WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2018 NUMARASI : 2019/182 ESAS, 2021/138 KARAR DAVA KONUSU : Taşkın Yapı Nedeniyle Temliken Tescil (TMK. 725. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

Türk Medeni Kanunu'nun 724 üncü maddesine dayalı haksız yapılanma sebebiyle temliken tescil isteklerinin müstakil bir davaya konu olması gerektiği halde, Türk Medeni Kanunu'nun 725 inci maddesinden kaynaklanan taşkın yapı müstakilen temliken tescil davasına konu edilebileceği gibi taşkın inşaatı yapan kişiye karşı açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla da talepte bulunulması olanaklıdır. Eldeki dosyada, davalılar vekili savunma yoluyla temliken tescile ilişkin talebini bildirmiş olmasına karşın, mahkemece bu istek üzerinde durulmamış, koşulların oluşup oluşmadığının belirlenmesi için araştırma ve inceleme yapılmamış ve taleple ilgili olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olması yerinde değildir. 3. Dosyanın incelenmesinde, asıl ve birleştirilen dosyalarda belirlenen ecrimisil bedellerine ilişkin hangi dönem için ne miktarda ecrimisile hükmedildiğinin açıkça belirtilmemiş olduğu anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL VE TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu dava konusu 59 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından yapılan binanın 10.57 m²'lik kısmının taşkın olduğunu ileri sürerek, müdahalenin önlenmesine, yıkım ve 2.940.-TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, aleyhine açılan karşı davanın ise reddini savunmuştur. Davalı, asıl davanın reddini savunmuş, karşı davasında binasını önceki binanın temelleri üzerine yaptığını, iyiniyetli olduğunu ileri sürerek temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, taşkınlığın keşfen saptandığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile müdahalenin önlenmesine ve yıkıma, temliken tescil talebinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının müdahalenin meni, kal ve taşınmazının yola müdahalesinin bulunmadığı tespiti talebinin reddine, davalının temliken tescil talebinin kabulüne dair verilen; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, müdahalenin önlenmesi ve kal, karşı dava ise temliken tescil talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

        Ancak, davalılar savunma yoluyla taşkın bölümün arsa bedeli karşılığı temliken tescilini istemişlerdir. Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesinde yer alan taşkın yapılarla ilgili düzenlemede koşullarının varlığı ve gerçekleşmesi halinde temliken tescil isteğinin karşılanacağı kabul edilmiştir. Ne var ki, mahkemece savunma yoluyla getirilen bu istek üzerinde durulmamış, olumlu veya olumsuz bir karar oluşturulmamıştır. Hâl böyle olunca, davalıların temliken tescil isteklerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bozma ilamında; “...Öte yandan taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar. Somut olaya gelince: mahkemece, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmadığı gibi taşkın bölümün temliken tescili yönünden ifrazının yasal olarak mümkün olup olmadığı belirlenmemiştir. İfraz kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilmesi zorunlu olduğu halde, mahkemece davalı adına tesciline karar verilen kısımların ifraz edilip edilemeyeceği hususunda araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır....

            Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." Belirtilen kanun hükmünde bir yapıdan bahsedilmektedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 20. ve müteakip maddelerinde de yapı ve yapı ile ilgili esaslar düzenlenmiştir. Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istediği dava konusu taş duvarın kalıcı nitelikte bir yapı olmadığı anlaşıldığından temliken tescile konu edilemez....

              (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Arsasına taşılan ve bu nedenle taşkın yapıdan zarar gören komşu, zamanında ve geçerli olarak itiraz etmişse, artık “iyi niyet” ve “halin icabı” koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Bu durumda, taşkın yapı sahibi TMK'nun 725/2. maddesindeki talep hakkından yani temliken tescil talebinden (tapu iptal ve tescil) yoksundur. Bu halde arsasına taşılan komşu, taşkın yapının kaldırılmasını her zaman sağlayabilir. Ancak itirazın yapılmaması, taşkın yapıya rıza göstermek anlamına gelmez. Nitekim susma bir hukuki işlem de değildir. Sınır taşkınlığının bilinmemesi nedeniyle itirazda bulunmamak, hiçbir zaman komşu arsa sahibi aleyhine sonuç doğurmaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 4335 parsel sayılı taşınmazına komşu 3120 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının taşkın ev inşa etmek suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, 1963 yılında satın aldığı taşınmazı ihtilafsız kullandığını, iyiniyetli olduğunu belirtip uygun bedel karşılığında temliken tescil isteğinde bulunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Asıl dava, taşkın inşaatın yıkımı, birleşen dava ise temliken tescil isteğine ilişkin olup, hüküm temliken tescil davacısı tarafından temyiz edilmiştir. O halde, temyiz edenin sıfatına göre 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu