Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3234 sayılı Yasaya göre ormanların geliştirilmesi ve korunması görev ve sorumluluğu Orman Genel Müdürlüğünce ait olup, orman savıyla açılacak davalarda aktif dava ehliyeti Orman Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Ormanların mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkı ise Orman Genel Müdürlüğüne aittir. Bu nedenle, ormanlara orman savı ile dava açma hakkı mülkiyet sahibi Hazine ile Orman Genel Müdürlüğüne aittir.Bunun dışındaki kurum ve kuruluşlar ile özel ve tüzel kişilerin dava hakkı bulunmamaktadır....
Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725 inci maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725 inci maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....
Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 28.750 m2 yüzölçümlü taşınmazın 3.230,66 m2'lik kısmında davacı idare lehine (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna ve irtifaklı alanda ağaç dikilmesi bina vs. ... tesis yapılması yasaklandığına göre bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının irtifakın geçtiği alanın %50'sinden fazla ancak mülkiyet değerini de geçmemesi gerektiği düşünülmeden taşınmazda irtifaklı alanın mülkiyet değerinden daha fazla değer düşüklüğünü içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, 2) Davada tespit edilecek bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan daimi irtifak hakkının (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tescil edilmesi istenilmiş bulunduğuna göre, kamulaştırma yoluyla dava konusu taşınmazda kurulan daimi irtifak hakkının istem gibi davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi...
Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 3.750 m2 yüzölçümlü taşınmazın 825,99 m2'lik kısmında davacı idare lehine (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna ve irtifaklı alanda ağaç dikilmesi bina vs. ... tesis yapılması yasaklandığına göre bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının irtifakın geçtiği alanın %50'sinden fazla ancak mülkiyet değerini de geçmemesi gerektiği düşünülmeden taşınmazda irtifaklı alanın mülkiyet değerinden daha fazla değer düşüklüğünü içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, 2-Davada tespit edilecek bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan daimi irtifak hakkının (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tescil edilmesi istenilmiş bulunduğuna göre, kamulaştırma yoluyla dava konusu taşınmazda kurulan daimi irtifak hakkının istem gibi davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi ile...
Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 2625 m2 yüzölçümlü taşınmazın 578,57 m2'lik kısmında davacı idare lehine (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna ve irtifaklı alanda ağaç dikilmesi bina vs. ... tesis yapılması yasaklandığına göre bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının irtifakın geçtiği alanın %50'sinden fazla ancak mülkiyet değerini de geçmemesi gerektiği düşünülmeden taşınmazda irtifaklı alanın mülkiyet değerinden daha fazla değer düşüklüğünü içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, 2-Davada tespit edilecek bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan daimi irtifak hakkının (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tescil edilmesi istenilmiş bulunduğuna göre, kamulaştırma yoluyla dava konusu taşınmazda kurulan daimi irtifak hakkının istem gibi davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi ile...
Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 18.836,49 yüzölçümlü taşınmazın 1.180,51 m2'lik kısmında davacı idare lehine (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna ve irtifaklı alanda ağaç dikilmesi bina vs. ... tesis yapılması yasaklandığına göre bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının irtifakın geçtiği alanın %50'sinden fazla ancak mülkiyet değerini de geçmemesi gerektiği düşünülmeden taşınmazda irtifaklı alanın mülkiyet değerinden daha fazla değer düşüklüğünü içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, 2-Davada tespit edilecek bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan daimi irtifak hakkının (ağaç dikmemek, bina vs. ... tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tescil edilmesi istenilmiş bulunduğuna göre, kamulaştırma yoluyla dava konusu taşınmazda kurulan daimi irtifak hakkının istem gibi davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi ile...
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir....
Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 5580 m2 yüzölçümlü taşınmazın 304,83 m2lik kısmında davacı idare lehine (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna ve irtifaklı alanda ağaç dikilmesi bina vs. sabit tesis yapılması yasaklandığına göre bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının irtifakın geçtiği alanın %50'sinden fazla ancak mülkiyet değerini de geçmemesi gerektiği düşünülmeden taşınmazda irtifaklı alanın mülkiyet değerinden daha fazla değer düşüklüğünü içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, 2)Davada tespit edilecek bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan daimi irtifak hakkının (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tescil edilmesi istenilmiş bulunduğuna göre, kamulaştırma yoluyla dava konusu taşınmazda kurulan daimi irtifak hakkının istem gibi davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, temliken tescil istemine dayalı tapu iptali tescil, irtifak olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....
Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....