İİK'nın 106 ve 110. maddelerine göre, menkullerde haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde satış talep edilmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Satış talebi reddedildiğinden ve bir yıl içinde yeniden satış talep edilmediğinden şikayet olunanın ilk haczi düşmüştür. (HGK. ....03.2010 gün ve 2010/...-45 Esas, 2010/140 Karar .... Hukuk Dairesi'nin 05.06.2008 gün ve 2008/4756 Esas, 2008/6197 Karar). Ancak şikayet olunanın satış tarihi itibariyle ........2011 tarihli yeni bir haczi mevcut olup, bir yıllık süre geçmeden satış yapıldığından şikayet olunanın geçerli ilk haczi kabul edilmelidir. Bu tarih ise şikayetçinin ilk haczinden sonradır. Bu durumda, şikayet olunan alacaklının, alacağının ilama dayalı olması nedeniyle İİK'nın 100.maddesindeki şartlar gerçekleştiği takdirde satış bedeline ancak garameten katılması mümkünken, açıklandığı üzere düşen haciz geçerli ilk haciz sahibiymiş gibi değerlendirilerek yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Şti'nin alacakları üzerinde dosyanın haczinden önce İstanbul 2.İcra Müdürlüğünün 2005/447 esas nolu ve İstanbul 13.İcra Müdürlüğünün 2005/5541 esas nolu hacizlerinin olduğunu, ileride doğması muhtemel mal iadeleri ve sair sebeplerle vuku bulacak tenzilatlar hariç olmak üzere beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan ve ... ...Ş. ile ... Ltd.Şti. arasında düzenlenen mal alımına ilişkin sözleşmenin 4.6 ıncı maddesi özetle, satıcı ...'un müşterilerinden geri aldığı ve/veya satış niteliğini kaybetmiş ürünleri herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın ...'un tercihine göre bedelsiz değiştirmeyi veya satış bedelini ...'a geri ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, satıcının sezonluk çalışılan ürünlerde 15 ..., diğer ürünlerde aylık düzenli olarak iade almayı üstlendiğini, iade edilen ürün bedelinin son fatura fiyatı üzerinden satıcının cari hesabına borç olarak kaydedileceğini içermektedir. Yargılama sırasında bilirkişi marifetiyle satıcı ......
İcra dosyası kapsamından davacı adına kayıtlı taşınmaz bulunmadığı, banka hesaplarında mevduatı olmadığı, adına kayıtlı araç üzerinde davacının haczinden önce rehin ve çok sayıda yüklü miktarda hacizler olduğu, 8.2.2009 tarihli haciz tutanağı ile borçlunun işyeri ve ev adresinde toplam 11.200 TL'lik menkul haczi yapıldığı bunun dışında haciz kabil malının bulunmadığının belirleneiği, 13.4.2009 ve 1.2.2012 tarihli haciz tutanaklarından ise borçlunun daha önce haciz yapılan adresininden ayrıldığı borçluya ait haczi kabil mal bulunamadığının tespit edildiği anlaşıldığından 8.2.2009, 13.4.2009 ve 1.2.2012 tarihli haciz tutanaklarının İİK'nun 105 maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmazın borca mahsuben davalı ... tarafından alındığı belirtildiğinden borca mahsuben yapılan taşınmaz devrinin mutad ödeme olmaması nedeniyle İİK 279/1,2 madde gereğince; davalılar arasındaki alacak borç ilişkisi nedeniyle davalı ...'...
İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1448 KARAR NO : 2022/1642 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DAZKIRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2022 NUMARASI : 2020/24 ESAS - 2022/6 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
Aynı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/472 KARAR NO: 2021/756 DAVA : TAZMİNAT (TAŞINIR KİRA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN) DAVA TARİHİ : 21/10/2019 KARAR TARİHİ : 02/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin taşınır mal niteliğindeki ----maliki olduğunu, davalılardan ---davacı şirket arasında iki ayrı kira sözleşmesi akdedildiğini, davacı tarafından---- yevmiye numaralı ihtarnamesinde ---- sona ereceği, sözleşmenin yenilenmeyeceği ve ---- ---- yevmiye numaralı ihtarnamesinde --- sona ereceği sözleşmenin yenilenmeyeceği -------davacı arasında imzalanan --- tarihli fesih sözleşmeleri ile kira sözleşmelerinin sona erdiği hususun da teyid edildiğini, sözleşmelerde --- süresi sonunda iade etme yükümlülüğü bulunduğu açıkça düzenlenmesine rağmen, ---sözleşmeye göre ve süresi içerisinde iade yükümlülüğünü yerine getirmediğini, -...
İcra Mahkemesi'nce davalı kurum haczinin davacı haczinden önceki tarihli olduğu ve satış tarihi itibariyle ayakta bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İcra ve İflas Kanunu’nun 366 ncı maddesi uyarınca ONANMASINA,22.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, şikayet edilenin kaydi haczinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde satış istenmesine rağmen satış avansının yatırılmadığı belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Şikayet edilen vekili kararı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/386 ESAS- 2021/480 KARAR DAVA KONUSU : (TAŞINIR MAL HACZİNDEN KAYNAKLANAN) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü'nün 2020/7407 Esas numaralı dosyasından gönderilen talimat üzerine Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2020/203 Talimat numaralı dosyasında 10/07/2020 tarihinde dava dışı kiracı Ak Maden Mermer İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'nin zilyetliğinde bulunan davacıya ait olan menkul malların üzerine borçlu T5 borcundan dolayı haciz uygulandığını, istihkak iddiası üzerine İstanbul Anadolu 3....