"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.9.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, tapu tahsis belgesinin iptali davasının kabulüne dair verilen 9.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, taşınmazın 1.derece sit alanında kaldığını, davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ve karşı davacı Hazine dava konusu belgelerin iptalini ve davacılar hakkında açtıkları men'i müdahale ve kal davasının eldeki dava ile birleştirilmesini istemiştir....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece davanın kabulü ile tapu iptali ve tescil hükmü kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, davacı adına verilen tapu tahsis belgesindeki miktarın 84 m² olduğu, dava konusu parselde imar uygulaması sonucu %34 oranında DOP kesintisi yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece öncelikli olarak dava konusu taşınmaza ait güncel tapu kaydı getirtilmek suretiyle, tapu tahsis belgesinde yazılı 84 m²'den %34 oranında DOP kesintisi yapılarak, dava konusu taşınmazda hisselendirme suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, taşınmazda davalı adına kayıtlı payın tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.10.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı, 2981 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca adına tapu tahsis belgesi verilmesi ve dava konusu taşınmazdaki yapı kullanma izni için davalıya başvurmuştur. Davalı, dava konusu taşınmazın turistik tesis alanında kaldığı gerekçesiyle davacının talebini reddetmiştir....
Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil talep etmiş, sonraki beyanlarında taşınmazı satın aldığı önceki zilyedin tapu tahsis belgesine dayanmıştır. Ancak dosya kapsamında davacı tarafından sunulmuş kendi adına düzenlenmiş tapu tahsis belgesi bulunmadığı gibi tapu tahsis belgesi sahibi önceki zilyetten satın aldığı iddiasını da ispatlayamamıştır. Bu haliyle davacının geçerli bir belgeye dayanan zilyetliği bulunmadığından buna dayalı tazminat isteminin hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Davacı isteminin TMK m 713’te düzenlenen olağanüstü zamanaşımına dayalı tescil istemine yönelik olduğunun kabulü halinde ise m713/2’de yazılı koşulların oluşmadığı gözetilmeden tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.11.2009 gün ve 42/501 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, miras yoluyla intikal, eklemeli zilyetlik ve tapu tahsis belgesine istinaden 504 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, ecrimisil ödendiğini ve zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.12.1997 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 2.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı Valilik, davanın belediyeye yöneltilmesi gerektiğini bildirmiştir....
Yukarıda belirtildiği üzere, davada tahsis nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescildir. Başka bir deyişle dava, tapuda kayıtlı bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil taleplerine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 1027.maddesi hükmüne göre, istisnalar dışında tapu sicilindeki her türlü düzeltme mahkeme kararıyla mümkündür. Buradaki mahkeme sözcüğü ile adli yargı yeri kastedilmektedir. Kısaca davanın görüleceği yer, her iki istek bakımından da genel mahkemeler olduğundan, çekişmenin esasının incelenerek bir hüküm kurulması yerine, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İdare Mahkemesinin 2003/1194 Esas sayılı ile dava açtığı, davasının süre aşımı yönünden red edildiği, davacının tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil ve terditli olarak tazminat talebinde bulunduğu, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda mahalinde keşif yapılmış, bilirkişi raporu aldırılmış, tapu tahsis belgesinin iptal edilmesi karşısında davacının geçerli bir tapu tahsis belgesi olmadığından her iki talebi yönünden davanın reddine yönelik karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/2127 esas ve 2020/8027 karar sayılı ilamında: ''Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.07.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden yargı yolu nedeniyle davanın reddine dair verilen 18.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1973 ada 224 parsel sayılı taşınmazda müvekkiline ait tapu tahsis belgesi bulunduğunu, bedelinin ödendiğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini istemiştir....
Mahkemece, uyuşmazlık mahkemesinin 06.04.2015 gün ve 2015/247 Esas ve 2015/261 sayılı Kararına göre 2981 sayılı Kanun gereğince düzenlenen tapu tahsis belgesine dayalı olarak açılan davalara bakma görevinin idari yargı yerinde olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....