İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2021/325 ESAS - 2021/635 KARAR DAVA KONUSU : Takas Mahsup Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip alacaklısı tarafından müvekkil aleyhine Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2021/10048 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak alacaklının aynı alacağa yönelik Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/1164 sayılı dosyası ile de icra takibi başlatıldığını, ayrıca müvekkilinin takip alacaklısından alacaklı olduğu takip dosyalarının bulunduğunu belirterek, Ankara 31. İcra Müdürlüğü'nün 2021/10048 sayılı dosyasında ve Ankara 1. İcra Dairesi 2018/1164 sayılı dosyasında Takas mahsup nedeni ile İcranın Geri Bırakılmasına ve Takibin İptaline karar verilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Takas mahsup talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 23.05.2013 tarih, 2013/4063 Esas, 2013/7739 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu, aleyhine başlatılan ilama dayalı takibe karşı, kendisinin de alacaklı aleyhine Bursa 10....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödenmeyen 2008 yılı Aralık ve 2009 Yılı Ocak ayının 19 günlük kira bedellerini 8.000 USD depozitodan mahsup ettiklerini, cezai şartın geçerli olmadığını, davayı kabul etmemekle beraber davacıya verdikleri depozitodan hükmedilecek alacağın takas ve mahsup talebinde bulunduklarını belirtmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4.900 USD kira alacağı, 12.000 USD erken tahliye tazminatı ve 7.300 USD cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının takas ve mahsup talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 01.11.2006 tarihli 3 yıl süreli aylık 3.000 USD bedelli kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık yoktur....
Somut olayda, borçlu aleyhinde menfi tesbit ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve yargı gideri alacaklarının avans faiziyle tahsili istemiyle takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, faiz başlangıç tarihi ve niteliğine itiraz ile takas mahsup talebinde bulunduğu, Mahkemece bilirkişiye ilam kesinleşme tarihinden ve de karar tarihinden itibaren yasal faiz oranı ile faiz hesabı yaptırıldığı, karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa 1.maddesinde belirlenen yasal faiz oranına göre yapılan hesaplama Mahkemece kabul edilerek, istenen faiz miktarlarının düzeltildiği, takas mahsup talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....
, icra vekalet ücreti ve tahsil harcının takip çıkışından hesaplanamayacağını, asıl alacaktan takas-mahsup edilen miktarın düşürülmesinden sonra bakiye alacak için hesap yapılması gerekirken hesap raporunun hatalı hesaplandığını ve bakiye alacak için haciz işlemlerinin uygulandığını belirterek memur işleminin iptaline ve Çorum İcra Müdürlüğünün 2021/3425 esas sayılı dosyasından yapılan hesabın düzeltilmesine ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, 2005 tarihinde yapılan genel kurulda ödenmeyen aidatlar için gecikme faizi kararlaştırılmadığını, daha önceden belirlenen 650,00 TL'lik ruhsat harcının daha önce müvekkilince ödendiğini, bilirkişi incelemesi ile davalının davacıya borcu olmadığının anlaşılacağını, bilirkişi raporunda borç tespit edilmesi halinde takas-mahsup talepleri bulunduğunu, istirdat ve manevi tazminat davası nedeniyle müvekkilinin davalıdan asıl ve fer'ileri ile birlikte 21.000,00 TL. alacağı bulunduğunu, mahkemece takas ve mahsup talebinin değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
Davacı tarafça, davalının takas savunmasına karşı konulmadığı gibi, yapılan ödemeye de itiraz edilmemiştir. HUMK.nun 204. maddesi uyarınca takas ve mahsup talebi davayı mütekabiledir. Anılan yasa hükmünce ayrıca harcı verilerek karşı bir dava açılmasına gerek bulunmamaktadır. Öyle olunca, davalının takas def’i üzerinde durularak davacıya 16.6.2005 tarihinde yapılan 5.000.Euro ödemenin davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 540.00 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi def'i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def'i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def'i nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. Eldeki davada, davalı cevap dilekçesinde veya davacının verdiği ıslah dilekçesine karşı süresinde takas def'i ileri sürmemiştir. Davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/319 esas sayılı dava dosyasında alacak davası açılmış olup, bu dosyada davalı olarak gösterilen T1'den 3.000,00 TL alacak talebinde bulunmuşlardır. Cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen takas def'i dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesi tarafından mirasbırakan işçinin cezaevindeyken bu işçi için yapılan 3.665,92 TL'lik ödemenin davacının rızası olmaksızın mahsup edilmesi hatalı olmuştur....
Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren hakka defi denir. En tipik örneği, zamanaşımı def'idir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir....
Hukuk Dairesi Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle, emekli maaşına haciz ve bloke konulduğunu, oysaki emekli maaşına haciz konulamayacağını ileri sürerek; bloke işleminin iptaline ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davacı tarafından imzalanan sözleşmeler ve aynı tarihli alınan taahhütname, talimat ve temlikname ile borcun ödenmemesi halinde mevduat ve hesapları üzerinde bloke, hapis, mahsup ve takas yetkisi verildiğini savunmuştur....