-K A R A R- Davacı vekili, davalı aleyhine başlatılan haciz yoluyla takibe itiraz edildiğini, açılan itirazın iptali davasının davacı lehine sonuçlandığını, takip yolunun iflasa çevrildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılması ve iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının haciz yoluyla takibi iflasa çevirdiğinden önceki karardan yararlanamayacağını, icra inkar tazminatı ile ilamdaki yargılama giderlerinin depo emrine dahil edilemeyeceğini, müvekkilinin tacir olmadığını, yetkili icra dairesinin faaliyet merkezi olan Kaynarca İcra Dairesi, mahkemenin Kaynarca Ticaret Mahkemesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, tacir olan davalının depo emrine konu alacağı ödemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir....
Takibe konu kira alacağının fer'ilerinin yasal süresinde ödenmemiş olmasının temerrüde esas olup olmayacağı ancak bu aşamadan sonra değerlendirilebilir. Somut olayda davacı alacaklı 10.01.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen kira alacaklarını talep etmiş, ödeme emrinin 10.04.2014 tarihinde tebliği üzerine, davalı 14.04.2014 tarihinde yasal süresi içerisinde kira borçlarının yapılan harcamalara mahsup edildiğine ilişkin Köylere Hizmet götürme Birliğinin encümen kararını da ibraz ederek takibe itiraz etmiştir. İİK.nun 66. maddesinde belirtildiği üzere müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Ayrıca itirazın durdurulması için icra müdürü tarafından bir karar alınmasına gerek olmadığı gibi, aksine alınan karar da sonuç doğurmaz. İtirazın kaldırılması talep edilmeden takibe devam edilemez, icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez....
-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu müvekkilinin fatura karşılığı davalıya mal satıp bu malları teslim ettiğini düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edilmesine rağmen bedelinin ödenmediğini, bu nedenle girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının talep ettiği faiz oranının fahiş olduğunu, bu nedenle takibe itiraz edildiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davalı Arzu'ya ödeme emrinin 25/04/2022 tarihinde tebliği karşısında 7 günlük sürenin son gününün dini bayram resmi tatiline denk geldiği, resmi tatilin son gününün 04/05/2022 tarihi olduğu, bu durumda davalının itiraz süresinin 05/05/2022 tarihine kadar uzadığı ve takibe de bu tarihte itiraz edildiği dikkate alındığında davalı Arzu tarafından takibe yapılan itirazın yasal sürede olduğu açıktır. Bu durumda hukuken geçerli ve süresinde yapılan itiraz yönünden davacının itirazının kaldırılması isteminin itiraz dilekçesi içeriği de dikkate alınarak esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye de karar verilemeyeceği hususu da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi isabetli değildir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : :Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın yasal olmadığını, davalı borçlu tarafından takibe yapılan itirazlarda kira ilişkisi kabul edilerek sadece kira borcunun 16 ay olmadığının bildirildiğini, davalının takibe itiraz sebepleri ile bağlı olup İİK 63. Maddesi gereğince itiraz sebeplerini değiştirip genişletemeyeceğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 269/c maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. İzmir 5....
Sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20' den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın icra takibin dosyası ile davaya konu ettiği faturalar dışında başka faturalar için de alacakları olduğu iddiasıyla haciz talebinde bulunduğunu, Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasında ... nolu ...-TL tutarında faturayı takibe konu ederken davacı tarafın Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyası ile aynı faturaya dayanarak iflas yoluyla icra takibi yaptığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/4418 Esas sayılı dosyasına konu çeklerden dolayı borçlu şirketten alacaklı olduğunu, borçlu şirketin haksız olarak itirazda bulunduğunu, borçlunun itiraz beyanında, herhangi bir borcu bulunmadığından bahsettiğini, çekler üzerindeki imzaya itiraz edilmediğini belirterek, davalının itirazının kesin olarak kaldırılmasını ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. YANIT : Davalı cevap dilekçesinde özetle, takibe konu çekler yasal süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediğinden, TTK'nın 796 ve 808. maddeleri gereğince alacaklının hakkını kaybettiğini, borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile takip yapılamayacağı gibi, takibe konu çeklerin İİK'nın 68/1. maddesinde belirtilen borç ikrarını içeren belgelerden olmadığından, alacaklının sözü edilen belgeye dayalı olarak icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
Somut olay ve iddiaların incelenmesinde; alacaklı T1 tarafından borçlu T3 aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2020/63665 Esas sayılı dosyası ile tahliye talepli takibe başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe süresinde itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, borçlunun itiraz dilekçesinde alacaklının tarafında doğmuş doğacak hiçbir hak ve alacağının bulunmadığının ifade edildiği, borçlu tarafından açıkça kira ilişkisine karşı çıkılmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki kira ilişkisinin kesinleştiği, ve kira borcunun İİK 68.madde de yer alan belgelerle ödendiği ispat edilemediği anlaşıldığından itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına, haklı dava kabul edildiğinden İİK 68 maddesi uyarınca asıl alacağın % 20'si oranında tazminata hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür....
İlk Derece Mahkemesince, her ne kadar davalı itirazında kira sözleşmesindeki imzaya itiraz etmişse de aynı itiraz dilekçesinde bu kira ilişkisinden kaynaklanan teminatın paraya çevrilmesinden dolayı borçlu olmadığını, ......’lerın müşteri sayısının terör olayları nedeniyle azaldığı ve zor durumda kaldığını belirttiği, ayrıca dosyaya sunduğu delil listesinde takibe konu kira sözleşmesi ve bu sözleşme nedeniyle karşı tarafın kendisine gönderdiği ihtarnameleri bizzat sunduğu, dolayısıyla davalının kira sözleşmesine itirazının açık ve kesin bir itiraz olduğunun kabul edilemeyeceği, davalının sunduğu fatura ve belgeler incelendiğinde ise, kira ödemesi açıklamalı faturaların takip konusu ... 2015’den önceki tarihlerde düzenlendiği gibi, hiçbir faturada takip konusu kira alacaklarının ödendiğine ilişkin bir açıklama bulunmadığı, dolayısıyla davalının takibe konu kira borcunu ödediğine ilişkin İİK 68.maddesi anlamında bir belge ibraz edemediği gibi ayrıca yapılan ihtarlı tebligata rağmen yasal...
KARAR Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalı kiracı ...’in tahliyesine yönelik davasının husumet nedeniyle reddine, davalı kiracı ...’ın yetkiye itirazının kaldırılmasına yönelik talebinin kabulüne, davalı kiracı ...’ın borca itirazının kaldırılması ve tahliyesine yönelik talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 01.08.2012 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 03.02.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 1.500,00 TL’den 2014 yılı Ocak, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları kira bedeli 9.000,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlulara 25.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu ...’in takibe itiraz etmemesi üzerine takip ... yönünden kesinleşmiştir....