın kötü niyetli olduğunu, davacı tarafça dosyanın geldiği aşama itibariyle şikayet yoluna değil menfi tespit yoluna başvurulmasının ve borçlu olmadığının tespiti ile hacizlerinin terkinini ve takibin iptalini sağlaması gerektiğini, mahkemece aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki takibin ve icra emrinin iptaline ilişkin şikayet davasından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
K sayılı ilamı; "Adalet Bakanlığının 21/04/2022 tarihli yazısında; mahkemece, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapılmış olduğu gözetilerek davalı borçlunun itirazında haklı olduğu ve itiraz üzerine duran takip için itirazın iptali isteminde bulunulmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip tarihinden sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce borcun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın kısmi ödeme nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir....