WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.06.2014 gününde verilen dilekçe ile taşkın yapı nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" Dava, taşkın inşaat nedeniyle bedeli karşılığında tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve ilgili Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yüksek (14). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 09.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, olmazsa İrtifak Hakkı Tesisi istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

        Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....

          (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu taşkın yapı ve duvarın temelli yapı niteliğinde olmadığı gibi çap kaydı oluşan taşınmazlar üzerine taşkın inşaat yapılması halinde iyiniyetin varlığı kabul edilemeyeceğinden TMK'nın 725. maddesindeki temliken tescil koşulları gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....

              Diğer taraftan kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olduğundan, istinaf ve temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinin gerekeceği, bunun için de dava değerinin belirlenmesinin gerekeceği açıktır. (Yargıtay 1. HD., 2020/2773 E., 2021/3478 K., Yargıtay 1. HD., 2020/2603 E., 2021/3297 K.) Asıl dava TMK'nun 725. maddesi uyarınca temliken tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup dava değeri taşırılan kısmın dava tarihi itibariyle değeridir. Somut olayda mahkemece yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın keşfen saptanan değeri üzerinden harç tamamlanmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca eksik harcın tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karşı dava mülkiyet hakkına dayalı taşkın inşaat nedeniyle el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir....

              Somut olayda, davacının ilk talebi tapu tahsis belgesine dayalı şuyulandırma ve ifraz işlemleri nedeniyle yolsuz tescil sebebiyle tapu iptali ve tescil, ikincil talebi taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup ilk talebine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden terditli dava açılması nedeniyle ikinci kademedeki taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi hakkında delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 06.09.2010 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 551 parsel sayılı taşınmazlarına yapmış oldukları ev ahır ve samanlığın 184 m2 kısmının davalıya ait 552 parsel sayılı taşınmaza taşkın olarak inşa edildiğini belirterek taşkın kısımların tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu