WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz, takibin iptali ve takas mahsup talebine ilişkindir....

Noterliği'nin 17.10.2014 gün ve 7199 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi'nin 2/7. maddesindeki "Temel ruhsatından iskan müsaadesi alınıncaya kadar inşaatlarla ilgili tüm ücret, harç, resim, masraflar yükleniciler tarafından ödenecektir." şeklindeki düzenleme de gözetilerek talep edilemeyeceği böylelikle davalının takas mahsup savunmasına da itibar edilmeyerek, davalı ve fer'i müdahiller vekillerinin istinaf başvurularının HMK.nın 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; davalı arsa sahibinin takas ve mahsup talebinin hiç incelenmediği, takas ve mahsup talebinin mahkemece incelenmemesi nedeni ile de davalı arsa sahibinin kararı istinaf ettiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce takas ve mahsup talebinin değerlendirilerek reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Bu durumda mahkemece davalı taraf tanıklarının dinlenilmesi tanıklar dinlendikten sonra gerektiğinde yeniden uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan kusur yönünden rapor aldırılması ve davalının takas-mahsup talebi ile kusur ve hasar yönünden usulü kazanılmış hakkı da gözönünde tutularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takas mahsup talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu ... aleyhine alacaklı ... tarafından ilamlı icra takibi başlatılmış, borçlu bu dosyadaki borcunun, kendisinin temlik alacaklısı olduğu takip dosyasındaki alacağından takas mahsubunu talep etmiştir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş , temyiz üzerine karar takas mahsuba engel bir durum olmadığı ve talebin kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takas Mahsup Talebi ... A R A R .... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/220 Esas sayılı takip dosyasının aslının veya onaylı örneğinin birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          bu daireler için takas ve mahsup durumunun olmadığı nedenleriyle, şimdilik 62.000- TL daire bedelinin 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davacıya verilmesi talep ve dava edilmiştir....

          sayılı kararında benimsendiği üzere takas ve mahsup iddiasına konu alacağın ilama bağlı olması halinde ilamın kesinleşmesinin gerekmediği, bu alacağa ilişkin icra takibinin kesinleşmiş olmasının yeterli olduğu anlaşılmakla davacının takas ve mahsup talebinde bulunduğu 03/08/2022 tarihinde alacaklı olduğu dosyadan borçlu T3 vekiline 29/06/2022 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, borçlusu olduğu 2022/34914 Esas sayılı dosyadan ise vekiline icra emrinin 06/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla takiplerin dava tarihi itibariyle kesinleşmiş olduğu görüldüğünden dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Somut olayda; Davalının, sözleşme gereğince davacıya 6.000 USD depozito bedeli vermiş olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamakta olup, davalı cevap dilekçesi ile takas ve mahsup talebinde bulunmuştur.Davada,davalı tarafından ödenen depozito miktarına ilişkin takas-mahsup def'i değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken takas-mahsup talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Aile Mahkemesi'nin 2013/230 Esas ve 2014/628 Karar sayılı ilamı ile takdir hükmedilen maddi ve manevi tazminatların tahsili için 28/05/2015 tarihinde takip başlatıldığı görülmüştür. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki ve 21/05/2019 tarihli dilekçesindeki talepleri takas def'i ya da mahsup itirazı niteliğinde kabul edilebilir. Bununla birlikte takas ve mahsup kavramları birbirinden farklılık arzetmektedir. Takas, bir miktar para ya da konuları itibariyle aynı türden malı birbirine borçlu olan tarafların, borçların muaccel olması ve takas itirazının dermeyan edilmesi kaydıyla, az olan borcun çok olana nazaran sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. Takas, hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir hak olup, sözleşme niteliğinde bulunmadığından, takas iradesinin muhatabına ulaşmasıyla birlikte sonuç doğurmaya başlayacağı kabul edilir. Bu nedenle, takas iradesinin açıklanmamış olması ya da açıklansa bile karşı tarafa varmaması halinde borçların takasından söz edilemez....

            Her ne kadar davalı tarafça mahsup kelimesi kullanılmış ise de takas ve mahsup kavramları birbirinden farklı olup HMK'nun 33. Maddesi gereğince hukuki niteleme hakime ait olduğundan bu talebin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 139. Maddesi gereğince takas talebi olarak kabul edilmesi gerekir. Anılan maddede ''iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcu ile takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.'' düzenlemesi bulunmaktadır. Dolayısıyla davalının icra takip dosyasına verdiği dilekçedeki davacı kooperatiften huzur hakkı alacağı olduğuna ilişkin iddiası bir başka değişle def'isi takas olarak kabul edilmelidir. Bu kapsamda takasın hükümleri başlıklı Türk Borçlar Kanunu'nun 143. Maddesinde ''Takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir....

              UYAP Entegrasyonu