WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

    Davacı, 127 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise bitişik parsel olan 128 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunduğunu, belediye tarafından yapılan ifraz ve tatbikat işlemleri sırasında sınır kaymalarını oluştuğu, taşınmazında bulunan yapıların bir bölümünün davalının taşınmazında kaldığını, iyiniyetli olması nedeniyle TMK'nın 725. maddesi gereğince davalının taşınmazının belli bir bölümünün tapusunun iptali ile adına tescili ve lehine irtifak hakkı talebinde bulunmuştur. Davalı ise çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiasının dinlenilemeyeceğini bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Karşı davasında ise davacının yapmış olduğu tecavüz nedeniyle taşan kısımlardan faydalanamadığını bu nedenle tecavüzün men'i, taşkın yapıların kal'i ve 1.000,00 TL ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine, irtifak hakkı talebinin kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü taraflar vekilleri temyiz etmiştir....

      zemin değerinden fazla olduğunu belirterek, davacının müdahale iddiasına konu 702 parseldeki kısmın temliken tescil suretiyle tapusunun iptali ile vekil edeni adına tescilini, olmadığı takdirde ise müdahaleli kısımdaki fıstık ağaçlarının bedelinin davacıdan tahsilini talep etmiştir....

        Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2022 NUMARASI : 2020/165 ESAS, 2022/602 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil olmadı Tazminat (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Turhal 2....

          Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....

            Davacı ..., dava konusu taşınmaza komşu 28 parselin maliki olduğunu, dava konusu taşınmaz ile kendi mülkiyetinde bulunan taşınmaz arasındaki sınırın kadastro sırasında yanlış belirlendiğini ileri sürerek, söz konusu hatanın düzeltilmesi, mümkün olmadığı takdirde 28 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapıların taşınmazların bir kısmının 30 parsel sayılı taşınmaza taşması söz konusu olacağından bu kısımlar için bedeli karşılığında irtifak hakkı kurulması istemiyle dava açmış ve davacı vekili son celse alınan beyanında, dava konusu taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile bu kısmın davacı adına tescilini, olmadığı takdirde taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil taleplerinin olduğunu bildirmiştir....

              Davalı ... da açtığı karşı dava ile tapu tahsis belgesi ile kullandığı taşınmazına ... tarafından yapılan elatmanın giderilmesi ve yapının taşkın bölümünün kal'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine, ...'ın açtığı elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin verilen ret hükmü usul ve yasaya uygun bulunduğundan bu hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının, mahkemenin karşı dava bakımından verdiği meni müdahale ve kal'e yönelik hükmü hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Karşı dava davacısı ... 3 parsel numaralı taşınmazda mülkiyet sahibi olmayıp tapu tahsis belgesi ile kullanan zilyedidir. Taşınmazın kayden maliki ... Belediyesidir....

                in beyanlarından davacının iyiniyetli olduğunun anlaşıldığı, yapının değerinin tecavüz edilen taşınmazın değerinden fazla olduğu ve temliken tescil şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 140 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 16.01.2015 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (B) harfiyle gösterilen 76,53 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazın tecavüzlü kısmının bedeli olan 689,45TL'nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....

                  C harfiyle gösterilen davacı taşınmazında 39,10 m2'lik kısmı kalan yapının kalan 7,80 m²'lik kısmı tescil harici yerde kaldığı için yani, taşkın yapı iddiasının dinlenebilmesi için taşkın olarak yapılan yapının, davalıya ait ve tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde yapılması ve de bir kısmının taşması durumu da eldeki dava da bulunmadığı da anlaşıldığından, zaten süresi içinde usulüne uygun bir biçimde ileri sürülmüş taşkın inşaat nedeniyle tescil talebi bulunmadığından, davalının talebini süresinde ileri sürmüş olsaydı bile davalının tescil istediği yapıların ikisi savunma yolu ile ileri sürülebilen taşkın inşaat niteliğinde olmadığında ve taşkın olan yapının da taşkın olmayan kısmı davalı taşınmazında kalmayıp tescil harici yerde kaldığı için davalının aynı hakka dayalı bir talebi olamayacağından, mahkemece davacının taşınmazına davalı tarafından elatıldığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır...

                  UYAP Entegrasyonu