Tüketici Mahkemesinin 2018/668 esas, 2020/292 karar sayılı ilamı gereğince müvekilinin lehine hükmedilen alacak kalemlerine ilişkin ilam kesinleşinceye kadar borçlunun mal varlığına teminat alınmaksızın ihtiyati haciz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Somut olayda, ihtiyati haciz istemine ilişkin mahkeme kararında tapu tescil istemi ile birlikte tazminata hükmedilmiş olduğundan ilam kesinleşmeden ilama dayalı olarak ihtiyati haciz istenilemeyeceği kanaati ile ihtiyati haciz isteminin reddine,'' şeklinde karar verilmiştir....
çeşitli tarihlerde haciz bildirisi düzenlendiği, mal varlığı araştırmasında saptanan iki adet araca ve bir adet taşınmaza 75.232.477,70 TL tutarında haciz uygulandığı, ancak şirkete ait olup haczedilen araçlar ve taşınmaz üzerinde davalı idareden önce çok sayıda rehin ve haciz bulunduğu, başkaca mal varlığına da rastlanmadığı anlaşılmıştır....
Az yukarıda açıklandığı üzere 4077 sayılı Kanunun 3.maddesinin ilk şeklinde "mal" kavramı "ticaret konusu taşınır eşya" olarak tanımlanmışken 4822 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle bu tanım genişletilmiş; diğer unsurlar yanında " alış-verişe konu olan konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar" da mal kavramına dahil edilerek, bunlar da tüketici hukukunun kapsam ve koruması altına alınmıştır. Eş söyleyişle, 4822 sayılı Kanunla, tüketicinin korunacağı alanlar genişletilerek; konut ve tatil amaçlı taşınmazlar da bu Kanun uygulamasında mal olarak kabul edilmiştir. Kanunun uygulanabilmesi için bu taşınmazların satıcısının ticari veya mesleki faaliyeti kapsamında bu malı sunuyor olması ve alıcının da bunları konut amacıyla satın alması gerekli ve yeterlidir. Kanunda konutun tamamlanmış olup olmadığı yönünden bir ayrıma gidilmemiş; konut amaçlı taşınmaz mal ifadesiyle kullanım amacının konut olması yeterli bulunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/4925 E. sayılı dosyasından konan haczinin şikayet olunan şirketin alacaklı olduğu 2012/11911 E. sayılı dosyasındaki haczinden önce olması nedeniyle müvekkiline sıra cetvelinde yer verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, .... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/11887 E. sayılı dosyasından düzenlenen 05.12.2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ilk haciz .... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/11887 E. sayılı dosyasından konulmuş olduğundan sıra cetvelinin bu dosyadan düzenlenmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, buna yönelik şikayetin reddine, paşlaşıma konu alacak üzerine şikayetçinin alacaklı olduğu ......
A.Ş'nin haczinden önce olduğunu ileri sürerek, alacaklarının birinci sıraya alınarak sıra cetvelinin düzeltilmesinin talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline konu taşınmaz üzerine şikayetçi tarafından ... ... Müdürlüğü'nün 2009/1043 Esas sayılı dosyasından 03.03.2009 tarihinde haciz konulduğu, ......
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu … Maden Arama ve İşletme Anonim Şirketi'nin borçlarını 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırdığı, kanuni temsilcinin sorumluğunun ödenmeyen vergi borçlarına münhasır olduğu, dava konusu ödeme emri içeriği borcun ise 6183 sayılı Kanun'un 79.maddesi kapsamında olan alacak haczinden doğduğu, alacak haczinden doğan borcun vergi borcu niteliği bulunmadığı, ilgili dönemde kanuni temsilci sıfatına sahip olmadığı, iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; şikayetçi Yapı ve Kredi Bankası'nın sıra cetveline esas ve satılan aracın kaydına 12.05.2010 tarihinde konulan ihtiyati haczinin 17.06.2010 tarihinde kesin hacze dönüştüğü ve sıra cetvelinde ilk sırada yer alan alacaklının haczinden önceki tarihli olduğu, birleşen dosya şikayetçisinin talebi üzerine araç kaydına konulan 18.05.2010 tarihli haczin 04.05.2011 tarihinde fiili hacze dönüştüğü ve satış isteme hakkının 04.05.2011'den itibaren başlayacağı hususları nazara alınmadan hazırlanan sıra cetvelinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen dosyalarda şikayetlerin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan HSBC Bank A.Ş. vekili ile asıl dosyada şikayetçi Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir....
ye ödenmesine karar verildiğini, halbuki Halk Bankası'nın ipotek temlikinin bankaya borcun ödenmesinden sonra yapıldığını, dolayısıyla da bankanın alacağı kalmadığından ipoteğin kaldırılması gerektiğini, alacak ortadan kalktıktan sonra yapılan temlikin sonuç doğurmayacağını, sıra cetvelinde kendilerine pay ayrılan Kocatepe ve Tınaztepe Vergi Dairelerinin taşınmazların satış tarihi itibariyle belirtilen miktarda alacaklarının bulunmadığını, borcun yapılandırıldığı hususunun incelenmediğini, bu vergi dairelerinin haczinin de müvekkilinin haczinden sonra olduğunu, kalan paranın ise ...'nin işçi alacağı, SGK ve Eskişehir Vergi Dairesi arasında garameten paylaştırılmasına karar verildiğini, bu 3 dosya oranında garameten paylaştırılmanın gerekçesine kararda yer verilmediğini, kaldı ki SGK'nın haczinin de müvekkilinin haczinden sonra olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/939 KARAR NO : 2021/732 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUSTAFAKEMALPAŞA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2020 NUMARASI : 2020/50 ESAS 2020/104 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; Canlı hayvanlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi : Davanın reddine karar vermiştir....
İİK'nın, 6352 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik, 106. maddesi; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir" hükmünü içermektedir. 6352 Sayılı Yasa, 05.07.2012 tarih 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olup, yasanın yürürlüğüne ilişkin 106. maddesi hükmü uyarınca, anılan 21. madde yayım tarihinden altı ay sonra 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aynı yasanın 38. maddesiyle İİK'ya eklenen geçici 10. maddesiyle, bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceği hükmü getirilmiştir. Getirilen bu hükümden, 6352 sayılı Yasa değişikliğinin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı anlaşılmaktadır. (23....