WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takas hakkı, doğduğu tarihten itibaren kullanılabilen ve karşı tarafa ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuksal sonuç meydana getiren ve yenilik doğuran, alacağı ve borcu küçük alacak oranında karşılıklı olarak ortadan kaldıran bir haktır. HGK'nin 12.10.1994 tarihli ve 1994/251- 593 sayılı kararında da benimsendiği üzere dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü gözönünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak; 1- Takasa konu alacağın İİK'nin 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, 2- Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 3- Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. Bir alacağın ilama bağlanmış olması halinde, takas ve mahsuba konu edileceği tartışmasız olup, takas ve mahsup yapılabilmesi için ilamın kesinleşmesi de zorunlu değildir. Borçlu takas talebini icra mahkemesine beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu icra dairesine de yapabilir....

Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren hakka defi denir. En tipik örneği, zamanaşımı def'idir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir....

    Dayanak ilamın bozulması nedeniyle bu aşamada takas talebine konu bir alacak bulunmadığı dikkate alınarak takas mahsup talebinin reddi gerekirken İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olduğundan ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında takas ve mahsup talebinin reddine dair karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2015/5581 Esas sayılı dosyası celp edilmiş, mahkememizde yapılan incelenmesinde: Alacaklısının T4, borçlusunun T1 olduğu, Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/417 Esas sayılı kararının takibe dayanak yapıldığı ve toplam 21.044,55 TL lik alacak olduğu, örnek 4- 5 icra emrinin borçluya 03.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; takas mahsup talebinin kabulüne karar verilmiş, karar temlik eden davalı T4 vekili tarafından istinaf edilmiştir. Ancak, takas mahsup talebine konu Amasya (Kapatılan) 2....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildirildiğinde; Davacı vekili müvekkili aleyhine yapılan kambiyo yollu icra takibinde yetki itirazında bulunup takas mahsup talep etmiştir. Davacı borçlunun adresi Sultanbeyli İstanbul olup İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkili alanında bulunmaktadır. Bu nedenle İİK 50 ve HMK 6 Maddeleri gereğince davacının yetki itirazının reddine, davacı her ne kadar takas mahsup itirazında bulunmuş ise de; Takas nedenine dayanarak itiraz İİK 169/a,1 anlamında bir itfa itirazıdır, bu nedenle takas itirazında ve definde bulunan borçlunun takip alacaklısından olan karşılık alacağını resmi ve ya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmesi gerekir. Davacı bu yolda herhangi bir belge ve delil ibraz etmediğinden davacının takas mahsup itirazının reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

    Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir; aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar, hükmün hedefine ulaşılmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/6-18 Esas-2011/30 Karar sayılı, 19.6.1991 gün 323/391 sayılı; 10.9.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları). Somut olayda, borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, takas ve mahsup talebi yanında itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuş, Mahkemece "...borcun takas mahsup ve ödeme şeklinde itfa edildiği anlaşıldığından İİK'nın 33/1.maddesi gereğince bu borçlu bakımından icranın geri bırakılmasına, icra avukatlık ücreti bakımından icranın geri bırakılması talebin reddine" karar verilmiştir.....

      İcra Müdürlüğünün 2021/6632 Esas ve İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2019/16918 Esas sayılı dosyalarındaki icrai vekalet ücreti, maktu vekalet ücreti ve harçlar ayrı tutulmak suretiyle takas-mahsubuna, takas mahsup işlemlerin icra müdürlüğünce yapılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini aynen tekrarla, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/10/1994 tarihli 1994/12- 251 Esas 1994/593 Karar sayılı ilamda belirtilen ilkelerde nazara alınarak, takas ve mahsup talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takas ve mahsup talebine ilişkindir....

      İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin takas mahsup def'inin yerinde olmaması ve takas mahsup def'ine konu yaptığı Bergama 1....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/10/1994 tarihli 1994/251- 593 sayılı kararında da benimsendiği üzere, icra mahkemesinde takas ve mahsup iddiası kural olarak, takasa konu alacağın İİK'nın 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, bu alacakla ilgili olarak icra takibi yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. Bu istem, takibin her safhasında ileri sürülebilir. Tarafların ilamdan kaynaklı ve herhangi bir nedenle yapılan takipte kesinleşmiş alacakları takas mahsup konusu yapılabilir. İlamdan kaynaklanan alacağın, takas mahsup edilebilmesi için icra takibine konu edilmesi şartı yoktur. Para alacaklarının tahsili ve takas edilebilmeleri için kesinleşmeleri de gerekmez. Somut olayda, takas mahsup istemine dayanak olarak gösterilen konkordato projeleri, kayyım raporu ve diğer belgelerin İİK'nın 68. maddesindeki belgelerden olmadığı, alacakların ilama bağlanmadığı, İstanbul 3....

        Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Takas ve mahsup birbirinden farklı kavramlar olup, mahsupta, birbirinden ayrı ve bağımsız iki alacak mevcut olmayıp, alacak miktarından belli olgular dolayısıyla indirme talebi bulunmaktadır. Takasta ise birbirinden bütünüyle ayrı ve bağımsız, karşılıklı iki alacak (borç) vardır. Takas def'i de diğer def'iler gibi cevap dilekçesinde süresinde ileri sürülmelidir. Mahsup ise inşai hak ya da def'i olmayıp, bir itiraz olduğundan her aşamada ileri sürülebilir....

          UYAP Entegrasyonu