WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan bu açıklamalar ışığında, mahkemece davalı vekilinin tüm aşamalarda takas ve mahsup talebi kapsamında bildirdiği ve istinaf dilekçesinde tekrar ettiği dava dışı işçiler tarafından davalı yan hakkında açılan işçilik alacaklarına ilişkin mahkeme dosyalarının ve varsa icra takip dosyalarının getirtilerek, davalı yanca davacı adına yapılan ödemeler olup olmadığının, varsa takas ve mahsup edilip edilmeyeceğinin tespiti için bilirkişi kurulundan denetime elverişli ek rapor aldırılmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarına rağmen bu hususlar değerlendirilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

    Takas mahsup talebi hakkında karşı tarafın muvafakati bulunmadığından bahisle red kararı verildiği halde dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Türk Borçlar Yasasının 144/3 maddesine göre nafaka alacağı, nafaka alacaklısının rızasıyla takas edilebilir. Birikmiş nafakalar için de aynı yasa hükmü geçerlidir. Davalı, nafaka alacaklarının takasına rıza vermemiştir. Bu nedenle nafaka alacakları yönünden takas isteğinin reddi hukuka uygundur ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    Tarafların biri, borcu ile alacağını takas ettiğini karşı tarafa bildirerek, bu hakkını kullanmış olacaktır.Takas hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir haktır. Borçlunun takas hakkını kullanma isteğini, alacaklıya bildirmesi gerekir. Takas bir sözleşme olmadığı içi karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Takas aynı zamanda borcu sona erdirdiği için bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle, borçlu takas edilecek alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmalıdır. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir....

      Dosya borçlusu ... ise 06.11.2012 tarihinde icra emri tebliği üzerine aynı ilamdan kaynaklı alacakları bulunduğunu bildirerek takas mahsup def'inde bulunmuştur. Tarafları aynı olan kesinleşmiş mahkeme ilamlarına dayanılarak takas-mahsup istenilebilir ise de bu halde takas-mahsuba konu alacaklar üzerine üçünçü şahıslarca takas-mahsup talebinden önce haciz konulmuş ise bu hacizler nazara alınarak bakiye alacak kaldığı takdirde takas-mahsuba karar verilebilir. Somut olayda üçüncü şahsın hacze konu alacağı toplam dosya alacağından fazla olduğundan İcra Müdürünün takas-mahsup talebinin reddine dair 08.11.2012 tarihli kararında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece bu işlemin iptali yönündeki şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken takas-mahsup işleminin kabulü yönünde hüküm tesisi doğru değildir....

        Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İcra ve İflas Kanunu’nun 71/1. maddesi uyarınca; takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin takas/mahsuba dayalı itfa itirazıdır. Takas hakkı, doğduğu tarihten itibaren kullanılabilen ve karşı tarafa ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuksal sonuç meydana getiren, yenilik doğuran, alacağı ve borcu küçük alacak oranında karşılıklı olarak ortadan kaldıran bir haktır. HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251- 593 sayılı kararında da benimsendiği üzere, dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak; 1- Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, 2- Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 3- Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/255 Esas ve 217 Karar sayılı kararı bulunduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.02.2014 tarihli 2014/255 Esas ve 217 Karar sayılı dosyasında davacı, alacaklının dayanak ilamdaki alacağı asıl alacaklıdan temlik aldığını, bu temliknameye itiraz ettiklerini ve temlik alacaklılarının ilamlı takip yapamayacağı yönündeki şikayet üzerine hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dosyada takas mahsup talebi bulunmadığından aynı konuda karar verildiğinden söz edilemez. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

          Mahsup itirazının karşı dava olarak ileri sürülmesine gerek olmadığı gibi, ayrı bir davada istenmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır. Takasta, birbirinden bütünüyle ayrı ve bağımsız, karşılıklı iki alacak (borç) vardır. Ayrıca takas edilecek alacakların muaccel, dava edilebilir olması ve takas hakkının kanunla veya tarafların yapmış oldukları bir sözleşmeyle ortadan kaldırılmaması gerekir. Bu alacak sahiplerinden her biri takas ileri sürebileceği gibi, bu yola gitmeksizin alacaklarını ayrıca dava konusu edebilirler. Takas savunmasında bulunan taraf, hem kendi, hem de karşı tarafın alacağını ortadan kaldırmayı istediğinden, her iki alacak üzerinden de etkin olur. Bu niteliği ile takas, inşai bir haktır. Mahsup ise bir inşai hak ya da def'i olmayıp, bir itirazdır. (YHGK'nın 24.05.1950 gün ve 74 E, 31 K sayılı ilamı bu yöndedir.) Örnek vermek gerekir ise, bir alacak davasında, davalı kendisinin de bir başka ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu savunuyorsa bu bir takas savunmasıdır....

            Mahsup yenilik doğuran bir hakkın kullanılması olmayıp sadece alacağın gerçek miktarını belirlemek üzere yapılan bir işlemdir. Burada ayrı ve müstakil iki alacak bulunmamaktadır. Mahsup savunmasını, alacak miktarının indirilmesinde yararı olan herkes ileri sürebilir ve borcu sona erdiren durum olması nedeniyle hâkim tarafından re’sen nazara alınır (Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2017/15-496 E., 2021/208 K. sayılı kararı). 25. Sonuç itibariyle takas ve mahsup farklı kavramlardır. Takasta karşılıklı aynı cins muaccel alacak ve borç söz konusu olduğu hâlde, mahsupta karşılıklı birer alacak söz konusu değildir. Mahsup, bir alacaktan (zararlı olayın zarar görene sağladığı diğer faydalar, giderlerdeki tasarruflar gibi) bazı kalemlerin düşülmesine izin veren bir sayışma işlemidir. Mahsupta mahsup hakkına sahip olan taraf bu hakkını karşı taraf alacağını kendisinden istemedikçe ileri süremez (Uygur, s. 940). 26....

              Mahsup yenilik doğuran bir hakkın kullanılması olmayıp sadece alacağın gerçek miktarını belirlemek üzere yapılan bir işlemdir. Burada ayrı ve müstakil iki alacak bulunmamaktadır. Mahsup savunmasını, alacak miktarının indirilmesinde yararı olan herkes ileri sürebilir ve borcu sona erdiren durum olması nedeniyle hâkim tarafından re’sen nazara alınır (Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2017/15-496 E., 2021/208 K. sayılı kararı). 25. Sonuç itibariyle takas ve mahsup farklı kavramlardır. Takasta karşılıklı aynı cins muaccel alacak ve borç söz konusu olduğu hâlde, mahsupta karşılıklı birer alacak söz konusu değildir. Mahsup, bir alacaktan (zararlı olayın zarar görene sağladığı diğer faydalar, giderlerdeki tasarruflar gibi) bazı kalemlerin düşülmesine izin veren bir sayışma işlemidir. Mahsupta mahsup hakkına sahip olan taraf bu hakkını karşı taraf alacağını kendisinden istemedikçe ileri süremez (Uygur, s. 940). 26....

                Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren hakka def'i denir. En tipik örneği, zamanaşımı def'idir. Def'iler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Def'iler, davada ileri sürülmedikçe hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, def'i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def'i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def'i sebebi ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir....

                  UYAP Entegrasyonu