Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir....
Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında ilk dereceli mahkemece yapılan yargılama sırasında toplanan tüm deliller kapsamından; davalıya ait asmalık, duvar ve fırının, davacıya ait 117 ada 15 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü bulunduğu, davalı tarafça da, dava konusu yapının iyiniyetle yapıldığı ileri sürülerek savunma yoluyla temliken tescil kararı verilmesi talep edilmiş ve ilk dereceli mahkemece davalının iyi niyetli olduğu kabul edilerek temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş ise de, davalı tarafından yapıldığı ileri sürülen yapıların Türk Medeni Kanununun 724.maddesi anlamında temliken tescile olanak sağlayan yapı olup olmadığı yönü üzerinde durulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.03.2009 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve ıslahen kal birleştirilen davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleştirilen temliken tescil davasının kabulüne dair verilen 31.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmasının önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalı vekili ise Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil talebinde bulunmuştur....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2-Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Ayrıca TMK 725. maddesine dayalı taşkın inşaat nedeniyle temliken tescile ilişkin karşı davada 3088 ada 2 parsel sayılı kat irtifakı kurulu taşınmazın davacı şirket dışında dava dışı bağımsız bölüm maliklerinin bulunduğu halde davada davacı olarak yer almadıkları anlaşılmıştır. Tüm maliklerin birlikte davacı olarak davada yer almaları ve 3088 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tüm maliklerine karşı davanın yöneltilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (13.6.1984 tarih ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı; yine 26.10.2005 tarih 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı, 2010/4-4 Esas, 2010/56 Karar sayılı ilamlarında) açıklandığı üzere el atmanın yanı sıra yıkım isteminin ve temliken tescil isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin karşılıklı olarak davada yer almaları gereklidir....
DAVA TÜRÜ : TEMLİKEN TESCİL, ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden paydaşı oldukları 1732 ada 1(ifrazla 1732 ada 3) parsel sayılı taşınmaza davalıların komşu parselden taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlar, yargılama sırasında taşkın olan bölümün davalılar adına bedeli karşılığında tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Bir kısım davalılar, dava konusu taşınmazda bağımsız bölüm satın alan kişiler olduklarını, taşkınlığı bilmediklerini belirtip davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar ise bir savunma getirmemişlerdir....
; 17.05.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de tapu iptali ve tescil isteminin reddi halinde ... parsel sayılı taşınmaz içinde kalan bina bölümü için 20.292,54TL, 71 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan bina bölümü için de 7.895,45TL, bedelin Gelibolu Satış Müdürlüğü’nün 2005/14 sayılı dosyasındaki bedelden ödenmesini istemiştir....
TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaata konu yapı iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, durum ve koşullar haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Diğer taraftan, TMK'nın 725.maddesine dayalı temliken tescil talebi ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalının temliken tescil savunması bakımından TMK'nın 725. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1313 parsel sayılı taşınmazına davalının taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, asli müdahilin davası ile karşı davanın reddini savunmuştur. Davalı, davacının komşusu olduğunu, otuz sene önce kendi taşınmazı zannıyla taşkın yapılaştığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davası ile de; temliken tescile karar verilmesini istemiştir. Asli müdahil ..., komşu 1314 nolu parselin kendisine ait olduğunu, içindeki evi dedesinin yaptığını ve bu hali ile satın aldığını, iyiniyetli olduğunu, davalının kendi adına taşınmazı tasarruf ettiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi hükmü gereğince binanın işgal ettiği bölümün tapusunun iptali ile ifraz suretiyle 1314 nolu parsele ilavesine karar verilmesini istemiştir....