İcra Müdürlüğü'nün 2012/8239 sayılı dosyada takas mahsup edilerek bakiye alacakları için takibe geçtiklerinden takas mahsup nedeniyle takibin iptalini istemiştir. Mahkemece tarafların ilamdan doğan alacakları bilirkişi marifeti ile belirlenmiştir. Yukarıda yasal düzenlemede de yer verildiği üzere, takas muaccel ve aynı cins iki borcun borçlulardan birinin tek taraflı iradesi ile sona erdirilmesi olup takas def'inin ileri sürülmesinde borcun niteliğinin asıl alacak veya faiz olmasının bir farkı bulunmamaktadır. Bu durumda 19.02.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar nazara alınıp takas isteyen Tarım Kredi Kooperatif ... Bölge Müdürlüğü'nün ilamdan kaynaklanan asıl alacak ve fer'ileri ile takip alacaklısı ...'ın aynı ilamdan kaynaklanan alacak ve fer'ileri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken takibin 8.366,39 TL üzerinden devamı yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki....tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takas mahsup talep eden vekilinin, .......Karar sayılı ilamına dayalı olarak kendileri tarafından başlatılan ........sayılı takip dosyasındaki alacakları ile karşı tarafın başlattığı ...........sayılı dosya alacaklarının ilamda belirtilen şekilde hesaplanarak takas mahsubu talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, takas ve mahsup talebinin kabulü ile...... alacaklı olduğu....... sayılı takip dosyasındaki alacak toplamı (24.431.63 USD) ile, davalının alacaklı olduğu........
Bundan ayrı; HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da benimsendiği üzere dar yetkili İcra Mahkemesi'nin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak; 1- Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması ve bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 2- Alacağın ilama bağlanmış olması hallerinde nazara alınabilir. Borçlu takas talebini İcra Mahkemesi'ne beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu İcra Dairesine de yapabilir. Bu istem, takibin her safhasında bildirilebileceğinden herhangi bir süreye de tabi bulunmamaktadır. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Başka bir anlatımla tarafların ilamdan kaynaklı ve herhangi bir nedenle yapılan takipte kesinleşmiş alacakları takas-mahsup konusu yapılabilir. İlamdan kaynaklanan alacağın takas mahsup edilebilmesi için icra takibine konu edilebilmesi şartı da yoktur....
İşçinin işverenden bir alacağının bulunduğu durumda kısmi ödeme sebebiyle mahsup işlemi 6098 sayılı Kanun'un 100. maddesi çerçevesinde yapılacaktır. Aynı Kanun'un 139. maddesinde, iki kişinin, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilecekleri, takasın alacaklardan birinin çekişmeli olsa bile ileri sürülebileceği, belirtilmiştir. Takas borcu sona erdiren sebeplerden biridir. Henüz doğmamış veya takas anında sona ermiş alacaklar takas edilemez. Takas edilecek alacaklar aynı nitelikte, aynı türden olmalıdır. Borçlar doğdukları anda aynı türden olabileceği gibi, sonradan da aynı türden olabilirler. Ancak takas hakkının kullanıldığı anda, mutlaka aynı türden olmaları zorunludur. Takası için gerekli olan bir diğer şart da alacağın muaccel olmasıdır. Alacaklı tarafından zaman itibarıyla ifası istenebilir bir borç olması gerekir....
Bununla birlikte davalının takas etmek istediği karşılık alacağın miktarı asıl davada istenen alacaktan daha fazla ise ve davalı bu fazla alacağını hüküm altına aldırmak istiyorsa karşı dava açılması gerekir. Somut olayda, davalının takas mahsup definde bulunduğu ancak mahkemece dikkate alınmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece davacının kira sözleşmesinden kaynaklı muaccel hale gelen alacaklarının, davalı alacağından takas ve mahsup edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahsup yoluna gidilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
ün, .İcra Müdürlüğü'nün 2011/15973 Esas sayılı takip dosyası alacaklısından müsnet takipten dolayı takip açılış miktarı 87.954,84 TL kesinleşmiş alacağının bulunduğu gerekçesiyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca takas-mahsup yoluyla itfa nedenine dayalı icranın geri bırakılması talebinin kabulüne karar verilmiştir. Avukatlık Kanunu’nun 164/5.maddesinde, dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez hükmü yer almaktadır. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2011/15973 Esas sayılı dosyasında takip dayanağı ilamda hükmedilen 1.915,20 TL vekalet ücreti ve bu alacağın faizinin de takip konusu edildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2020/7970 Esas sayılı takip dosyasında davalı vekili tarafından takas ve mahsup talebinde bulunan davacı aleyhine İstanbul Anadolu 3. İcra ATM'nin 2016/782 Esas sayılı dosyasında hükmedilen ilam vekalet ücreti alacağı ile ilgili ilamlı takip başlattığı görülmüştür. Takas mahsup talebine konu alacak ilam vekalet ücreti alacağı olup, Avukatlık Kanunu'nun 164/5 maddesindeki düzenleme gereğince takas ve mahsuba konu edilemeyeceğinden, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Borçlu vekili icra dairesine müracaat ederek, aynı ilamda vekil edeni lehine hükmedilen alacağın da bulunduğunu bildirerek, takas mahsup talep etmiştir. İcra Müdürlüğü'nce 31.1.2011 tarihli kararla; alacağın temliki nedeniyle takip alacaklısının değiştiği, temlik tarihinden sonra borçlu tarafa çıkarılan muhtelif tarihli muhtıralar üzerine ödeme yapılması için işlemlere başlandığı ve temlikin iptali için dava açıldığı cevabı verildiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Borçlu taraf, icra müdürlüğünün takas mahsup talebinin reddine ilişkin kararının iptali ile aynı ilama dayalı alacaklarının takas ve mahsup edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 188. maddesinde ''Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/11847 Esas Sayılı dosyada takip tarihi itibariyle alacak miktarı olan 8.141.715,14 TL'nin avukatlık ücreti hariç olmak üzere takas ve mahsubuna karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 1-Borçlu vekilinin takas mahsup itirazı yönünden; takasa konu edilen İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/11847 Esas sayılı dosyasında Yargıtay 11....
Davalı taraf bozma ilamı sonrasında 08.03.2010 tarihli dilekçesi ile 05.06.2006 tarihli ek bilirkişi raporuna dayanarak takas mahsup talebinde bulunmuştur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 204. maddesinde, takas-mahsup talebinin davayı mütekabile (karşı dava) addolunacağı belirtilmiştir. Ancak, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi uyarınca, takas, borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle vaki olacağından, takasın sağlanması için mutlaka ayrı bir dava veya karşı dava açılması gerekmez. Borçlu, kendisine karşı açılmış olan bir dava içerisinde takas-mahsup talebinde bulunabilir ve böylesi bir talep, usul hukuku anlamında bir defi niteliği taşır. Bilindiği üzere, ilk itirazlardan (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Madde187.) farklı olarak, defilerin esasa cevap süresi içinde bildirilmeleri zorunlu değildir. Dolayısıyla, takas-mahsup defi, esasa cevap süresi geçtikten sonra dahi bildirilebilir....