WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken 6352 sayılı Yasanın 21 ve 22. maddeleri ile değişik İİK.nun 106 ve 110. maddelerinde; haczedilen mal taşınmaz ise 1 yıl içinde satışının istenmemesi veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmemesi halinde, o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir. Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmeli, bu sürelerden sonra ise, satış talebini reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tâbidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520). Somut olayda, taşınmaza icra dosyasından 26.02.2013 tarihinde haciz şerhinin konulduğu, 02.01.2014 tarihinde alacaklının satış talebinde bulunduğu, 06.01.2014 tarihinde 20.000 TL satış avansının dosyaya yatırıldığı anlaşılmıştır....

    Takip dosyası kapsamından borçlu adına kayıtlı ve kıymet takdiri yapılan taşınmazın değerinin 3.000 TL olduğu, maaşında davacı haczinden önce 2012/697 sayılı dosyadan haciz bulunduğu, 3.kişilerde hak ve alacağının bulunmadığı 17.5.2013 tarihli haciz tutanağından da borçlunun ödeme gücü olmadığını beyan ettiği ve evinde zaruri eşyaları dışında ekonomik değeri olan haczi kabil mal bulunmadığı anlaşıldığından 17.5.2013 tarihli haciz tutanağının İİK'nun 105 madde anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek taraflara duruşma gününün tebliği ile iddia ve savunmalarının tespiti, bildirecekleri delillerinin toplanması dava konusu tasarrufun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince İİK 278,279,280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden ve duruşma açılmadan davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

      'ün alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazı 27.10.2010 tarihinde oğlu davalı ... 'e sattığını belirterek tapu tescil işlemlerinin iptali ile eski hale iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, dava koşullarının bulunmadığını, borçluya ait hacizli oniki taşınmaz bulunduğunundan aciz hali mevcut olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        nun 72-82 maddeleri gereğince bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçluğunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince de kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir. Kiralananın satım ve benzer surette el değiştirmesi durumunda, satış tarihinden önce gerçekleştirilen zaruri ve faydalı masraflar satış bedeli içinde kaldığı ve taşınmazı satın alan 3. kişinin taşınmazı mevcut hali ile görerek satın aldığı kabul edilir. Böyle bir durumda yapılan masrafların yeni malikin mal varlığında bir artışa neden olduğundan söz edilemeyeceği ve ondan bedel istenemeyeceği açıktır....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2017/711 ESAS- 2020/967 KARAR DAVA KONUSU : (TAŞINIR MAL HACZİNDEN KAYNAKLANAN) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafı olmadıkları icra dosyasından alınan talimat ile davacının iş yerinde bulunan menkul mallara haciz konduğunu, davacı şirket ile borçlu şirket arasında bir devamlılık olmadığını, Ticaret Odası kayıtlarına göre devir işlemi yapılmadığını, hastane işletme ruhsatının devrinin işyeri veya işletme devri anlamına gelmeyeceğini, ruhsat sahibi ilk şirketin borçlarından dolayı işletme ruhsatını devralan şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığını, belirterek istihkak iddialarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menkullerin takip borçlusunun elindeyken haciz edildiğini, menkul malın zilyetliğinin aksi sabit oluncaya kadar malın malikine ait olduğunu, borçlu şirketin halen haciz tatbik edilen adreste faaliyette bulunmaya...

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2019/368 ESAS - 2021/940 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece 2....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2022 NUMARASI : 2020/481 ESAS 2022/437 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı 3. Kişi vekili ile davalı borçlu T6 vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla HMK.353 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı 3. Kişi vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 10. İcra Dairesi'nin 2017/14004 esas sayılı dosyasından 29/07/2020 tarihinde haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin takip konusu borç ile hiçbir ilgi ve alakası bulunmadığını, Adana 3....

          Öte yandan, 6183 sayılı Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, "tahsil edilemeyen amme alacağı" teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı" teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir....

            Şikayet olunanlar vekili, satışı gerçekleştirilen araç üzerinde müvekkilleri adına konulan hacizlerin şikayetçi kurumun haczinden önce olduğunu, müvekkillerinin alacağının işçi alacağı olduğunu, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi Sosyal Güvenlik Kurumu'nun haciz tarihinin ilk haczi koyan ... .... ... Müdürlüğü'nün 2007/7803 Esas sayılı dosyası ile ... .... ... Müdürlüğü'nün 2008/3479 ve 3478 Esas sayılı dosyalarının haczinden sonra ise de 6183 Sayılı Yasa'nın .../.... maddesi gereğince ilk hacze iştirak etmesi gerektiğinden bu yönü ile düzenlenen sıra cetveli ve derece kararının hatalı olduğu, ... ....... Müdürlüğü'nün 2008/3473 Esas sayılı dosyasından ........2009 tarihinde satışı yapılan aracın kaydına ilk haczi koyan ... .... ......

              Şti.nin 05.02.2004 günü akşamı mesai saati sonu itibariyle kesinleşen ihtiyati haczinden sonraki tarihli olması karşısında, davacı vekilinin anılan şirket hakkındaki diğer temyiz itirazlarının İcra ve İflas Kanunu’nun 366 ncı maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin davalılardan T. ... Bankası AŞ. hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; davacının 11.07.2002 ve 04.11.2002 tarihli hacizleri yasal süre içinde satış istenmemesi nedeniyle düşmüş (İİK.m.106, 110) ise de, 21.07.2004 günlü haczi davalı bankanın 02.09.2004 günlü haczinden önceki tarihlidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.10.2006 gün ve 19-649/661 E....

                UYAP Entegrasyonu