K A R A R Dava, davacının tahsis talebini reddeden Kurum işleminin iptali ile davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, dava açıldıktan sonra Kurumun işlemi düzelttiği gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurumun davacının 01.05.1990 tarihinden itibaren devam eden vergi kaydı nedeniyle 11.11.2009 tarihli tahsis talebini 11.12.2009 tarihli yazı ile 3201 sayılı Yasa'nın 6.maddesi gereğince reddettiği, davacının bunun üzerine dava açtığı,son oturumda ise Kurumun işlemi düzelttiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek Kurumun dava açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle yargılama gideri ve avukatlık ücretine karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere ve hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre,davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı,26.10.1989-26.12.1989 dönemleri çalışmalarının 506 sayılı Yasa'nın Ek 5.maddesi kapsamında olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali ile 13.01.2010 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşından yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesptini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların bir kısmının 18.06.2005 tarihli kura çekiminin iptali için açtıkları davanın...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/471 esas 2008/671 karar sayılı kararı ile davacıların da dahil olduğu 37 ortağa Sarıyer'de konut tahsis edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın kesin bir sonuca bağlanmamış olmasına rağmen bu grubun dışlanarak kura çekilmesinin eşitlik ilkesine aykırı görüldüğü, ayrıca ...arsasında da hak sahibi bulundukları belirlenen 37 üyeye kuraya katılmama imkanı verilmemesi nedeni ile 18.06.2005 tarihli kura çekim ve tahsis işleminin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kooperatifin 21.06.2008 tarihli genel kurulun toplantı gündeminin 8. maddesinde '' .......
Dava dosyasının incelenmesinden; bakılmakta olan davanın, yukarıda içeriği verilmiş olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemine ilişkin olduğu, Dairemizin 2023/11512 esasına kayıtlı olan "Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilanına ilişkin 04/11/2021 tarih ve 4758 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılan davada verilecek olan hükmün, kanunda yazılı ifadesi ile "aynı maddi ve hukuki sebepten doğduğu" gibi "bakılmakta olan davayı etkileyecek nitelikte" bir dava olması, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işleminin, Özel Çevre Koruma Bölgesi kararının uygulanması niteliğinde olması ve her ikisinin birlikte incelenmesinin çelişkili karar verilmemesi ve usul ekonomisi bakımından zorunlu olması karşısında, her iki dava arasında yukarıda yer verilen yasa hükümleri uyarınca bağlantı bulunduğu görüşüyle aksi yönündeki Daire kararına katılmıyorum....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2019/7 2019/188 DAVA KONUSU : Kurum işleminin iptali KARAR : Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu dairenin davacıya tahsis edildiği, davacıya ait olduğu hususunun davalılardan ... ve ... tarafından açıkça kabul edildiği, davalı ... adına yapılan tahsis işleminin haksız ve yolsuz olduğu ve tapunun dayanağı olan işlemin geçersiz olduğu, taşınmaz üzerine konulan haciz ve şerhlerin kaldırılması için bu talebin ancak taşınmaz maliki tarafından ileri sürülebileceği gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne taşınmaz üzerindeki haciz ve şerhlerin kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar .... A.Ş ile ... vekilleri temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle tapu kaydında mevcut şerhlerin kaldırılması talebinin mevcut dosyada incelenebileceği halde mahkemece bu yöndeki istemin reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmemiş olmasına göre, davalılar ........
İş Mahkemesinin 2012/416 esas kaydı kararı üzerine gerekli düzeltmenin yapıldığı ancak 5.12.2013 tarihinde Bağ-Kur borcunun ödenmiş olması sebebiyle tahsis talep tarihinde borçsuz olması gerektiğinden bahisle tahsis talebinin reddine karar verdiğini, davalı Kurum işleminin kesinleşen yargı kararı, hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, müvekkilinin gerekli tahsis işleminin tamamlanması gerektiğini, müvekkilinin hali hazırda yaşlılık aylığım askerlik borçlanmasını ödemek suretiyle aldığım, Malatya 1. îş Mahkemesi’nin 2012/416 esas sayılı karan üzerine müvekkilinin hizmet başlangıç tarihinin 1989 Şubat ayı yerine 01.07.1983 tarihi olarak gözönüne alınması gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile davalı Kurumun tahsis talebinin reddine dair işleminin iptaline, müvekkiline gerekli tahsisatın yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinin B /f fıkrası gereğince emeklilik şartlarını taşımadığından emeklilik işleminin iptaline ilişkin kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, -Davacının 29/11/2016 tarihindeki tahsis talebine istinaden müvekkili kurumca tekrardan askerlik borçlanması yaptırılarak davacının emekli olmasının sağlandığı ve yeniden aylık bağlandığını, -Dolayısıyla müvekkili kurum, davacının hizmetlerinin iptal edildiği tarihteki duruma göre emelilik işlemini iptal etmiş olduğundan kurumun emeklilik işleminin iptali kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığını, -Sonuç olarak müvekkili kurumca davacı aleyhine gerçekleştirilen aylık kesme, emeklilik iptal etme ve bunun neticesinde yersiz olarak ödenen aylıklar ile yersiz sağlanan sağlık yardımlarının tahsiline yönelik başlatılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olup; yerel mahkemece kurum işleminin iptali, davacıya ödenmeyen Kasım 2016 maaşının ödenmesi gerektiği ve davacının müvekkili kuruma borçlu olmadığının tespitine dair kararının hukuka aykırı...
, bu nedenle tahsis ile müvekkillerin mülkiyetine geçen arsa ve üzerindeki konutların satışı yoluyla ipoteğin nakde çevrilmesinin ortaklar açısından giderilmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağını, birliğin tahsis dışı bıraktığı iki adet arsası üzerinde de ipotek tesis edildiğini ve borcun anılan ipoteklerle karşılanmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, davalı birlik adına mevcut tapunun iptaline, Tedaş açısından da taşınmazın ve üzerindeki binaların davacı kooperatife ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
b bendi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasının kanunen mümkün olmadığını, bu sebeple davacının 16/05/2019 tarihli tahsis talebinin geçersiz olduğunu, kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir....