WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı tarafın tahkim ilk itirazı nedeniyle taraflar arasında düzenlenen 26/02/2013 tarihli sözleşme incelenmiş, sözleşmenin 4. maddesinde; "taraflar iş bu protokolde öngörülen tarihlere kadar alternatif bir çözüme ulaşılamaması ya da bir telafi belirlenememesi halinde mutabakat zaptı ya da bu protokolle ilgili tüm ihtilaflar için tahkime başvurabilirler ve söz konusu tahkim umumi mahkemelere başvurmaksızın nihai olarak ... Tahkim Kurumu tahkim kurallarına göre çözülür. " şeklinde düzenleme bulunduğu, davalının süresinde yaptığı tahkim itirazının yerinde olduğu gerekçesi ile süresinde yapılan tahkim ilk itirazının HMK 116/b maddesine göre kabulüne, tahkim şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

    tahkim kararı ittihazının yasal olarak mümkün olmadığını, müvekkili bakımından Garanti Sözleşmesinin ve tahkim şartının bağlayıcı olmadığı ve verilen tahkim kararının tenfiz koşullarını taşımadığından tahkim kararı tenfizinin reddini, ilk karar iptal edilmeden ikicin tahkim kararı alınması mümkün olmadığından verilen tenfiz talebinin reddini ve tahkim kararına dayanak teşkil eden tahkim sözleşmesinin ne geçersiz olduğundan bahisle reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece,taraflar arasındaki ihtilafın esasına girilebilmesi için,davalı vekilinin ıslah yoluyla ileri sürdüğü tahkim itirazının sonuçlandırılması gerektiğini,tahkim itirazının ilk itirazlardan olmadığını,cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle sonradan tahkim itirazında bulunulabileceğini,22.08.2003 tarihli sözleşmenin anlaşmazlıklar başlıklı 7.maddesinde,”sözleşmeden ... anlaşmazlıklar taraflar arasında müzakere yoluyla dostça çözüme kavuşturulur.Çözüme ulaşılmaması halinde,anlaşmazlıklar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin uzlaştırma ve tahkim kuralları (bundan böyle kurallar olarak anılacaktır)uyarınca atanan üç hakem tarafından tarafın dan tahkim yoluyla çözüme kavuşturulacaktır” hükmünün yer aldığını,tarafları bağlayan bu düzenlemede,sözleşme ile alakalı anlaşmazlıkların çözümünde,kayıtsız ve şartsız tahkim şartı öngörüldüğünden,davalının tahkim itirazının kabulü ile davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir....

        Bu hüküm uyarınca tahkim sözleşmesi yazılı olarak yapılmalıdır. Bu konuda taraflara iki olanak tanınmış olup, taraflar yapmış oldukları sözleşmeye tahkim şartı koyabilecekleri gibi ayrı bir tahkim sözleşmesi de yapabilirler. Bir tahkim sözleşmesinden söz edebilmek için öncelikle tarafların bu konuda birbirine uygun irade beyanında bulunmaları gerekir. New York Sözleşmenin II/2. maddesinde yazılı tahkim sözleşmesi dışında karşılıklı olarak alıp verilen mektup veya telgraf içeriğinde bulunan ya da taraflarca imzalanan sözleşmede bulunan tahkim şartı da yazılı anlaşma olarak kabul edilmiştir. Somut olayda davacı tahkim iradesini bildirmiştir. Ancak davalı taraf ise aynı iradeyi gösterdiğine ilişkin New York Sözleşmesinin II/2. maddesi kapsamında tahkim şartını kabul ettiğine dair herhangi bir irade açıklamasında bulunmamıştır. Bu durumda tarafların tahkim sözleşmesi konusunda birbirine uygun irade beyanında bulundukları kabul edilemez....

          Tahkim şartı veya anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradesini açıkladıkları tahkim şartı ya da sözleşmede tartışma ve karışıklığa neden olmayacak biçimde açık ve kesin olarak belirtmiş olmaları zorunludur. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında geçerli bir tahkim şartı varlığı veya tahkim anlaşmasının geçerli sayılabilmesi için uyuşmazlığın kesin olarak hakemde çözüleceğinin kararlaştırmış olması gerektiği kesin iradeyi ortadan kaldıran ya da zayıflatan kayıtların tahkim sözleşmesi veya şartını geçersiz-hükümsüz kılacağı kabul edilmektedir. Taraflar sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların tümünün tahkim yoluyla çözülebileceğini kararlaştırabilecekleri gibi sadece bir bölümünün tahkim yoluyla çözülebileceğini de kararlaştırabilirler. Geçerli bir tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir....

            Ulusal hukuk düzenlemeleri içinde bulunan ve uygulama alanı ülkesel olan tahkim türü milli tahkim (iç tahkim / ulusal tahkim) olarak adlandırılırken, uluslararası ilişkiler ya da uluslararası hukuk düzenlemeleri ile ilgili olan ve yabancılık unsurunun bulunduğu tahkim türü milletlerarası tahkim (yabancı tahkim / uluslararası tahkim) olarak adlandırılır. Bu ayrım tanıma ve tenfiz açısından önem arz etmektedir; yerli hakem kararlarının aksine, yabancı hakem kararlarının ülkemizde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için tanıma ve tenfiz incelemesinden geçmesi gerekecektir. Milletlerarası tahkimde, yabancılık unsurunun belirlenmesinde iki ölçüt kullanılmaktadır. Bunlardan ilki toprak ya da ülkesellik esasıdır; bu görüşe göre, tahkim yargılaması yabancı bir ülkede cereyan ediyorsa burada yabancılık unsuru vardır ve bu yabancı tahkimdir. İkinci görüşe göre ise, tahkim prosedürü sırasında uygulanan usul hukukuna göre yabancılık unsuru belirlenmelidir....

              Ayrıca 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kararı 7/h mdsi gereği, tahkim anlaşmasının mevcut veya geçerli olup olmadığına ilişkin itirazları hakem yetkisi dahilinde olduğu kanaati ile tahkim itirazının kabulü ile HMK 117 ve HMK 138 mdsi gereği "mahkeme öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir" hükmü dikkate alınarak ilk itiraz olan tahkim itirazı ile ilgili dosya üzerinden karar verilebileceği kanaati ile karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Mahkemece; tahkim kararının iptaline yönelik olarak açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; hakem kararın iptali istemine ilişkindir. Tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusuna ilişkin düzenlemeler HMK’nın 410 ve 439. maddelerinde yer almaktadır. Yasal değişiklik öncesinde, HMK’nın 410. maddesinde tahkimde görevli ve yetkili mahkeme “Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, tahkim yeri bölge adliye mahkemesidir. Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli ve yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri bölge adliye mahkemesidir.” şeklinde düzenlenmiştir. HMK’nın 439/1. maddesinde ise “Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, alacak istemine ilişkin olduğu belirlendi.Tarafların sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamının veya bir kısmının çözümünü hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmalar tahkim sözleşmesi olarak adlandırılmakta olup yalnızca iki tarafın iradeleriyle tasarrufta bulunabilecekleri konularda tahkim sözleşmesi yapılabilir. İster bağımsız bir tahkim sözleşmesi şeklinde isterse bir tahkim şartı şeklinde yapılsın tahkim sözleşmesinin geçerliliği için aranan temel unsurlar geçerli bir tahkim iradesinin varlığı ve yazılı şekil şartıdır. Eldeki davada, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklı her türlü uyuşmazlıkta tahkim yoluna başvurulacağı ve tahkim kararının taraflar yönünden bağlayıcı olacağı düzenlenmiştir....

                    Taraflar arasında düzenlenen ve davalıların imzasını taşıyan 4.12.2007 ve 17.6.2008 tarihli sözleşmelerin tahkim koşulunu içeren hükümlerinde, çıkması muhtemel uyuşmazlıkların Bulgaristan Ticaret ve Sanayi Odasına bağlı Tahkim Mahkemesinin kendi kuralları çerçevesinde çözümleneceği öngörülmüştür. Bu durumda, tahkim yargılaması sırasında uygulanacak maddi hukuk kuralları konusunda tarafların anlaştığı açık olduğu gibi özellikle konuya ilişkin evrensel bir kural niteliğindeki “lex fori” ilkesi gözetildiğinde de, tahkim yargılaması sırasında taraflara yapılacak bildirimlerin tahkim heyetinin tabi olduğu usul hukukuna dahil tebligat esasları çerçevesinde yapılması gerektiği izahtan varestedir....

                      UYAP Entegrasyonu