Davalı kendisinin de davacıdan alacaklı olduğunu bildirerek bu alacağı ile davacıya olan borcunun takas edilmesini Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 132. maddesi ( Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 204. mad.) ile hüküm altına alınan karşılık dava ile isteyebilir. Ancak, Türk Borçlar Kanununun 143/1 (BK.122.mad.) maddesi uyarınca, takas, borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle vaki olacağından, takasın sağlanması için mutlaka ayrı bir dava veya karşı dava açılması gerekmez. Borçlu, kendisine karşı açılmış olan bir dava içerisinde takas-mahsup talebinde bulunabilir ve böylesi bir talep, usul hukuku anlamında bir defi niteliği taşır. Davalı karşılık dava açmadan sadece takas savunmasında bulunmakla yetinebilir....
Henüz doğmamış veya takas anında sona ermiş alacaklar takas edilemez. ./.. -2- Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, def'i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def'i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def'i nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. Davalı taraf davacı hakkında icra takibi yaptıklarını ve takibin kesinleştiğini, bu nedenle takas def'inde bulunduklarını belirtmiştir. Dosya kapsamında bulunan Söke 1. İcra Müdürlüğünün 2010/5092 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalının davacı hakkında ilamsız icra takibi yaptığı ve bu takibin kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Bu nedenle; dosyamız haczinden önce haciz ve kamu haczi olmadığı takdirde; banka rehin, takas ve mahsup haklarından sonra bakiye kalması halinde, dosya borçlusuna ait bakiye paranın müdürlüğümüz dosyasına ikinci bir yazışmaya mahal vermeden 7 gün içerisinde gönderilmesine karar verilmiştir. Banka rehin-takas ve mahsup haklarına ilişkin bilgi ve belgelerden de birer sureti ile işbu haklara ilişkin toplam ne kadar alacağınız olduğunun müdürlüğümüz dosyasına bildirilmesine karar verilmiştir.... dosya borçlusuna rehin-takas ve mahsup haklarından sonra kalan paranın müdürlüğümüz dosyasına 7 gün içerisinde yatırılmaması durumunda ise işbu paranın T4 hak, alacak ve malvarlığından cebri icra yoluyla tahsil edileceği ihtar olunur."...
iflas tarihinden önce ---- tutarındaki miktarların kredi sözleşmesinden kaynaklanan rehin-takas-mahsup haklarına ve İİK, TBK, TMK'nın amir hükümlerine istinaden 07/04/2016 tarihinde risklere mahsup edilmiş olup yapılan işlemin yasa ve usule uygun olduğu hususunda------ ---- davacı ------ altına alınan rehin, takas, mahsup haklarından oluşan mülkiyet haklarını bertaraf edecek şekilde yasanın amir hükümlerine, kamu güvenine ve HMK mad. 2 de yer alan iyi niyet kurallarına aykırı söz konusu talebi davacı bankaya ait olan bir hakkın kullanılmasının engellenmesi niteliğinde olup--- davacı bankaya ait bir hakkında özüne ilişkin karar ve müdahale yetkisinin bulunmadığını, davacı bankanın --- borçlu olmadığını, davacı bankanın --- hesaplarında bulunan---- ilişkin kullandığı takas ve mahsup hakkı İİK 200/1 ve Borçlar Kanunun 142....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/1470 Esas, 2007/170 Karar sayılı dosyasına takas ve mahsup edilmesine, davacı tarafın böylece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/1470 Esas ve 2007/170 Karar sayılı dosyadan borcunu ödediğinin tespitine, davacı tarafın alacaklı olduğu miktardan ödenen miktarın mahsubuna" karar verildiği, kararın 26.05.2008 tarihinde kesinleştiği, 2. İcra Müdürlüğü’nce, borçlu ...’nin dosya borcundan 20.800,00 TL’nin mahsubuna 25.04.2008 tarihinde karar verildiği, Takas ve mahsup kararına konu 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/1470 Esas, 2007/170 Karar sayılı kararına dayalı olarak ... vekili tarafından borçlu ... aleyhine ... İcra Müdürlüğü’nün 2011/13522 sayılı dosyası ile 04.05.2011 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlu... vekilinin 13.05.2011 tarihinde takas ve mahsup nedeniyle takibin iptalini İcra Mahkemesinden talep ettiği, 23.05.2011 tarihinde alacaklı ...'nin dosya alacağını ...’a temlik ettiği görülmektedir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararına gerekçe olarak gösterilen, davacının açmış olduğu takas ve mahsuba ilişkin, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/637 esas ve 2018/302 karar sayılı sayılı kararın hüküm fıkrasında; “1-Davanın kabulüne, davacı ...'un ... 2. İcra Müdürlüğünün 2017/6696 esas sayılı dosyasındaki alacağı ve ... 8. İcra Müdürlüğünün 2017/6809 esas sayılı dosyasındaki borcu ile ilgili takas mahsup işlemi yapılmasına, takas-mahsup işlemi ... 2....
İcra Müdürlüğünün 2020/7970 Esas sayılı takip dosyasında davalı vekili tarafından takas ve mahsup talebinde bulunan davacı aleyhine İstanbul Anadolu 3. İcra ATM'nin 2016/782 Esas sayılı dosyasında hükmedilen ilam vekalet ücreti alacağı ile ilgili ilamlı takip başlattığı görülmüştür. Takas mahsup talebine konu alacak ilam vekalet ücreti alacağı olup, Avukatlık Kanunu'nun 164/5 maddesindeki düzenleme gereğince takas ve mahsuba konu edilemeyeceğinden, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı, davacının borçlarının tasfiyesi amacıyla davacı adına yaptığı harcama toplamının, davacının verdiği paradan daha fazla olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş; vekalet görevinden hariç olmak üzere davacının kendisine, icra takibine konu edilen 250.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı borcu olduğunu ileri sürerek takas mahsup talebinde bulunmuştur. Takas mahsup talebine konu edilen 250.000,00 TL lık bonodan dolayı davacının menfi tespit talebi bulunmadığı halde, dava konusu edilmeyen bir hususta, takas mahsup talebine konu edilen 250.000,00 TL bedelli bonoyu hükümsüz kılacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca mahkemece, takas mahsup talebinin koşulları oluşmadığından bahisle bu istemin reddine karar verilmesi gerekirken, talep dışına çıkılarak menfi tespit kararı içerecek şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Davalı ..., kazaya karışan aracın sürücüsü ve ölen malik ...’ün mirasçısıdır. Sürücü olarak değil, ölen malikin mirasçısı sıfatıyla takas mahsup talebinde bulunabilir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde, takas mahsup talebinde bulunmuştur. Davacı ..., TTK.’nun 1301. maddesinde yer alan yasal halefiyet hakkına dayanarak sigorta ettiren yerine geçmiş ve bu sıfatla dava açmıştır. Zarara sebebiyet veren davalı, sigorta ettirene karşı haiz olduğu def’ileri sigortacıya karşı da ileri sürebilir. Bu durumda mahkemece, davalı ...’ün takas ve mahsup def’i üzerinde durularak, delilleri toplanıp, gerektiğinde trafik hasar uzmanı bilirkişiden tazminat raporu alınarak, kusur oranında takas mahsup talebi konusunda bir karar vermek gerekirken, bu hususta olumlu – olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir....
HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251- 593 sayılı kararında da benimsendiği üzere, icra mahkemesinde takas ve mahsup iddiası kural olarak; 1- Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, bu alacakla ilgili olarak icra takibi yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 2- Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. Borçlu takas talebini icra mahkemesine beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu icra dairesine de yapabilir. Bu istem, takibin her safhasında bildirilebileceğinden herhangi bir süreye de tâbi bulunmamaktadır. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Başka bir anlatımla tarafların ilamdan kaynaklı ve herhangi bir nedenle yapılan takipte kesinleşmiş alacakları takas mahsup konusu yapılabilir. İlamdan kaynaklanan alacağın, takas mahsup edilebilmesi için icra takibine konu edilmesi şartı da yoktur. Somut olayda, davalı tarafından davacı hakkında Bursa 4....